Yapay Zekâyla Yazılan Yazıyı/Metni Iyi mi Tespit Edebilirsiniz?

Gelişen teknolojiler yardımıyla, makine öğrenimi ve yapay zeka algoritmaları artık haberlerden hikayelere, teknik yazılardan rahat blog yazılarına kadar her türde içerik üretebiliyor. Bu durum, organik olarak bir suali gündeme getiriyor: “Yapay zekayla yazılan bir içinde ne olduğu iyi mi tespit edebiliriz?”

Yukarıda okumuş olduğunuz giriş yazısı, ChatGPT 4 tarafınca yazıldı.

Peki siz, bunun farkına varabildiniz mi? Eğer artık her insanın yapay zekâ kullandığı günümüzde karşınıza çıkan içerikleri denetlemek istiyorsanız size bunun taktiklerini başka yerlerde bulamayacağınız detaylar ile veriyoruz.

Yapay zekâ tarafınca yazılan içerikler, kimi zaman o denli ince ve ustaca hazırlanıyor ki birçok şahıs hakkaten insan elinden çıkmış sanabiliyor. Bir tek içerik yöneticileri değil, akademisyenlerin ve öğretmenlerin de içine kurt düşüren “Yapay zekâ ile mi yazıldı acaba?” sorusuna açıklık getirelim.

Ilk olarak şu giriş paragrafı özelinde bir giriş yapalım.

Yapay zekâ programları, sizin belirttiğiniz tarzda içerikler yazsa da çoğu zaman yığın cümleler kullanır. Samimi dil deseniz bile bu samimiyete verecek örnekler bulmakta zorlanır. Giriş yazısında da gördüğünüz benzer biçimde samimi bir dil yerine yığın ve robotik cümleler yer ediniyor.

Eğer çoğunlukla yazı okuyorsanız aslına bakarsanız içerik ayrımını net şekilde anlayabilirsiniz. Cümle yapıları çoğu zaman aynıdır. Biz içerik yazarları, ChatGPT benzer biçimde programlardan destek alsak da bunun üstüne içerik kurgulamayız. Şu sebeple o bir robot, biz bir insanız ve aynı dili konuşmamız mümkün değil. Bu yüzden de günlük dile yaklaşması zor.

Gelelim her yerde bulamayacağınız bir bilgiye. Yapay zekâ bizim kadar yazım kurallarına egemen değil. Gördüğünüz benzer biçimde kendisi “zeka ve öykü” yazar. Sadece doğrusu “zekâ ve hikâye”dir.

Ek olarak virgülü birçok yerde gereksiz kullanır. “Yardımıyla” kelimesinden sonrasında kullanılan virgül benzer biçimde. Genel anlamda kendisi bu yazıda olmasa bile “ek olarak” benzer biçimde bazı kelimelerden sonrasında da virgül kullanılır ve bu gereksizdir. Tekrarlı bağlaçlardan ilkin virgül olmaması icap ettiğini de kendisine birisinin söylemesi lazım.

Yapay zekâ içeriklerinde duygusal zekâya yer yoktur.

Yapay zekâ metinleri, belirgin bazı özellikler taşır. Onların, metinleri çoğu zaman belirli bir veri setinden öğrenmeleri, dil ve yoldam mevzusunda oldukça tutumlu olmasına niçin olur. Yapay zekâ sistemi, yazarın tarzını öykünmek ederek yazı üretebilir sadece o yazarın kişisel deneyimlerini ve duygusal zekâsını veremez, deneyimlemekten yoksundur.

Tutarsız metinler oluşturabilir.

Bazı içerikler noksan yada mantık dışı ise ya yapay zekâdan şüphelenmelisiniz ya da yazarın kabiliyetinden. Her ikisinde de o içerikte bir sorun vardır. Bu makineler, dilin nüanslarını ve karmaşık yapılarını tam anlamıyla kavrayamaz. Böylelikle de bazı durumlarda acayip ve anlam ifade etmeyen cümleler ortaya çıkabilir. Ek olarak uzun ve karmaşık metinlerde, mevzu dağılması ve tutarsızlık görüyorsanız da yapay zekâ kurdunu içinize düşürebilirsiniz.

Fazlaca sık tekrarlama yaparlar.

Yapay zekâ, öğrendiği kalıbı yine etme eğilimindedir. Aynı ifadeler, kelime grupları ve ifadeler metin içinde çoğunlukla yer alır. Ek olarak YZ metinleri, belirli anahtar kelimeleri aşırı kullanılır.

Örneklendirecek olursak yapay zekâ, “bu, bir, bu yüzden, mesela” benzer biçimde bazı kelimeleri oldukça fazla kullanır. Düzenleme yapılmayan içeriklerde ctrl+f yapmış olup “bir” aratması yapmış olursanız ne kadar insan elinden çıkmış bulunduğunu görebilirsiniz.

Kendisi Türkçeye sandığınız kadar egemen değil.

Dilimizin ne kadar geniş olduğu mevzusunda YZ, birçok açıdan noksan kalıyor. Kelimeler mevzusunda kısırdır ve oldukça fazla detay göremezsiniz. Yazım kuralları mevzusunda takıntılı birisi iseniz ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.

Yukarıda vermiş olduğumuz virgül ve şapka kullanımına ek informasyon olarak eğer bir yapay zekâ yazısı açarsanız metin içinde de/da bağlaçlarının yer almadığını görürsünüz. Hâlbuki bağlaçlar candır.

Yapay zekâ tespit yazılımları daima işe yaramayabilir.

Metinlerde yapay zekânın varlığını saptamak için birçok yazılım var. Sadece bunların daima güvenilir olmadığını bilmelisiniz. Hususi algoritmalar geliştirilse de artık yapay zekânın da kendini oldukça iyi geliştirdiği unutulmamalı.

