[ad_1]
Geçen hafta TCMB’nin 100 baz puanlık sürpriz faiz indiriminin ve FED’in varlık alım azaltılmasına ilişkin takvim ile ilgili açıklamalarının TL varlıklar üstünde yarattığı negatif etkisinde bırakır bu hafta da devam ediyor. ABD 10 senelik faizlerinin yüzde 1.53 seviyesine çıkması ve dolar endeksinin yine 93,7 seviyesine gelmesi, risk iştahını negatif etkiliyor. Borsa İstanbul (BİST) faiz şoku sonrası yaralarını sarmaya çalışsa da bozulan küresel risk iştahıyla BİST, 200 günlük averajının altında kalmaya devam ediyor. Piyasalardaki son görünüm böyleyken gelecek döneme ilişkin beklenti ve öngörüleri ALB Forex Araştırma Uzmanı Akın Solmaz ile konuştuk.
BİST-100’de teknik olarak 1.350 bölgesini dip, 1.500-1510 seviyelerini hedef olarak gören Solmaz’a bakılırsa; dolar/TL’de ise 8,50 seviyesi altına geçilmedikçe yukarı yönlü güç kazanımı sürecek. FED’den tahvil azaltımı programına ilişkin erken bir takvim açıklamaması durumunda ons altında yukarı alanda 1.800’lere doğru toparlanma bekleyen Akın Solmaz, aksi durumda 1.675-1.700 bölgesine doğru beklenti oluşabileceği görüşünde. Solmaz; doların mevcut yüksek seviyeleri dikkate alındığında önümüzdeki dönemlerde ons altında da toparlanmanın başlaması durumunda gram altında 500-505 TL seviyelerinin görülebileceğini tahmin ediyor. Akın Solmaz, bu süreçte yatırımcılara; “Piyasaların yüksek volatil olduğu dönemlerde nakit ve pozisyon dengesi korumalı. Yatırım meydana getirilen herhangi bir ürünün dip noktasını saptamak zor fakat iskonto arttıkça ve fırsat oldukça kademeli pozisyon alınabilir” önerisinde bulunuyor.
Dünya borsaları geçen hafta mayın dolu bir araziden neredeyse hasarsız çıkmayı başardı. ABD Merkez Bankası FED’in varlık alımını azaltma sinyali ve Evergrande borç krizi sebebiyle ABD, Avrupa ve Japonya borsalarında oluşan kayıplar, dip seviyelerden gelen tepki alışlarıyla büyük seviyede geri alındı. 2015 senesinde Çin konut sektörü ve mali sisteme yönelik endişeler risk iştahını bozarak gelişmekte olan piyasalarda sert ve kalıcı bir satış dalgasına yol açmıştı. Bu kez gerek döviz gerekse hisse senedi piyasalarındaki tesir daha sınırı olan oldu. Şimdilik Evergrande ile ilgili belirsizliklerin devam etmesine karşın risk iştahında kalıcı bir bozulma öngörüsü bulunmuyor.
Türkiye varlıkları ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) zamanından ilkin faiz indirecek endişesi ile eylül başından beri dünyadan negatif ayrışıyordu. Geçen haftaki sürpriz faiz indirim sonucu sonrası sertleşen satışlarla MSCI Türkiye aybaşından 24 Eylül’e kadarki süreçte dolar bazında yüzde 13’ten fazla kıymet kaybederek en fena gelişmekte olan ülke borsası, TL ise yüzde 6’yi aşan kayıpla ayın en zayıf para birimi oldu.
Bu hafta dünya piyasalarındaki pozitif hava ve gelişmekte olan ülke paralarındaki kıymet artışına karşın Türkiye varlıklarında sınırı olan bir toparlanma görülüyor. Sadece tepki alışının kalıcılığının şüpheli bulunduğunu söyleyen İş Yatırım ekonomistleri, iktisat politikaları ve dış politikaya yönelik belirsizliklerin piyasayı baskılamaya devam edebileceği uyarısında bulunuyor. İş Yatırım; her ne kadar borsada kısmi bir toparlanma yaşansa da tepki alışına yabancı katılımının sınırı olan olması sebebiyle yükselişin devam etmesinin zor bulunduğunu da kaydediyor.
Piyasalar tehlikeli sonuç bir süreçten geçerken ALB Forex Araştırma Uzmanı Akın Solmaz ile piyasalardaki mevcut görünümü değerlendirdik ve gelecek dönem beklentilerini masaya yatırdık. Solmaz’ın yatırımcılarına önerilerine de yer verdik.
Küresel piyasalardaki son görünümü değerlendirir misiniz?
Küresel borsalar artan enflasyon ve gelişme endişeleriyle üçüncü çeyrekte dalgalı seyir izledi. Temmuz ayında ABD’de ziraat dışı istihdam verisinin 1 milyonun üstünde bir sayı gelmesi ve enflasyonun senelik bazda yüzde 5,4’e erişmesi küresel piyasalarda kaygı yarattı. Yüksek enflasyon ve istihdamda toparlanma FED’den hamle beklentisi oluşturdu. 2021 yılının başlarından bu yana konuşulan tapering artık gündeme gelmeye başlamıştı. Bu durumun oluşturduğu risk küresel borsalara bazen satış getirdi. Jackson Hole toplantısında FED başkanı Powell’ın piyasalara verdiği mesajların güvercin tonda algılanması ile Ağustos ayını borsalar pozitif görünüm ile tamamladı.
