Hangi Operatörün Hangi 5G Frekansını Almış olduğu Niçin Mühim? İşte Milyarlarca Dolarlık Açıklaması
Türkiye’nin 5G’ye geçişinde en mühim dönemeç olan frekans ihalesi tamamlandı. Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’un katılmış olduğu ihalede 700 MHz ve 3.5 GHz şeklinde değişik frekans paketleri milyarlarca dolara alıcı buldu. Peki operatörlerin almış olduğu bu teknik kodlar ve frekanslar gerçekte ne işe yarıyor, web hızımızı ve gündelik hayatımızı iyi mi etkileyecek? Gelin, bu karmaşık görünen tablonun aslına bakarsak ne kadar rahat bulunduğunu anlatalım.
Bugün Türkiye’nin teknoloji geleceği için en tehlikeli sonuç günlerden biri yaşandı ve uzun süreden beri beklenen 5G spektrum ihalesi nihayet sonuçlandı. Mobil operatörlerimiz, kısaca Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, ülkenin dört bir yanına 5G hizmeti sunabilmek için kesenin ağzını açtı ve kendilerine sunulan frekans paketlerini satın aldı. Haberlerde ve bültenlerde “A2 paketi”, “B1 bloğu” şeklinde kodlar havada uçuşuyor fakat birçoğumuzun aklındaki sual aynı: Toplamda 3 milyar 534 milyon dolar ödenen bu frekanslar bizim için ne anlama geliyor?
Aslen tüm bu teknik terimler, yakında deneyimleyeceğimiz 5G’nin karakterini belirliyor. Şöyleki düşünün; bazı frekanslar interneti ülkenin en ücra köşesine kadar götürmeyi hedeflerken, bazıları ise kent merkezlerinde bizlere gigabit hızları sunacak. Bu içeriğimizde operatörlerin satın almış olduğu her bir frekans paketinin “Türkçe mealini” meydana getirecek, hangi frekansın kırsalda, hangisinin metropolde hayatımızı değiştireceğini tüm detaylarıyla anlatacağız. Isterseniz derhal başlamış olalım.
Fakat ilkin: Hangi şirket, hangi frekansı aldı?
| Paket | Frekans ve Bant Genişliği | Satın Alan Şirket |
|---|---|---|
| A1 | 700 MHz 2×10 FDD | Turkcell |
| A2 | 700 MHz 2×10 FDD | Vodafone |
| A3 | 700 MHz 2×10 FDD | Türk Telekom |
| B1 | 3.5 GHz 1×80 TDD | Turkcell |
| B2 | 3.5 GHz 1×80 TDD | Türk Telekom |
| B3 | 3.5 GHz 1×80 TDD | Vodafone |
| B4 | 3.5 GHz 1×20 TDD | Turkcell |
| B5 | 3.5 GHz 1×20 TDD | Turkcell |
| B6 | 3.5 GHz 1×20 TDD | Turkcell |
| B7 | 3.5 GHz 1×20 TDD | Türk Telekom |
| B8 | 3.5 GHz 1×20 TDD | Türk Telekom |
Firmaların bu paketler için ödediği tutarları merak ediyorsanız:
Her yerde çekecek fakat “uçurmayacak” netin omurgası: 700 MHz (kapsama katmanı)

İhalede A1, A2, A3 şeklinde kodlarla belirtilen 700 MHz bandı, 5G’nin “kapsama katmanı” olarak adlandırılıyor. Bu frekansın en büyük özelliği, sinyallerinin oldukça uzak mesafelere (10-15 km’ye kadar) kolaylıkla ulaşabilmesi ve binalar şeklinde engelleri kolayca aşabilmesidir. Bu da onu, kırsal ve azca sözü geçen bölgelere 5G hizmeti götürmenin en verimli yolu hâline getiriyor. Doğrusu 5G’nin yalnız büyük şehirlerin bir lüksü olmamasını bu frekansa borçlu olacağız.
Bu paketin teknik tanımında gördüğünüz “2×10 MHz FDD” ifadesi ise oldukça mühim. Buradaki “FDD” (Frekans Bölmeli Çift Yönlü İletişim), indirme (download) ve yükleme (upload) işlemleri için iki ayrı ve bakışımlı kanal kullanıldığı anlamına geliyor. Tıpkı bir otoyolun gidiş ve geliş şeritlerinin ayrı olması şeklinde. Bu yapı, bilhassa stabil ve kesintisiz bir bağlantı sağlıyor. Sadece madalyonun öteki yüzünde, bu bandın 10 MHz şeklinde dar bir kanala haiz olması sebebiyle hızının limitli olması yatıyor. Bu frekanstan hizmet aldığınızda 4.5G’den daha iyi ve güvenilir bir edinim yaşayacaksınız sadece 5G denince akla gelen gigabit hızlara ulaşılamayacak.
Şehirleri uçuracak “altın frekans”: 3.5 GHz (kapasite ve performans katmanı)

