Hızla gelişen robot teknolojisine baktığımızda her geçen gün şaşırıyoruz. Sadece bu robotların, hâlâ birçok rahat görevde zorlandıklarını da görebiliyoruz. İnsanların günlük yaşamda kolayca yapmış olduğu işler, robotlar için büyük bir vazife şeklinde geliyor.
Yazı yazmasını, karmaşık problemler çözmesini ya da evi temizlemesini isterken sorunsuz bir halde halleden robotlar, kimi zaman de yönelttiğimiz oldukça rahat bir probleminin yanıtını verirken hata üzerine hata yapıyor.
Bu, aslen bir tür strateji olabilir mi? Değilse bile niçin senelerdir bu durum gelişmesi gerekirken asla değişmedi?
Robotların dünyayı algılayış biçimi, insanoğlu ile kıyaslandığında oldukça sınırı olan.
İnsanlar, çevrelerini gözleriyle hızlıca çözümleme edebilirken robotlar, kameralar, sensörler yada lidar şeklinde teknolojilerle çevrelerini algılıyor. Doğal bu teknolojiler, insan gözünün sağlamış olduğu esneklikten de yoksun oluyor. Dolayısıyla, robotlar için görünüşte rahat olan görevler, idrak etme sistemlerinin yetersizliği sebebiyle sıkıntılı bir hâl alıyor.
Ek olarak insanoğlu, karmaşık ve değişken çevrelerde hızla uyum sağlayabilirken; robotların çevresel değişikliklere uyum sağlaması için daha çok programlama ve hesaplama gücü gerekiyor. Bu da onları pratikte daha yavaş ve daha azca esnek hâle getirir.
Biz, ellerimizin ince motor becerileri yardımıyla son aşama kırılgan hareketler yapabiliyoruz.
Bir iğneye iplik geçirmek, çoğumuz için oldukça basittir. Sadece robotlar, hâlâ bu tür hassasiyetlerde oldukça sınırı olan. Fizyolojik yapıları, insanlarınkiler kadar esnek ve duyarlı olmadığı için bir nesneye uyguladıkları kuvveti doğru şekilde ayarlamak da bir o denli zor.
Bir robot, çevresindeki verileri toplar ve bu tarz şeyleri hızlıca işleyerek karar verir. Sadece bu işlem, oldukça sayıda hesaplama ve veri işleme gerektirdiği için gerçek zamanlı karar verme süreci sıkıntılı olabiliyor. Bilhassa hareket ederken, sensörlerden gelen verilerle meydana getirilen hesaplamalar içinde gecikmeler yaşayabiliyor.
Öğrendikleri belirli bir bağlam vardır.
Biz insanoğlu, bir beceriyi öğrenince bu beceriyi değişik ortamlarda ve durumlarda uygulayabiliyoruz. Fakat bir insan, değişik şekillerdeki nesneleri tutmayı kolayca öğrenirken robotlar, belirli bir bağlamda öğrendikleri detayları başka bir durumda başarı göstermiş bir halde uygulayamazlar.
Bunun yanında gelişmiş robotlar, daha kırılgan sensörler, işlemciler ve aktüatörler gerektiriyor. Bu tür yüksek teknoloji kullanımı, robotları daha pahalı bir yapıya büründürürken ergonomik uygulamalarda maliyetleri artırıyor.
Peki gelecekte bu durum değişecek mi?
Robot teknolojisi, her ne kadar bugün birçok rahat görevde zorlanıyor olsa da gelecekte bu durumun gelişmesi planlanıyor. Robotlar, daha sofistike öğrenme algoritmaları ve gelişmiş idrak etme sistemleriyle daha etkili hâle gelebilecek şeklinde görünüyor.
Robotlar, hâlâ birçok rahat görevde zorlansalar da bu zorlukları aşacak teknolojiler geliştirilmeye devam ediyor. Zaman içinde robotlar, daha esnek, gelişmiş ve çevrelerine uyum sağlayabilen sistemler hâline gelecek. Doğal tamamı, zamana bağlı olarak gelişebilecek.
