[ad_1]
Toplumsal medyada bilhassa ‘tutulma’ ya da ‘retro’ dönemlerinde astrologlara epey garip sorular soruluyor. Bu sorulardan en oldukça ‘yok artık’ dedirtenleri bilimsel bir bakış açısıyla cevapladık…
Kimileri için keyifli bir ‘burç yorumundan’ ibaret olan ve ‘ne doğrusu, eğleniyorum’ dedirten astroloji, oldukça geniş bir kitle için hayatlarındaki her şeyi etkilediğinden güvenilir oldukları bir tür ‘inanca’ dönüşmüş durumda.
Teknolojik aletlere, sağlığa, psikolojiye, finansal duruma, kariyere ve hatta ülke gündemine tesiri olduğuna inanılan tutulmalar, gezegen retroları, burçlar, haritalar ve daha fazlasıyla astroloji, günümüzde hiçbir bilimsel dayanağı ve gerçekliği olmadığı kanıtlanmış olmasına karşın büyük ilgi görüyor. Öyleki ki insanoğlu hayatlarında alacakları kararlarla ya da başlarına gelenlerle ilgili eleştiri soruları astrologlara soruyor. ‘Bir astroloğa maksimum ne sorulmuş olabilir ki’ diyenleri bu şekilde alalım;
Ameliyat kararından sağlık problemlerine kadar her şey soruluyor…
Olunur. Bu sebeple naçiz bedeninizin herhangi bir gezegenin basit hareketlerinden etkilenmesi bilimsel olarak olanaksız…
”Öncesinden planlanmış” detayı burada neden mühim onu tam anlayamadık fakat cevabımız belli: Doktorunuzun uygun bulmuş olduğu herhangi bir günde operasyona girebilirsiniz. Gezegenler sizin ameliyat gününüzü umursamayacaktır…
Maalesef tutulma ile alakası yok, muhtemelen boynunuzda bir mesele var ve oldukça acil doktora görünmeniz gerekiyor. Tutulmanın burada size tek tesiri, ‘tutulmadan’ deyip doktora gitmemeniz yüzünden başınıza gelebilecekler..
Yukarıdaki sorulara ve insanların bu mevzuya bakış açısına bakılacak olursa bazı negatif tesirleri olacak şeklinde görünüyor… Astrolojiye inanmak sizi ameliyatınızdan geri tutacak noktaya getirdiyse, güvenilir olun negatif tesirleri olacaktır…
Bu mevzuda sonucu Ulusal Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı güncel duruma bakılırsa birbirlerine danışarak verirler muhtemelen fakat doğal siz gene de bir Mars’a da bakın…
Kariyer noktasında da cevabı gezegenlerde ve gök cisimlerinde arayanlar var…
Yeni işinize başlarken ve devamında tesiri olacak birkaç değişik şey var; performansınız, iletişiminiz, emek harcama arkadaşlarınızla uyumunuz… Gördüğünüz suretiyle tutulma ya da gezegen hareketlerini saymadık. Bu sebeple hiçbir bağlantıları yok…
Kendi iradenizle sizin için en iyi olacak senaryoya karar vermeniz ve sizden milyarlarca kilometre uzaklıktaki gök cisimlerinden yanıt beklememeniz lazım…
Bizim hatalarımızın ve kararlarımızın sorumlusu da mı gezegenler ve gök cisimleri? E oldukça iyi!
Derhal edelim; bu sizin olası bir yanlış seçiminizin ya da telefonunuzun/WhatsApp’ın kolay bir hatasının ENERJİSİ. Mars, parmaklarını uzatıp telefonunuza burnunu sokmadıysa doğal..
