Fatih Sultan Mehmet Genç Yaşta Ölmeseydi Neler Olurdu?
Fatih Sultan Mehmet, 49 yaşlarında öldü ve kim bilir daha çok yaşasaydı olabilecek pek oldukca gelişmenin önü kapanmış oldu. Ikimiz de ihtimaller içinde senaryoları, yapay zekâya sorduk. “Fatih Sultan Mehmet genç yaşta ölmeseydi neler olurdu?” sorusuna pek oldukca yanıt aldık.
Tarihimizde mühim bir yeri olan, Osmanlı İmparatorluğu’nun 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet; 49 yaşlarında yaşamını yitirdi. Ölümüne kadar 30 yıl süresince yargı sürdü.
Konstantinopolis’i fethederek Orta Çağ’ı sona erdirdi, Doğu ve Batı’nın kilitlerini açtı. Peki genç yaşta ölmeseydi Osmanlı’yı, dünyayı ve geleceği neler bekliyor olurdu? İşte yapay zekânın cevapları…
Fatih Sultan Mehmet’in ölmeden ilkin İtalya seferine hazırlandığı biliniyor. Eğer Fatih bu seferi gerçekleştirseydi…
Hristiyanlığın merkezi olan Roma, Osmanlı topraklarına katılsaydı, Batı dünyası tamamen sarsılabilirdi. Papa kaçmak zorunda kalır, Hristiyanlık üstündeki Osmanlı tesiri artardı. Osmanlı, “Doğu Roma’nın” mirasını tamamen sahiplenirdi.
Batı Avrupa’nın askeri direnci kırılabilir, İspanya, Fransa ve İngiltere benzer biçimde güçler bir süreliğine tamamen savunmada kalabilirdi.
Roma’nın alınması, Osmanlı’yı hem askeri hem de ideolojik olarak benzeri olmayan bir seviyeye taşıyarak “Dünya İmparatorluğu” terimini somutlaştırabilirdi.
O dönem Kristof Kolomb ve öteki Avrupalı kaşifler yeni dünyalar keşfetmek için hazırlık yapıyordu. Fatih’in ileri görüşlülüğü, Osmanlı’nın da bu yarışa katılmasını sağlayabilirdi.

Osmanlı birliği geliştirilerek Atlas Okyanusu’na açılabilir, hatta Fatih döneminde ABD’nın varlığı keşfedilebilirdi.
Kolomb, İspanya Kraliçesi Isabella’dan ilkin Osmanlı’ya müracaat etmişti. Fatih bu fırsatı değerlendirip Osmanlı’nın yeni dünyada koloni kurmasını sağlayabilirdi.
Osmanlı’nın, ABD kıtasında yer alması Avrupa’nın sömürgeci üstünlüğünü doğmadan bitirebilirdi.
Akdeniz ve Hint Okyanusu tamamen Osmanlı’nın olurdu.

Fatih, Venedik ve Rodos benzer biçimde deniz güçlerini yenmişti. Daha uzun süre yaşasaydı, denizcilik projelerini şu şekilde genişletebilirdi:
Süveyş Kanalı’nın açılması, Osmanlı’nın Hindistan ve Çin ticaretine direkt hâkimiyet kurmasını sağlayabilirdi.
Osmanlı, Portekiz’i daha erken dönemde saf dışı bırakabilir ve Baharat Yolu’nu tamamen denetim altına alabilirdi.
Fatih döneminde Şii-Sünni ayrılığı hemen hemen Safeviler kadar büyümemişti. Eğer Fatih yaşamaya devam etseydi:
Fatih, İran ve çevresini Osmanlı topraklarına katarak İslam dünyasında parçalanmayı önleyebilirdi.
Mekke ve Medine benzer biçimde mukaddes toprakların kontrolü daha sıkı bir Osmanlı idaresiyle desteklenebilirdi. Bu, Osmanlı’yı, İslam dünyasının emsalsiz lideri yapardı.
Fatih, Rönesans’ın yükseldiği dönemde yaşamış bir liderdi ve bilime olan ilgisiyle tanınıyordu. Eğer daha uzun süre yaşasaydı:

Batı’daki bilim insanlarını Osmanlı’ya çekerek, Avrupa’daki bilimsel atılımı Osmanlı topraklarına kaydırabilirdi. Fatih’in kurduğu medreseler, dünya genelinde araştırma merkezlerine dönüşebilirdi.
Batlamyus’un eserlerini Arapça’ya çevirten Fatih, İslam bilim geleneği ile Batı Rönesans’ını birleştirebilirdi.
Fatih’in erken ölümü, Osmanlı’da Cem Sultan vakasını başlattı. Daha uzun süre tahtta kalsaydı:
Fatih, yerine geçecek hükümdarı yetiştirerek taht mücadelelerini önleyebilir ve merkeziyetçi bir sistemi daha da güçlendirebilirdi.
İmparatorluğun yönetimsel yapısını tamamen tekrardan organize edebilir, çağıl bir devlet sistemi kurabilirdi.
Eğer Fatih daha uzun yaşasaydı, Osmanlı’nın tesirleri çağıl zamanlara kadar hissedilirdi:

Osmanlı; Avrupa, Afrika, Asya ve ABD’da toprakları olan bir süper güç olabilirdi. 19. yüzyıldaki modernleşme çabalarını 15. yüzyılda gerçekleştirebilir ve Avrupa’dan geri kalmak yerine liderlik edebilirdi.
Diyor ve sözlerini şu şekilde bitiriyor yapay zekâ:
“Fatih Sultan Mehmet’in genç yaşta ölümü, yalnız Osmanlı için değil, dünya zamanı için de büyük bir dönüm noktasıdır. Yaşamını kaybetmeseydi, Roma’nın fethedilmesi, ABD’ya Osmanlı bayrağının dikilmesi ve İslam dünyasının birleşmesi benzer biçimde vakalar, tarihin seyrini tamamen değiştirebilirdi. Fatih, yalnızca Osmanlı’yı değil, dünya siyasetini tekrardan şekillendirebilirdi. Bu, bir tarih meraklısı için en coşku verici “ne olabilirdi?” senaryolarından biridir.”



