Otomobilinizin Motorunu Yavaş Yavaş Yiyen 7 Kurnaz Hata: Bu tarz şeyleri Yapıyorsanız Sanayiden Çıkamazsınız!
Otomobilin kalbi olan motor, bilincinde olmadan yaptığımız bazı kolay hatalar yüzünden büyük harcamalar açabilir. Peki motor ömrünü uzatmak için neler yapılmalı, hangi kurnaz alışkanlıklardan kaçınılmalı? İşte motorunuzu sanayiden kurtaracak o mühim ipuçları.
Otomobil dünyasında devamlı söylediğimiz bir söz vardır: “Motor, arabanın kalbidir.” Bu kalp durduğunda geri kalan o lüks donanımların, parlak kaportanın hiçbir anlamı kalmaz. İşin kötüsü, motor arızaları çoğu zaman en pahalı ve en can bunaltıcı arızalardır. Bir çok sürücü, otomobiline iyi baktığını düşünürken, aslına bakarsak her gün motorun ömründen yiyen kurnaz alışkanlıklara haizdir.
Bu içeriğimizde, motorunuza en oldukca zarar veren o yaygın hataları masaya yatırıyoruz. Bir şey olmaz dediğiniz o minik ihmallerin, size iyi mi binlerce liralık harcama kapısı açabileceğini görmüş olacaksınız. Eğer siz de bu hatalardan birkaçını yapıyorsanız, motorunuzu kurtarmak için kim bilir son şansınızdır. Isterseniz derhal detaylara geçelim.
Motor soğukken otomobili zorlamak (yüksek devir çevirmek)
Bilhassa sabahları ya da vasıta uzun süre yattıktan sonrasında meydana getirilen en büyük hata budur. Motor çalmış olduğu anda yağ, karterden motorun üst kısımlarına pompalanır. Sadece yağın ideal emek harcama sıcaklığına (çoğu zaman 80-90 aşama) yetişmesi ve tüm metal aksamı tam olarak yağlaması süre alır. Siz motor soğukken gaza yüklenirseniz, hemen hemen tam yağlanmamış metal parçalar birbirine sürtünür ve bu da aşınmayı (mikro düzeyde yırtılmaları) katbekat artırır. Bu, motorunuzun ömrünü yavaş yavaş bitiren bir zehirdir.
Yağ seviyesini ve standardını “unutmak”

Motor yağı, motorun kanıdır. Yalnız sürtünmeyi azaltmaz, bununla birlikte motoru soğutur ve temizler. Yağ seviyesi minimumun altına düşerse, yağ pompası hava çeker ve motorun eleştiri kısımları (krank mili, pistonlar) yağsız kalır. Netice? Yatak sarması yada motorun kilitlenmesi. Yalnız düzey değil, kalite de mühim. Ucuz, düzmece yada aracınızın spesifikasyonuna (viskozite) uymayan yağ kullanmak, yağ filminin kopmasına ve motorun içten içe aşınmasına niçin olur.
Hararet göstergesini ciddiye almamak

Çağdaş otomobillerde hararet ibresi genel anlamda 90 derecede durağan(durgun) durur. Eğer bu ibre yükselmeye adım atar ve kırmızı bölgeye yaklaşırsa, bu bir tavsiye değil, “EMİR”dir. “Birazcık daha gider, nede olsa düşer” demek, motor contalarını yakmanın en kolay yoludur. Yüksek ısı, silindir kapak contasının yanmasına, hatta motor bloğunun yada silindir kapağının çatlamasına niçin olabilir. Bu da motorun topyekün sökülmesi anlamına gelir. Hararet yükselirse: Derhal durun, rölanti durumunda arabanın ısısının düşmesini bekleyin.
Motor arıza ışığını görmezden gelmek

O sarı motor ışığı hiçbir süre tadı yanmaz. Aracınızın beyni (ECU), sensörlerden birinde bir anormallik tespit ettiğinde sizi uyarır. “LPG’dendir” deyip geçmek ya da “ışık yanıyor fakat otomobil gidiyor” düşüncesiyle dikkatsizlik etmek, minik bir sensör arızasının, ateşleme sistemi sorununa, sonrasında da katalizörün tıkanmasına (binlerce liralık harcama) kadar gitmesine izin vermektir. O ışık yanıyorsa, aracı en kısa sürede bir cihaza bağlatın.
Soğutma sıvısı (Antifriz) yerine musluk suyu koymak

Antifriz, adının aksine yalnız donmayı engellemez. Bununla birlikte kaynama noktasını yükseltir ve en önemlisi, motorun soğutma sistemi içindeki metal ve alüminyum parçaların paslanmasını, korozyona uğramasını engeller. Siz maliyetten kaçıp musluk suyu eklerseniz, o suyun içindeki kireç ve mineraller devirdaim pompasını bozar, radyatör yayınlarını tıkar ve motorun paslanmasına niçin olur. Netice gene hararettir.
Hava filtresini temizleyip geri takmak

Motorun yanma yapabilmesi için yakıt kadar temiz havaya da ihtiyacı vardır. Hava filtresi, motorun ciğeridir; tozu, kiri, böceği süzer. Bu filtre tıkandığında motor kafi havayı çekemez, yakıt-hava karışımı bozulur, çekiş düşer ve yakıt sarfiyatı artar. Daha da kötüsü, “temizleyeyim” diye basınçlı hava tutmak, filtrenin gözenek yapısını bozar ve tozun motora girmesine neden olur. Bu da zımpara tesiri yapar. Filtre temizlenmez, periyodik olarak değiştirilir.
Periyodik bakım aralıklarına uymamak

Üretici “15.000 kilometre yada 1 yıl” diyorsa bir bilmiş olduğu vardır. “Ben daha 10.000 yaptım, 5.000 daha gider” yada “otomobil yattı, yağı daha yeni” demek yanlıştır. Motor yağı, kilometre yapmasa bile durduğu yerde hususi durumunu kaybeder, asidik hale gelir ve motoru koruyamaz. Bakımı geciktirmek; yağın çamurlaşması, filtrelerin tıkanması ve triger kayışı/zinciri benzer biçimde dirimsel parçaların koparak motoru topyekün dağıtması riskini almaktır. Bakım, harcama değil, tasarruftur.
Gördüğünüz benzer biçimde, motoru korumak aslına bakarsak oldukca kolay alışkanlıklara dayanıyor. Otomobilinizin aslına bakarsak pahalı katkı maddelerine değil, zamanında ve doğru bakıma ihtiyacı var.
Peki sizin bu listeye eklemek istediğiniz, “şunu asla yapmam” dediğiniz başka bir detay var mı? Yorumlarda buluşalım!