Hakikaten oldukça üzgünüz kedinizin kaybolmasına, umarız kısa sürede sağ salim yanınıza geri döner. Sadece ne yazık ki cevabı ya da problemin kaynağını gökyüzünde değil daha yakında; mesela kendinizde aramanız gerekiyor. Mesuliyet almadan çözüme ulaşmak bir çok süre imkansızdır…
Ülke gündemi, maç neticeleri, politik gerilimler ve daha da önemlisi; depremler bile astrolojik ‘gelişmelere’ bağlanabiliyor…
Ülke siyasetinde köklü değişim? Hayırlısı diyelim… Galatasaray için biz bir şey söyleyemeyiz fakat tek umudunuzun bir astrolog olması her açıdan üzücü…
Seçimlere ülkede yaşanmış olan güncel ekonomik ve toplumsal gündemlerin etkisiyle girseniz kafi olacaktır. Tutulmaların, seçimi etkilemesi için hiçbir mantıklı gerekçe yok diyebiliriz…
Bir travma yaşamış ve tutulmalarla depremler içinde bağlantı kurmuş olabilirsiniz. Sadece lütfen derin bir nefes alın; bir tutulmanın direkt depreme neden olduğuna dair hiçbir bilimsel veri bulunmuyor. Aynı şekilde, ‘felaketleri tetiklemesi’ şeklinde bir durum da söz mevzusu değil.
Türkiyemizin burcu akrepmiş dostlar… Bu soruya verilecek cevabım kalmadı…
Kısa ve öz, bilimsel bir açıklama
Ilk olarak astrolojinin dünyanın hiçbir yerinde bir bilim dalı olarak kabul görmediğini belirtmekte yarar var.
Astrologlara bakılırsa bir tutulmanın ya da bir gezegenin hareketinin, yıldızın konumunun bizi etkilemesinin sebebi bu gök cisimlerinin bir ‘çekim kuvvetinin’ olması. ”Koskoca Ay senden uzaklaşır da nasıl etkilemez, bir kere onun bir çekim kuvvet var!”…
Ay’ın ya da tüm gök cisimlerinin bir kütleçekim kuvvetinin olduğu doğal ki doğru. Fakat size fena bir haberimiz var; bu çekim kuvvetinin dünya üstündeki herhangi bir canlıyı astrologların kastettiği anlamda etkilemesi mümkün değil.
İLGİLİ HABER
Denizleri Bile Kabartan Dolunay, Vücudunun %60’ı Sudan Oluşan İnsanları Hakikaten Etkisinde bırakır mi?
Yalnızca Newton’un kütleçekim teorisiyle hesaplama yapıldığında bile net bir halde görüyoruz ki bir gezegenin dünya üstündeki herhangi bir canlıya ‘kuvvet uygulaması’ ve onu tesiri altına alması olanaksız. Bu sebeple aradaki mesafe o denli küçük ki haliyle çekim kuvveti de oldukça oldukça oldukça düşük oluyor. Ve bunlar birer tahmin değil; dümdüz matematik hesabı…
Kütleçekim kuvvetinden beklediği verimi alamayan astrologlar taraflarını elektromanyetik kuvvete de çevirdiler sadece ne yazık ki bu da bir hüsran. Gezegenlerin manyetik alanları var doğru; sadece elektromanyetik kuvvetleri o denli düşük ki sizi etkilemesi olanaksız. Üstelik çekirdek yapısı uygun olmayan gezegenlerde bir elektromanyetik kuvvetten anlatmak bile mümkün değil.
Gene de örnek olması adına Mars’a bakalım; Sürpriz! Mars’ın bir manyetik alanı yok… Güneş? Var fakat oldukça yüksek oranda durağan(durgun) ve ufacık bir tesir…
Kısaca zorlamanın anlamı yok dostlar. Gök cisimlerinin konumlarının, hareketlerinin, manyetik alanlarının ya da herhangi bir özelliklerinin insanları etkilemesi mümkün değil…
İLGİLİ HABER
Çayınızı Kahvenizi Koyun Gelin #3: Astroloji Gerçek mi Yoksa Palavra mı? Burçlar ve Sembolleri Nereden Geliyor? Tüm Bilgileri ile Açıkladık
[ad_2]
