DÜNYA

ABD Basını, Su Kıtlığına Karşı Osmanlı Sebilini Önerdi

Kuraklığın kaygı verici boyutlara tırmandığı şu son günlerde, bilim adamları ‘kaçınılmaz’ bulunduğunu düşündükleri “Sıfır Günü”ne doğru gerim sayım halletmeye başladı. ABD basını ise, tüm dünyayı tesiri altına alına kuraklık için bizlere oldukça tanıdık olan bir çözüm sundu: Osmanlı sebilleri.

Küresel İklim krizi kaynaklı olarak geçtiğimiz her gün daha da ciddi bir soruna dönüşmeye devam eden kuraklık, dünyanın bir fazlaca yerinde kaygı verici bir tehdit haline gelmekte. Bu durum karşısında Londra, Los Angeles, Mumbai şeklinde metropollerde, halkın kullanımına açık çeşmeler gündeme gelmeye başladı. 

Dünya medyası ise, halka parasız su sağlamanın bir çeşit uygarlık göstergesi bulunduğunu savunarak İstanbul’da bulunan Osmanlı ‘Sebilleri’ni konuşuyor. 

Osmanlı sebilleri, dünya basınının gündeminde:

Tarihi Osmanlı sebilleri

Dünya genelinde suya olan gereksinim gittikçe artıyor. Küresel iklim değişikliğiyle beraber Dünya kuraklığa doğru hız kesmeden sürükleniyorken; birçok bilim insanı çözümün, halkın kolayca ulaşım sağlayabileceği ortak çeşmelerin inşa edilmesinde yattığına inanıyor. 

Kuraklığın kendisini daha kuvvetli hissettirdiği Londra, Los Angeles ve Mumbai şeklinde kentlerde ise eskiden yapılmış olup da şu an işlevsiz durumda olan çeşmeler münakaşa mevzusu. Bu şehirlerde yaşayan insanoğlu çeşmelerin yine kullanıma açılmasını talep ediyor. Zamanında halkın temiz suya erişim sağlayabilmesi için büyük fedakarlıklar yapmış olan Osmanlı’ya ilişik sebiller ise medyada parmakla gösteriliyor. Son olarak Bloomberg; İstanbul’da bulunan Osmanlı sebilleri adına hususi bir haber dosyası hazırladı. 

Parasız su sağlamak büyük bir medeniyetin göstergesidir” vurgusunun yapıldığı haberde, İstanbul’da bulunan ve birer zamanı yaratı olarak kabul edilen Osmanlı periyodu sebilleri incelendi. İstanbul başta olmak suretiyle yurt genelindeki zamanı çeşmelerin yenilenmeye başladığının altı çizilen haberde, “Osmanlılar için içme suyu sağlamak deyim yerindeyse bir hayırseverlikti, hatta görevdi. Bu sebeple bilhassa İstanbul’da şehri süsleyen yüzlerce zamanı çeşme ile karşılaşıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Haberde ek olarak, Osmanlı’da 14. yüzyıl itibariyle görülmeye başlanan sebillerin, ABD ve İngiltere şeklinde ülkelerde 19. yüzyıla kadar rastlanmadığı açıklandı. 

Sebiller, Türk Mimarisi’ne özgü yapılar

Tarihi Osmanlı sebilleri

Osmanlı periyodu sebilleri üstüne yapmış olduğu bilimsel nitelikli çalışmalarla malum Ordu Üniversitesi Sanat Zamanı Kısmı’nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerife Ikincil, Özgürlük’e verdiği röportajda sebillerin Türk Mimarisi’ne özgü yapılar bulunduğunu ve yoldan geçenlerin kullanımına parasız bulunduğunu söyleyerek, “Sebiller de ek olarak bayram yada kandiller şeklinde hususi gece ve günlerde şerbet, bal şerbeti, çeşitli meyve suları yada iyi içme suyu dağıtılan eserlerdir. Bu amaçların haricinde en mühim amaç aslen banilerine devamlı hayır yakarma getiren yapılar olmasıdır. Bu Osmanlıda beniler için en iyi gerekçedir” dedi. 

Suyun ulaşımının sağlanması bir yana, sebilin ek olarak sanat eseri olduğuna da dikkat çeken Ikincil, “Selçuklu mimarisinde gelişmiş bir sebil mimarisi söz mevzusu değildir, bu zamanda hazır mevcud lahit, tekne benzeri hazne görevi gören unsurların kısmen yapıların ön kısmında aynı amaçla değerlendirildiği söylenebilir. Osmanlı döneminde bilhassa Lale devri ile beraber abidevi sebiller meydana çıkarak görünmeye ve gelişmeye adım atar. Bunlar içinde Topkapı sarayı önündeki III. Ahmet Çeşme-Sebili (1728), Azapkapı Saliha Sultan Sebili (1732-1733), Damat İbrahim Paşa Sebili (1719), Hekimoğlu Ali Paşa Sebili (1734), Eyüp Mihrişah Sultan Sebili (1794) şeklinde eserlerin isimlerinden de anlaşılacağı suretiyle banilerin saray ve saraya mensup kişiler ve çoğu zaman ikinci derecede zengin yöneticilere mensup oldukları görülmektedir. “ şeklindeki tespitlerini aktardı. 

Tarihi Osmanlı sebilleri

“Banilerin ekonomik gelirleri doğrultusunda sebillerin araç-gereç, süsleme ve ölçeklerinin değişmiş olduğu söylenebilir fakat Osmanlı cami mimarisinde uygulanan bazı engellemeler, sebil mimarisi için söz mevzusu değildir. Hatta geliri fazlaca daha azca olan abidevi ölçekte bir sebil yaptıramayacak düzeyde kişilerinde fazlaca daha ufak taşınabilir taş tekneler şeklinde sebiller yaptırarak hayır yakarma aldıkları belirtilebilir.” diyen Ikincil, tarih süresince mühim uygarlıklara başkentlik yapmış olan İstanbul’un, sebil mimarisi için mühim bulunduğunun da altını çizdi. 

Günümüzde bir çok sebil işlevi haricinde kullanılıyor

Tarihi Osmanlı sebilleri

Ikincil ek olarak, “Bir çok boş ve atıl durumdaki sebillerin ağırlıklı olarak büfe, bir kısmı çantacı vs. şeklinde tamamen işlevlerinin haricinde kullanılmaktadır. Bazı sebiller, kendi kaderine terk edilirken, bazıları da bakımsızlıktan yok olmakla yüz yüzedir. İstanbul Suriçi ve Surdışı sebilleri içinde amacına uygun hizmet veren sebillerin sayısı fazlaca azdır. Çağıl hızla gelişen teknolojinin her alanda kendini gösterdiği bu zamanda toplumsal yardımlaşmanın ince birer sanat zevki, geçmişin izleri olan sebillerin süratli bir halde korunması ve bakımsız, fena durumda olanların da aslına uygun şekilde restore ettirilmesi gerekmektedir. “ diyerek günümüz İstanbul’undaki sebillerin durumuna da dikkat çekti. 

“Bir dönem Eminönü Yeni Cami Hatice Turhan Valide Sultan Sebili restorasyonla beraber aynı amaçla değerlendirilirken, şimdilerde Üsküdar Yeni Valide Cami Sebili meydanda halka su dağıtılan tek örnektir. Her geçen gün sayıları azalan, nitelikleri değiştirilen sebiller, bilinçsiz bir halde kullanılmakta ve mimarileri değiştirilerek emsalsiz dokusundan fazlaca şey kaybetmektedirler. Meydana getirilen restorasyonların artırılarak bilhassa bilgili eller vesilesiyle yapılması eserlerin kimlikleri açısından ehemmiyet arz etmektedir. “ şeklinde konuşan Ikincil; 

“İnsanlık için yararlı olan her uygulama yada data gerektiğinde alınıp güncellenerek kullanılabilir. Bu sebiller içinde söz mevzusudur. Su hayattır. Onsuz bir yaşam olması imkansız. Osmanlı su mimarisinde suyun taşınmasından dağıtılmasına yada her türlü kullanımı doğrultusunda insan odaklı akılcı çözümler üretilmiştir. Fonksiyonellikleri ile ön planda tutulan Osmanlı su mimarisinde sebiller ayrı bir yere haizdir. Hamam, çeşme şeklinde benzer uygulamalardan değişik olarak sebiller başka kültür ve topluluklarda görülmez. Osmanlı’da da sebiller ağırlıklı olarak başkent İstanbul’da mühim baniler tarafınca meydana getirilmiş eserlerdir. “ diyerek yaşamın devamı için suyun önemine de vurgu yapmış oldu. 

Tarihi Osmanlı sebilleri

Osmanlı zamanında halkın kolaylıkla ulaşım sağlayabileceği bölgelere inşa edilen sebiller yardımıyla o dönem yaşanmış olan susuzluğa çözüm bulunduğunu belirten Ikincil, “Zarif ve bezeme ağırlıklı donanımları ile sebiller aslen suya gereksinim duyan insanları tüm cömertliği ile çağrı ederek karşılamaktadırlar. Herhangi bir su kaynağına bağımlılığı olmadan suyun depolandığı ve dağıtıldığı sebiller emsalsiz mimarileri ile mühim çözümler üreten ve sunan yapılardır.” dedi. 

Kaynak :
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kuraklik-artinca-dunya-osmanli-sebillerini-kesfetti-41904880



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.