İhalenin “taç mücevherleri” olarak kabul edilen B1, B2, B3 şeklinde büyük bloklar ise 3.5 GHz bandında içeriyor. Küresel olarak 5G için “altın bant” olarak kabul edilen bu frekans, yüksek kapasite ile makul kapsama alanını bir arada sunuyor. Nüfusun yoğun olduğu şehirler, stadyumlar, havalimanları ve endüstri bölgelerinde gigabit hızlarını ve ultra düşük gecikmeyi deneyimlememizi sağlayacak olan bant tam olarak bu. Bulut üstünden oyun oynamak, sanal gerçeklik uygulamaları yada endüstriyel otomasyon şeklinde yenilikler enerjisini bu frekanstan alacak.
Bu frekansın tanımındaki “1×80 MHz TDD” ifadesi ise değişik bir teknolojiyi işaret ediyor. “TDD” (Vakit Bölmeli Çift Yönlü İletişim), indirme ve yükleme için tek bir kanalı, vakit dilimlerine bölerek kullanır. İnternet kullanımımızın çoğu zaman indirme odaklı (video seyretme, toplumsal medya akışı vb.) olmasından dolayı, TDD bu asimetrik yapıya dinamik olarak uyum sağlayarak spektrumu oldukça daha verimli kullanır. 80 MHz şeklinde geniş bir bant yardımıyla bu frekans, ideal koşullarda 1 Gbps’yi aşan hızlar sunma potansiyeline sahipken, gerçek dünya kullanımında 300-700 Mbps arası hızlar vadediyor. Sadece bu yüksek performansın bir bedeli var: 3.5 GHz’nin menzili daha kısa ve sinyalleri engelleri aşmakta zorlanıyor. Bundan dolayı şehirlerde daha sık baz istasyonu kurulmasını gerektiriyor.

Sadece 3.5 GHz bandında yalnız bu devasa 80 MHz’lik “otoyollar” yok. İhalede B4-B8 şeklinde kodlarla belirtilen daha minik, 1×20 MHz’lik “joker” paketler de bulunuyor. Bu tarz şeyleri, ana otoyol oldukça kalabalıklaştığında anlık olarak oluşturulan ek bir şerit şeklinde düşünebilirsiniz. Bu daha minik blokların temel amacı, stadyum yada konser alanı şeklinde anlık olarak talebin tavan yapmış olduğu noktalarda kapasiteyi desteklemek yada fabrikalar şeklinde belirli alanlar için kurulan hususi 5G ağlarına hizmet vermektir. Doğrusu bu paketler, tüm şehre üstün dereceli hızlar sunmak yerine, belirli ve yoğun talebin olduğu noktalara “cerrahi” bir müdahale ile kapasite artışı sağlamak için kullanılıyor. Türk Telekom ile Turkcell tarafınca satın alınan bu paketler, daima devrede olması durumunda 1.2 Gbps’ye varan indirme hızı sağlayabilecek.
Peki niçin ikisi de lazım? İşte 5G’nin hibrit stratejisi
Tek bir frekans bandı, 5G’nin tüm vaatlerini karşılamaya yetmiyor. Bir tek 700 MHz alan bir operatör, Türkiye’nin her yerini kapsayan fakat hız mevzusunda rekabet edemeyen bir “kağıt üstünde 5G” ağına haiz olurdu. Bir tek 3.5 GHz alan bir operatör ise şehirlerde inanılmaz süratli fakat coğrafi olarak oldukça sınırı olan bir “sıcak nokta” ağı sunabilirdi.

Bundan dolayı tüm operatörler, hem kapsama (700 MHz) hem de kapasite (3.5 GHz) bantlarından hisse alarak oldukça katmanlı bir ağ oluşturmayı hedefliyor. Telefonunuz, bulunduğunuz konuma ve yaptığınız işe bakılırsa bu iki katman içinde zekice geçiş meydana getirecek. Kırsal bir yolda gezi ederken 700 MHz üstünden kesintisiz bağlantınız sürerken, İstanbul’da bir meydana geldiğinizde telefonunuz otomatikman 3.5 GHz’e geçerek size en yüksek hızı sunacak. İşte Türkiye’nin yeni nesil web altyapısı bu hibrit ve akıllı temel üstüne inşa edilecek.
Peki siz 5G’ye geçişten en oldukça ne bekliyorsunuz? Hız mı, kapsama alanı mı, yoksa düşük gecikme ile gelecek yeni teknolojiler mi? Düşüncelerinizi yorumlar bölümünde bizimle paylaşmayı ihmal etmeyin!



