Otomobil

137 Yıl Ilkin Osmanlı’ya Getirilen Elektrikli Otomobil

Elektrikli araçların hızla yaygınlaştığı bu zamanda piyasada pek oldukça marka boy gösteriyor. Birbirinden mükemmel modellerin bulunmuş olduğu listenin en başlangıcında, 137 yıl önceye ilişkin bir otomobil de var desek, inanır mıydınız?

Evet, yanlış okumadınız. Elektrikli otomobillerin 21. yüzyılda ortaya çıktığını düşünmek, büyük bir yanılgı olur.

Üstelik tarihimizde ilk elektrikli otomobil, Sultan II. Abdülhamid’in siparişi üstüne kullanılmıştı. Peki o dönemde elektrikli bir vasıta, iyi mi mümkündü ve kendisi bu aracı ondan sonra niçin istemedi?

1888 senesi, Osmanlı’da ulaşım zamanı açısından dönüm noktasıydı.

Araçların yaygınlaşmaya başladığı bu zamanda, Sultan II. Abdülhamid de İngiliz Messrs Immisch&Co şirketine, 48 voltluk elektrik motoruyla çalışan üstü açık bir otomobil sipariş etmişti. Bu vasıta, Avrupa’da yeni popülerleşen “Dog Cart” modeline benziyor ve saatte ortalama 15 km hıza ulaşabiliyordu.

Aynı dönem, Macar mühendis Anyos Jedlik’in rahat elektrikli modelinden Alman Andreas Flocken’in dört tekerlekli prototiplerine kadar dünyada elektrikli vasıta denemeleri büyük bir ivme kazanmıştı.

Padişahın bu adımı, Osmanlı Devleti’ni de teknoloji yarışına dahil etmiş oldu.

Tam 137 Yıl Önce Osmanlı Devleti’ne Gelen Elektrikli Otomobili Sultan Abdülhamid Neden İstemedi?

Doğal hikâye bununla bitmedi, 1895’te Fransa’dan iki elektrikli vasıta daha saraya getirildi. Saray kayıtları, bu araçların Sultan tarafınca kullanılıp kullanılmadığını netleştirmese de padişahın bir sonraki hamlesi şaşırtıcıydı. Bu hamlesi, 1905’e kadar sürecek olan otomobil ithalatını yasaklamaktı.

Peki teknoloji meraklısı bir padişah, niçin bu şekilde bir karar almış olabilirdi?

Parçası kırılırsa ABD’dan mı getireceğiz?

Tam 137 Yıl Önce Osmanlı Devleti’ne Gelen Elektrikli Otomobili Sultan Abdülhamid Neden İstemedi?

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, 1975’teki bir konferansta anlattığı hikâye, bu gizemi birazcık olsun aydınlatıyor. Erbakan’a gore, Sultan’a armağan edilen otomobilin parçalarının, yurtdışına bağımlılık yaratacağı endişesi, yasağın temel sebebiydi.

Cuma selamlığında kontrol edilen aracı iade eden II. Abdülhamid, “Yarın bir parçası kırılsa, ABD’dan mı getirteceğiz?” diyerek devletin ithalata bel bağlamamasını istediğini de böylece belli etmişti.

Peki niçin devlet sınırları içinde yaygınlaşmadı?

19. yüzyıl sonunda Detroit Electric ve Baker şeklinde markalar, ABD’de binlerce elektrikli vasıta satarken İstanbul’da da benzer bir potansiyel vardı. Fakat bazı sebepler, bu durumu sürdürmeye engeldi. Bunların başlangıcında altyapı eksikliği geliyordu.1910’da kurulan Silahtarağa Elektrik Santrali bile şehre yetersiz enerji sağlarken şarj istasyonları, hayal bile edilemezdi.

Doğal bir de Henry Ford’un 1908’de seri üretime geçen Model T’sinin, benzinli araçları ucuz ve erişilebilir kılması var. Siyasal çalkantılar ise cabası. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı, ekonomiyi derinden sarstığı için elektrikli tramvaylar bile sadece 1914 şeklinde geç bir tarihte hizmete başlamıştı.

Sultan Abdülhamid’in 137 yıl önceki endişesi, bugün yerli üretimin kıymetini anlamamız adına güzel bir örnek teşkil ediyor. Osmanlı’da yarım kalan hikâye, bugün ise tamamlanmayı bekliyor diyebiliriz.

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4
Osmanlı zamanı ile ilgili öteki içeriklerimiz:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu