2006’da gösterime girdiğinde serinin değişik bir kolu olarak görülse de Süratli ve Öfkeli: Tokyo Drift, zaman içinde kült statüsüne ulaşan filmlerden biri.
Serinin öteki filmlerinde gördüğümüz karakterlerden uzak, Tokyo sokaklarında drift kültürünü temel alan yapım, drift yarışlarını ana tema olarak işleyen ender filmlerden de biri.
Peki, Tokyo Drift’i bu kadar hususi kılan ve seneler geçmesine karşın hâlâ konuşulmasını elde eden detaylar neler?
Drift Kralı’nın gizli saklı görevi
Filmin gerçek drift kültürüne saygı duyan bir yapım olması en dikkat çekici özelliklerinden biri. Bunu da drift dünyasının efsaneleşmiş adı Keiichi Tsuchiya’yı görerek anlıyoruz.
Namı öteki Drift King (Drift Kralı) Tsuchiya, Japonya’da drift kültürünün yayılmasında büyük rol oynayan bir isim. Tsuchiya, filmimizde kısa bir sahnede yer ediniyor.
Ek olarak Tsuchiya, filmin drift sahnelerinin danışmanı olarak da vazife yapmış oldu. Yönetmen Justin Lin, onun informasyon ve tecrübelerini kullanarak sahnelerin daha gerçekçi olmasını sağlamış oldu.
Tokyo’da çekim yapmak imkânsızdı, yasa dışı yollara başvuruldu.

Film, Tokyo’nun en ikonik bölgelerinde çekilen sahneleriyle de hafızalarda. Sadece Japon hükûmeti, kalabalık bölgelerde film çekimlerine çoğu zaman izin vermiyor ve bu yüzden de filmin en meşhur sahnelerinden biri Shibuya kavşağındaki yarış sahnesi yasa dışı çekildi.
Yönetmen Justin Lin, çekim için lüzumlu izinleri alamayınca “gerilla seçimi” çekim hayata geçirmeye karar verdi. Minik bir ekip, birkaç kamera ve yüksek hızda giden otomobiller… Polisler gelmeden sahneyi çekmek için plan yapılmış oldu. Hatta ekip, polis ulaştığında tutuklanacak bir “düzmece yönetmen” bile ayarlamıştı! Her neyse ki çekimler tamamlandı ve efsaneleşmiş sahne filme dahil oldu.
Filmimizde Vin Diesel’i yalnız kısa bir sahnede görüyoruz. Peki, niçin?

Aslına bakarsak Vin Diesel, Tokyo Drift’e başta sıcak bakmıyordu fakat Universal, seriyi tekrardan canlandırmak için onun desteğine gereksinim duyuyordu. Bunun üstüne Diesel, filmimizde yalnız birkaç dakikalık sahne karşılığında Universal’dan “Riddick” karakterinin haklarını almayı başardı.
Han’ın ölmesi gerekirken geri dönmesi.

Sung Kang tarafınca canlandırılan Han karakteri, Tokyo Drift’te yaşamını kaybediyordu fakat karakter o denli popüler oldu ki serinin devam filmlerinde yeniden yer alması için senaryoda değişim yapılmış oldu.
Tokyo Drift’in aslına bakarsak seride ileri bir tarihte geçmiş olduğu açıklanarak Han’ın geçmişine yönelik görüntüler eklendi. Değişim, serinin kronolojik sırasını karmaşık hâle getirse de Han karakterinin seriye dönüşü fanatikleri sevindirdi.
Gerçek drift pilotları filmimizde rol aldı.
Filmin en büyük artılarından biri aslına bakarsak yarış sahnelerinin gerçek drift pilotları tarafınca gerçekleştirilmesi. Bilhassa Rhys Millen ve Samuel Hubinette şeklinde ustalaşmış drift yarışçıları, sahnelerin gerçekçiliğini çoğaltmak için filmin prodüksiyon ekibine dahil edildi.
Büyük bir kısmında bilgisayar efekti kullanılmaması, gerçek yarışçıların var olması filmin bu kadar efsaneleşmesinde mühim sebeplerden biri.
Drift kültürünü küresel hâle getirdi.
Tokyo Drift’ten ilkin drift, ağırlıklı olarak Japonya’da popülerdi. Filmden sonrasında ise küresel çapta tanındı ve drift yarışlarına olan ilgi de arttı. Hatta film sonrasında ABD ve Avrupa’da drift yarış organizasyonları düzenlenmeye başlandı.
Filmimizde kullanılan ikonik otomobilleri saymadan olmaz.

Han’ın kullandığı turuncu-siyah modifiye canavar, Veilside Mazda RX-7; Sean’ın ilk yarıştığı ve büyük bir kazayla kaybetmiş olduğu efsaneleşmiş vasıta, Nissan Silvia S15 otomobil meraklıları için büyük vakaydı.
Bir de Ford Mustang Fastback 1967 var. Ek olarak film için 250’den fazla arabanın imha edildiğinden de altını çizelim.
Netice: Tokyo Drift niçin efsaneleşmiş oldu?

- Gerçek drift pilotlarıyla çekilen sahici yarış sahneleri
- Drift kültürünü küresel hâle getirmesi
- İkonik otomobilleri ve modifiye sahneleri
- Tokyo’nun atmosferiyle birleşen sinematografi
- Drift King Keiichi Tsuchiya’nın danışmanlık ve kamera önü desteği
Tokyo Drift, yalnız bir yarış filmi olmanın ötesine geçerek beyazperde evveliyatına kazınan kült yapımlardan biri oldu. 2006’da gösterime girmesine karşın hâlâ otomobil tutkunları tarafınca izlenmeye devam ediyor.
Ve itiraf edelim, bu filmi izledikten sonrasında tamamımız drift yapmayı hayal ettik!



