Fragmanlarda Duyduğumuz “Çatallı Dış Ses” Nereye Kayboldu?
Geçmiş dönemlere baktığımızda, türü ne olursa olsun film fragmanlarında ne olursa olsun bir seslendirme bulunduğunu görebiliyoruz. Peki bu seslendirme niçin aniden ortadan kayboldu?
Forrest Gump, The Mask (Maske), The Lion King (Aslan Kral), True Lies (Gerçek Yalanlar)… Hatırlarsanız, periyodunun en iyi filmleri arasına giren tüm bu filmlerin bir fragman anlatıcısı vardı. Ondan sonra fragman seslendirmeleri yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı.
Filmin türünü, anlatıcının sesinden bile anlayabildiğimiz bu seslendirmeleri niçin artık duyamıyoruz? Metinlerden oldukca daha iyi değil miydi?
İlk olarak, bahsettiğimiz seslendirmeyi hatırlamanız için şuraya iki örneğini bırakalım:
Only You (Yalnız Sen) (1994)
The Mask (Maske) (1994)
Genel olarak derin ve çatallı sese haiz bir adam tarafınca seslendirilen film fragmanları, filmin türüne gore değişim gösterebiliyordu.

Aile filmlerinde daha yumuşak bir ses fragmana birlikte rol alıyordu ya da komedide alaycı unsurlar vardı. Gerilimde ise ses, size o gerilim duygusunu tonuyla verebiliyordu. Duyguları aktarma, tonu ayarlama ve seyirciyle bağlantı kurma mevzusunda olağanüstüydü.
Filmin türünü, sesin tonundan bile ayırt edebilirdiniz şu demek oluyor ki. Başka herhangi bir işaret görmenize gerek yoktu. Filmleri büyük oranda seslendiren ise seslendirme sanatçısı Don LaFontaine’di.
Çocukken sesinin çatallaşması, onu geleceğin en meşhur seslerinden biri yapmıştı. Endüstride adı “gök gürlemesi sesi” ya da “kral” olarak geçiyordu.
1990’larda zirveye çıkan seslendirmeler, 2000’lerde düşüşe geçti.

1990’ların ortasında fragman sesleri zirveye çıkmıştı. 1994’teki en iyi 10 filmin hepsinde bir fragman anlatıcısı vardı. Sadece sonraki senelerde bu oran yavaş yavaş düşmeye ve yok olmaya başladı.
2000’li yıllardan sonrasında, fragman anlatıcıları azalırken 2008 senesinde LaFontaine yaşamını kaybetmişti. LaFontaine’in gidişi, fragman seslendirmelerinin de gidişi oldu. 2008’den sonrasında yalnız eski dönemlerde yayımlanmış filmleri izlediğimizde karşımıza çıkıyordu.
Film endüstrisinin gelişip devam filmlerinin çekilmesi ve oyuncuların tarzlarının artık tanınıyor olmasının da tesiri vardı.
Mesela Harry Potter filmlerinde artık bir fragman anlatıcısına gerek yoktu. Hepimiz biliyordu aslına bakarsanız. Ya da Bruce Wills’in yer almış olduğu bir filmin aksiyon filmi bulunduğunu kestirmek o kadar da zor değildi. Filmler ve oyuncular hakkında küçük bir fikriniz olsa bile anlayabilirdiniz.
İşte fragman anlatıcılarının devri bu şekilde yavaş yavaş sonlandı. Don Lafonteine’in ölümü ise süreci epey hızlandırdı ve artık seslendirmenin yerini başka bir şey aldı..
Fragman seslendirmecileri, metinlerle takas edildi.

Filmin türü yada mevzusu bir süre sonrasında metinlerle aktarılmaya başlandı. Aslen bu aktarım, sesten daha işlevsel değildi şundan dolayı filmden karelerle aynı anda vermek zordu. “BU MART.” metnini aktarmak için ayrı arka plana haiz bir görüntü sunuluyordu.
Sadece seslendirme olduğu zamanlarda bu şekilde bir şeye gereksinim yoktu. Anlatıcı konuşuyordu ve filmden kareler gösteriliyordu. Ha doğal ki bunun hâlâ yapıldığı ender de olsa filmler var. Hangisinin daha iyi olduğu ise tartışılır.



