Tek Boynuzlu At Unicorn Hakkında Tüm Merak Edilenler

Dört gözle beklenen ilk suali baştan yanıtlayalım; gerçek bir tek boynuzlu at unicorn asla yaşamadı. Sadece tarihin tozlu sayfalarına baktığımız süre dünyanın değişik noktalarındaki neredeyse her kültürde karşımıza çıkmış olduğu için insanoğlu yüzlerce yıl süresince bu canlının gerçek olduğuna inandılar. Tek boynuzlu at unicorn hakkında gerçek olduğuna dair inançlar Orta Çağ Avrupa’sında bile devam etmekteydi.

Peki bu tek boynuzlu at unicorn neden bu kadar mühim, neden tüm kültürlerde olmazsa olmaz bir unsur haline geldi? Bu canlı bugün kız evlatlarının sempatik dünyasını süslüyor olsa da aslen kendisi tarih süresince evcilleştirilemez ve son aşama yırtıcı olarak anlatılmıştır. Bundan dolayı devamlı gücün ve özgürlüğün sembolü olmuştur. Gelin tek boynuzlu at unicorn hakkında tarih süresince anlatılanlara birazcık daha yakından bakalım.

Tek boynuzlu at unicorn nedir?

Tekboynuz, tek boynuzlu at ya da unicorn olarak isimlendirilen canlı hakkında Mezopotamya, Hindistan ve Çin mitolojilerinde bazı örnekler görsek de onu tanımlayan ilk şahıs Antik Yunanlı hekim Ctesias olmuştur. Milattan ilkin 5. yüzyılın sonlarında değindiği bir eserde tek boynuzlu attan bahseden Ctesias, onun Hindistan’da bulunduğunu anlatmıştır.

Ctesias; tek boynuzlu atın Hint yaban eşeğinin at boyutundaki bir versiyonu bulunduğunu, beyaz gövdeli bulunduğunu, mor başlı bulunduğunu, mavi gözlü bulunduğunu ve alnında ucu kırmızı renkli tek bir boynuza haiz bulunduğunu söylemiştir. Bu boynuzun tabanı beyaz, ortası siyahtır. Ctesias’a nazaran bu canlının boynuzu mide hastalıklarına, saraya ve zehre karşı etkilidir. Sadece yakalanması neredeyse imkansızdır.

Unicorn kelimesi Latince tek, bir anlamına gelen uni ile boynuz anlamına gelen corn kelimelerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı tekboynuz olarak adlandırılır sadece daha anlaşılabilir olması için Türkçede tek boynuzlu at olarak da bahsedilir. Efsaneye nazaran bu canlı bakire kızlara yanaşır ve onları yakalamanın tek yolu bu şekilde bir tuzak kurmakta saklıdır.

Tek boynuzlu at unicorn hakikaten yaşadı mı?

Ctesias tarafınca bu kadar detaylı bir halde anlatıldığı için yüzlerce yıl süresince insanoğlu tek boynuzlu atın gerçek olduğuna inanmıştır. Unicorn değil fakat Ctesias’ın anlattığı canlı gerçektir. Büyük olasılıkla Ctesias, tek boynuzlu bir canlı olan Hint gergedanını duymuş ve bu şekilde yorumlamıştır.

Tek boynuzlu bir canlı İncil’de de anlatılır. Sadece mukaddes kitapta anlatılan canlı da büyük olasılıkla yabani bir öküzdür. Bazı çift boynuzlu canlı türlerinin boynuzları kıvrımlı değil, bir ustanın elinden çıkmış şeklinde dümdüzdür. Bundan dolayı taraftan bakılmış olduğu süre tek boynuzlu şeklinde görünebilir. Bu açıdan incelenmiş olduğu süre ortaya atılan öteki bir iddia da bahsedilen tek boynuzlu atın aslen bir antilop olmasıdır. 

Tek boynuzlu at unicorn neden tarihte bu kadar mühim?

Bugün bildiğimiz tıbbın gelişmesi oldukça yakın tarihlidir. Çağdaş tıp öncesi insanoğlu otları kaynatıyor, hayvanların bazı parçalarının mucizeler yarattığına inanıyorlardı. Bu şekilde bir inanışın olduğu dönemde yüzlerce senelik bir metinde pek oldukca hastalığa iyi gelen bir canlıdan bahsedilmesi elbet tek boynuzlu atın gerçek kabul edilmesine neden olmuştur.

Orta Çağ’da unicorn boynuzuna büyük talep vardı. Bazılarına nazaran ölümsüzlüğün bile sırrı olan unicorn boynuzu karşılığında ağırlığınca altın verilirdi. 17. yüzyılda bazı bilim adamları 4 çeşit unicorn boynuzu olduğuna dair emek harcamalar bile yaptılar. Bu kadar popüler olan bu canlı elbet sanatta da yerini aldı. Pek oldukca eserde tek boynuzlu at ile karşılaşmamızın sebebi budur.

İskoçya’nın ulusal hayvanı unicorn:

Tek boynuzlu at unicorn tesiri tüm Avrupa’yı sallarken ülkeler ve hanedanlar da bu etkiden nasibini almıştır. İskoçya ilk kez 1500’lü yılların ortalarında, kraliyet armasında bir çift unicorn kullanmıştır. Tek boynuzlu atlar evcilleştirilemez olduğundan bir kraliyet armasında altın zincirlerle sarılmış bir çift olması kralın enerjisini sembolize etmektedir.

1603 senesinde İskoçya, Birleşik Krallık’la kısaca İngiltere’yle birleştiği süre bu tek boynuzlu atlardan birinin yerine İngiliz sembolü olan aslan almıştır. Sadece devrin eserlerine ve buluntularına baktığımız süre neredeyse her yerde bir unicorn ile karşılaşmak mümkün. Bugün bile İskoçya’nı bazı bölgelerine giderseniz sizi asil görünüşlü tek boynuzlu atlar karşılayacaktır.

Türk mitolojisinde tek boynuzlu at:

Mezopotamya, Hindistan, Çin ve Avrupa kültürünü derinden etkileyen bu canlı elbet bizim mitolojimizde de yer almıştır. Türk ve Altay mitolojisinde karşılaştığımız tek boynuzlu at Kilin olarak adlandırılır. Toprak ve balçık anlamına gelen Kilin’in boynuzu ise gücü temsil etmektedir. Korku anlamına gelen benzer bir kelime olan Kileng ile Moğolca’da karşılaşırız. 

Popüler kültürde unicorn:

Mitolojilerde geçmiş olduğu kadar yırtıcı bir unicorn ile J.K. Rowling tarafınca kaleme alınan Harry Potter serisinin ilk kitabı olan Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda karşılaşıyoruz. My Little Pony ve benzeri çizgi filmler ise bugün kız evlatlarının sevilmiş olduğu sempatik unicorn’ları ortaya çıkarmış ve bu karakterlerden büyük bir pazar oluşturmuşlardır.

Dünyanın pek oldukca değişik kültüründe karşımıza çıkan tek boynuzlu at unicorn nedir, mitolojideki yeri nedir şeklinde dört gözle beklenen soruları yanıtladık ve bu efsanevi canlılar hakkında bilmenizde fayda olacak detaylardan bahsettik. Unicorn’lar hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.