Yapay zekâ girişimi şirketi Hugging Face’in siyaset direktörü Irene Solaiman da bu mevzuda şöyleki yorum yapıyor: Yapay zekâ tespitinde büyülü bir çözüm yok. Tıpkı insanoğlu benzer biçimde bu zekâlar da giderek güçlendiği için tespit modelleri bir tek geriden yakalamaya çalışıyor ve hiçbir vakit mutlak çözüm sunamıyor.

En güvenilir yöntem, insan denetimi.

Karşınıza hangi yazılım çıkarsa çıksın yapay zekâ saptamak için yapabileceğiniz en iyi şey kendinizsiniz. Uzman bir editör yada yazar, metinlerdeki bazı nüansları, hataları makine tabanlı yöntemlerden daha etkili şekilde tespit edebilir.

Yapay zekânın geleceğe tesirleri neler?

Yapay zekâ yazımının geleceği hem coşku verici hem de belirsizliklerle dolu. Bu hızla gelişen teknolojinin gelişiminin, yazı dünyasında mühim değişikliklere yol açacağı kati. Teknoloji ilerlemeye devam ettikçe yapay zekâ metinlerinin kalitesi ve çeşitliliği de artacak. Daha organik ve insan benzeri yazım tarzları da benimsendiği vakit ayırt etmesi oldukça daha zor olacak.

İçerik üretiminde devrim yaratacağı da kati. Bilhassa standart ve tekrarlayan içerik gerektiren alanlarda büyük bir verim katacak. Haber yazımı, veri tabanlı raporlar ve hatta bazı edebî eserler, daha süratli ve etkin şekilde üretilecek. Bir yazar, yapay zekâ yardımıyla yazdığı yazıları katlayacak ve kimse “Iyi mi doğrusu?” diyemeyecek.

Eğitim sektöründe de yapay zekânın yararları yadsınamaz. Öğrencilere destek olmak ve öğrenme süreçlerini desteklemek için YZ yazımı kullanabilir. İnteraktif öğrenme deneyimleri gene YZ ile geliştirilebilir.

Yapay zekâ içeriklerinde telif hakları mevzusu nereye doğru gidecek?

Dünya gündeminden biri de yapay zekânın telif hakları. YZ ile yazım yükseldikçe bu problem daha da artacak şu sebeple örneksiz içerik korunması olmayacak. Telif hakkı ve yapay zekâ metinlerinin sorumluluğu benzer biçimde mevzular, daha da mühim münakaşa alanları hâline gelebilir.

Netice olarak, yapay zekâ yazımını tespit etmenin şekilleri gelişse de bu alan devamlı değişiklik hâlinde. Dolayısıyla da insan denetiminin ve eleştiri düşüncenin önemi artmaya devam ediyor. Tüm bu sorular hem yazarları hem de okuyucuları etkileyen, geleceğin yazı dünyasını şekillendirecek.

Bir metni yapay zekânın yazıp yazmadığını anlamanızı sağlayacak araçlar

• GPTZero
• ZeroGPT
• OpenAI AI Text Classifier
• Turnitin
• Copyleaks AI Detector

Yapay zekânın yazdığı metinleri tespit etmenin formüllerini anladık elbet fakat gelin birazcık da bu alanda eğitilmiş araçlara göz atalım.

Bu araçlar, elinizdeki yapıştırmış olduğunuz metnin yapay zekâ ile yazılıp yazılmadığını denetim ediyor ve belli başlı yüzdelik oranlarla size netice sağlıyor.

GPTZero

GPTZero, metni cümle, paragraf ve doküman düzeyinde çözümleme ederek perpleksite ve rastgelelik ölçümleri üstünden yapay zekâ tespiti yapıyor. Şu anda 100’ün üstünde kuruluşta ve 2.5 milyon kullanıcı tarafınca kullanılmakta.

ZeroGPT

ZeroGPT; GPT-4, ChatGPT ve Gemini benzer biçimde modellerin ürettiği metinleri çözümleme edebiliyor. Kullanıcı dostu arayüzüyle anlık netice veriyor ve %98,8’in üstünde doğruluk sunmuş olduğu iddia ediliyor.

OpenAI AI Text Classifier

OpenAI tarafınca geliştirilen AI Text Classifier, eğitim kurumlarına yönelik temelde rahat bir vasıta. Metnin yapay zekâ tarafınca yazılmış olma olasılığını “yüksek”, “orta” yada “düşük” şeklinde etiketleyebiliyor. Uzun paragraflarda doğruluk sorunları yaşansa da bilimsel nitelikli alanda yaygın olarak tercih ediliyor.

Turnitin

Turnitin, geleneksel intihal tespitinden hareketle yapay zekâ tespiti özelliğine haiz. Şirket, %1’in altında yanlış pozitif oranı sunduğunu iddia etse de bazı araştırmalarda bu oranın %50’ye kadar çıkmış olduğu gözlemlenmiş durumda.

Copyleaks AI Detector

Copyleaks, yapay zekâ ve intihal tespitini birleştirerek insan ve yapay zekâ içeriğini ayrıştırıyor. Metin içindeki “kleptomani” (deposu gizleme) ve kod bloğu benzer biçimde örüntüleri de tespit edebilme özelliğine haizdir. Analizlerinde %99’un üstünde doğruluk oranı gösterdiği belirtilmiştir.

Peki siz okuduğunuz metinleri asla yapay zekâ içinde ne olduğu mi diye denetim ediyor musunuz? Deneyimlerinizi yorumlara bekliyoruz.

Yapay zekâ ilgili öteki içeriklerimiz: