[ad_1]
Geçirdiğimiz ruhsal hastalıkların genetikten mi kaynaklandığı yoksa çevresel faktörlerden mi etkilendiği bilim dünyasında uzun süredir tartışılan bir mevzu. Meydana getirilen araştırmalar ve deneyler sonucunda günümüzde genetik geçişli olabilecek ruhsal hastalıkların depresyon, bipolar bozukluk, DEHB, otizm ve şizofreni olduğu düşünülüyor.
Psikoloji biliminin uzun senelerdir araştırmış olduğu konulardan biri de ruh sağlığı problemlerinin çevresel faktörlerden mi, yoksa genlerden mi kaynaklandığıydı. Bu alandaki uzmanların uzun senelerdir yapmış olduğu araştırmalar ruhsal problemlerin travmatik yaşam olaylarından daha oldukça etkilendiğini gösterse de hala genetik geçişli olduğu kabul edilen bazı hastalıklar da var.
Genetik geçişli olduğu kabul edilen bu hastalıklardan depresyon, şizofreni ve bipolar bozukluğu; kişinin bir stres faktörüyle karşılaşması sonrası ortaya çıkarken otizm ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB) ise daha erken yaşlarda, bebeklikten itibaren görülür. Bu yüzden erken fark edilmesi ve tedbir alınması gerekir.
Bipolar Bozukluk: Bir anım bir anıma uymuyor!
Bipolar bozukluğu, stresli durumlar sonrası oluşabileceği benzer biçimde travmatik bir vaka da hastalığın oluşmasını tetikleyebilir. Kısacası tek neden genetik değildir. Manik ve depresif sıralı epizodlardan oluşan bir hastalık olarak görülür. Kişiler manik dönemdeyken aşırı enerjik olurlar. Süratli bölgeler, süratli konuşurlar, oldukça para harcarlar, uyku nedir bilmezler. Bitmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Depresif epizodda ise hastalar evden çıkmak istemezler, hiçbir şey yapmak istemezler, kilo kaybı yada kilo artışı yaşarlar, uyku sorunları olur.
Depresyon: Hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Depresyon ile ilgili meydana getirilen araştırmalarda depresyonlu aile bireyinin varlığının depresyon riskini arttırdığı görülüyor. Bu yüzden de genetik geçişli olabileceği düşünülüyor. Emareleri genel olarak ilgi kaybı, iştah değişikliği, uyku bozuklukları, negatif düşünceler şeklinde kendini gösterir. Fakat bu belirtilerin minimum iki haftadır devam ediyor olması ve sizin günlük aktivitelerinizi yapmanıza engel olacak düzeyde olması gerekiyor.
Şizofreni: FBI beni arıyor!
Katatonik, paranoid, desorganize benzer biçimde tipleri bulunan şizofreni hastalığının da genetik geçişli olduğu düşünülüyor. Sebebi ise meydana getirilen araştırmalarda şizofreni görülen her 10 hastadan birisinin ailesinde de şizofreninin görülüyor olması. Şizofreni tiplerinin her birinin emareleri değişik olsa da bozulmuş bir gerçeklik algısı hepsinde ortaktır.
İLGİLİ HABER
Şizofreni Hastalarının Gerçeklik Algısından Nasıl Koptuğunu Gösteren Ürkütücü Çizimleri
Otizm: Sanırım birazcık farklıyım.
Bu hastalık üstünde meydana getirilen araştırmalarda otizm vakalarının %75 den fazlasının genetik olduğu görüldüğü için hastalığın genetik geçişli olduğu düşünülüyor. Hastalık bir çok vakit kendisini; göz teması eksikliği, tekrarlı hareketler, temastan hoşlanmama olarak gösterir.
İLGİLİ HABER
Otizm Neden Bu Kadar Artıyor? (Cevap Sandığınız Benzer biçimde Değil)
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Sakin sakin oturmak bana gore değil.
Çevresel faktörlerle genetik faktörlerin birleşimi sonucunda ortaya çıkan öteki bir hastalık olan DEHB, genel anlamda çocuklar okula gittiğinde öğretmenleri tarafınca farkedilir. Emareleri ise bir çok vakit dürtüsel davranışlar, sabırsızlık, yerinde duramama, çokça hayal kurmadır.
Not: Bu yazı genetik ruhsal hastalıklarla ilgili farkındalığı arttırmak amacıyla yazılmıştır. Tanı ve tedavi işlemleri için ruh sağlığı profesyonellerini ziyaret etmeniz gerekir.
İLGİLİ HABER
Bu Yazıyı Sonuna Kadar Okuyamıyorsanız Siz de DEHB Kurbanısınız!
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4
[ad_2]
