[ad_1]
Emek harcama ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim, 3600 ek göstergede çalışmaların son aşamaya geldiğini belirterek, “Toplumsal tarafların da katılımıyla çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. Ümidimiz mayıs ayında emek verme tamamlanacak ve Meclis’e intikal ettirilecek. Bunun yanında, kamuda sözleşmeli personellerin durumunu isteğe bağlı olarak düzenlemek, bunu da belli kamu haklarına kavuşturarak çözmek istiyoruz. Bu konudaki çalışmamızı da tamamlamak üzereyiz” dedi.
Bakan Alim, Işgören-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen “4688 Sayılı Kanun ve 10. Senesinde Toplu Sözleşme Kongresi”nde, Kovid-19 salgınının ekonomiler üstündeki negatif etkilerinden bahsederek, salgının en fena şartlarında dahi Türkiye’de çarkların durmadığını söylemiş oldu.
ABD başta olmak suretiyle gelişmiş ülkelerde üretimin durması sebebiyle enflasyonun oluştuğunu belirten Alim, Türkiye’deki enflasyonda hem bunun, hem de naturel gaz ve petrol fiyatlarındaki aşırı yükselmenin etkili bulunduğunu altını çizdi.
Enflasyonla mücadelenin birinci öncelikleri bulunduğunu ifade eden Alim, şöyleki konuştu:
“Türkiye, salgından sonrasında dünyada en hızla büyüyen iki ülkeden birisi oldu. ‘Türkiye kalkınıyor ve büyüyor deniyor fakat topluma yansımıyor’ diyenler var. Bunların doğal büyümeden ne anladıklarına bakmak lazım. Gelişme bundan önceki yıla gore, toplam mal ve hizmet oranındaki artışı gösterir. Bu süreklilik arz etmiş olduğu süre refah yaratıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin meselesi demokrasi içinde devamlı büyüyen, refah yaratan bir ekonomik ve toplumsal politik zemine ulaşmaktır. Doğal ekonomik kalkınma, gelişme tek başına kafi olan şeyler değil. Biz bunu toplumsal politikalarla zenginleştirmek durumundayız. Bu bakımdan sendikalar ve sendikal özgürlük olağanüstü önemlidir. Şu sebeple toplumsal yerin en mühim aktörü sendikalardır. Sendikal savaşım, bir taraftan demokratikleşmemize bir taraftan toplumsal dengelerin inşa edilmesine katkı meydana getiren kurumlardır. Bunun için sendikalar demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarıdır, bunun için sendikalar demokrasi mücadelesinin en mühim unsurlarıdır. Sendikaların ve toplu sözleşme mekanizmasının kuvvetlenmesine toplumun tüm kesimlerinin ihtiyacı vardır.”
“Enflasyona karşı çalışanları korumak bizim görevimiz”
Türkiye’nin karşılaşmış olduğu tüm zorluklara karşın mühim adımlar attıklarını, bu adımları atmaya da devam ettiklerini dile getiren Alim, şunları kaydetti:
“Enflasyona karşı çalışanları korumak bizim görevimiz. Bu mevzuda kısa sürede tarihsel adımlar atıldı. Bunlardan birisi asgari tutara meydana getirilen artış. Tarihimizde ilk kere enflasyon yüzde 36 iken, yüzde 50 düzeyinde gerçek artış yapılmış oldu. Devam eden enflasyonist ortam dikkate alındığında bunu değişik şekillerde yorumlamak mümkün fakat inkar etmek mümkün değildir. Öteki bir mevzu, asgari ücretin vergi dışı bırakılması, tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmının vergi dışı bırakılmasıdır. Bu bizim öğrenciliğimizden beri konuşulan bir mevzudu. Bu mevzuda bir ilk yaşandı ve bu gerçekleşti. Bugün bunun önemini göremeyebiliriz fakat birazcık tarihsel baktığımızda ne kadar mühim bulunduğunu daha iyi görebiliriz.”
Bakan Alim, toplu sözleşme mekanizmalarının hem kamu işçileri hem de memurlar için devam ettiğini belirterek, şu detayları verdi:
“İşçilerimizle, memurlarımızla o günkü şartlar altında oldukça mühim toplu sözleşme kararlarına imza attık. Orada çalışanları korumuş olan, bizim toplu sözleşmemizi anlam ifade etmeyen olmaktan kurtaran, gelişmeler karşısında direnç gösteren bir madde var. Bu madde, enflasyon farkının verilmesi. Biz ocak ayında bir tek enflasyon farkını vermedik, yüzde 3 civarında toplumsal denge farkını da verdik. Önümüzde temmuz enflasyonu var. Unutmayalım ki temmuzda enflasyon farkını kamu çalışanlarımıza, emeklilerimize yapacağımız düzenlemeyle tekrardan ele alacağız.”
“Sözleşmelerle ilgili emek verme tamamlanmak suretiyle”
Türkiye’nin toplumsal devlet olma sorumluluğunu, salgın şartlarına, dünyadaki enflasyonist ortama, bunun Türkiye’ye etkilerine karşın yerine getirme bilinciyle hareket ettiğini belirten Alim, şöyleki devam etti:
“Bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bir toplumsal devlettir. Ne demek toplumsal devlet? Toplumsal politikalarıyla çalışanlarını korumuş olan, enflasyona ezdirmeyen devlet, enflasyon artıyorsa enflasyona karşı koruyucu tedbirler alan devlet. Çalışanların emek verme şartlarını, statülerini ve standartlarını belirleyen devlet. 3600 ek göstergede çalışmamız son aşamaya geldi. Toplumsal tarafların da katılımıyla çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. Ümidimiz mayıs ayında emek verme tamamlanacak ve Meclis’e intikal ettirilecek. Bunun yanında, kamuda sözleşmeli personellerin durumunu isteğe bağlı olarak düzenlemek, bunu da belli kamu haklarına kavuşturarak çözmek istiyoruz. Bu konudaki çalışmamızı da tamamlamak üzereyiz, bunu toplumsal taraflarla ele alıp bir çözüme kavuşturacağız.”
Bakan Alim 3600 ek gösterge için mayıs ayına işaret etti yazısı öncelikle HAKANSEYHAN üstünde ortaya çıktı.
[ad_2]