FED’in aksiyon alması açısından mühim iki unsur istihdam ve enflasyon verileridir. Enflasyon yükseliyor, istihdam toparlanıyor şeklinde görünüyorken ağustos ayında 200 bin civarında düşük gelen istihdam verisi bu durumu tersine çevirdi. Ağustosta ABD’de senelik bazda 0,1 puan manşet enflasyon ve 0,3 puan çekirdek enflasyon gerileme gösterdi. ABD’de pandemi öncesine bakılırsa istihdamın açığı 5-6 milyon civarı görülüyor. Aylık 1 milyon civarı bir istihdam gelmedikçe FED’in rahat hareket etmesi zor görülüyor. Eylül ayını bitirirken Çin devi Evergrande şirketinin belirsizliği de küresel borsaları tedirgin etti. 300 milyar dolar civarında borç yükü bulunan firmanın batkı beklentileri ve hisse fiyatındaki sert düşüş Asya borsalarında satışları tetikledi ve piyasalarda bir satış zemini oluşturdu.
Borsada ekim ayı sonuna kadarki süreç için beklentileriniz iyi mi şekilleniyor?
Borsa İstanbul’da geçtiğimiz ay beklentiden iyi gelen bankacılık ve endüstri şirketlerinin bilançolarının arkasından 1.485 seviyesine doğru yükseliş yaşandı. Bu bölgelerdeki düzeltmenin arkasından TCMB faiz indirimi beklentileriyle satış baskısı hız kazanmıştır. Eylül ayı sonlarında küresel risk algılarının ve FED beklentilerinin belirsizliği etkileriyle yaşanmış olan küresel satış da BİST endeksinde negatif görünümü arttırdı. Eylül ayını tamamlarken FED ve TCMB risklerinin geçmesini arkasından ikinci çeyrek şeklinde kuvvetli beklenen üçüncü çeyrek bilançolarının ekim ayına girerken fiyatlamalarını görmeye başlayabiliriz.
Eylül ayı içinde gelişmekte olan ülkelere görece BİST-100 Endeksi dolar bazında negatif ayrışma gösterdi. Teknik olarak bakacak olursak 1.350 bölgesini dip olarak, yukarı alanda ise 1.500-1510 seviyelerini hedef olarak görüyorum. Genel olarak değerlendirecek olursak bu durumda yukarı yön beklentime etkenlerde iskontolu görünüm ön planda. MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ile Türkiye Endeksi F/K rasyosuna baktığımızda beş senelik averaj bandının 0,50-0,65 bulunduğunu görüyoruz. 2020 sonrasındaki negatif ayrışma görünümü rasyo bandını 0,35-0,45 aralığına çekmiş durumunda. F/K rasyosu ise 0,40 oranlarında. Tarihsel oranlarını baz alarak (0,60) yüzde 50 iskonto görülüyor. Risklerin azalması ile ekim ayı sonrasında iskontonun bir miktar kapanacağını öngörüyorum.
Ons altında tarafında önümüzdeki 1 ayda neler öngörüyorsunuz?
Ons altında yükselen enflasyonun ve dolar endeksindeki düşüşün etkileriyle 1.835 bölgesine doğru bir hareket yaşanmıştı. Bu bölgede beklenen tapering etkisiyle güçlenen dolara karşı yenik düşen kıymetli metalde 1.740 seviyeleri kontrol edildi. FED’den tahvil azaltımı programına ilişkin erken bir takvim açıklamaması durumunda yukarı alanda 1.800 seviyelerine doğru toparlanma başlayabilir.
Bu duruma ek olarak Amerikan Kongresi’nde 3,5 trilyon dolarlık toplumsal altyapı paketi, 1 trilyon dolarlık altyapı paketi ve borçlanma tavanının arttırılması şeklinde başlıklar piyasaların dikkatine olacak. Pozitif gelişmeler ons altında yukarı yönlü hareketi destekleyebilir. FED’den erken bir tapering takvimi ise ons altında 1.675-1.700 bölgesine doğru bir beklenti oluşturabilir. Küresel çapta artan enflasyon altına pozitif tesir etse de FED’in fiyatlamaların ön planda bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
Gram altın için görüşleriniz neler?
Gram altın ons altındaki gerilemeden etkilenmedi. Önümüzdeki dönemlerde ons altında toparlanmanın başlaması durumunda gram altında 500-505 TL seviyeleri görülebilir. Dolar/TL’de ise 8,50 seviyesi mühim. Bu bölge altına geçilmedikçe yukarı yönlü güç kazanımı devam edecek. Dolar/TL’de ihtimaller içinde bir geri çekilme ve ons altında kıymet kaybı durumunda ise gram altında 475-480 TL seviyelerinde denge arayışı görülebilir.
Ekim ayı sonuna kadarki süreç için Euro/dolar paritesinde iyi mi hareketler bekliyorsunuz?
Euro/dolar paritesinde 1,1660-1,1900 bölgesinde hareketler devam ediyor. Euro bölgesindeaAğustos ayında enflasyon yüzde 3,0 seviyesine ulaştı. Ülke bazlı bakacak olursak Almanya’da yüzde 3,9 seviyelerine ulaşan bir enflasyon görülüyor. Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) yükselen enflasyona karşı bir beklenti oluş da FED tarafınca bir hamle gelmedikçe ECB erken bir aksiyon alamayacaktır. Bu duruma Euro Bölgesi’nde tabana yayılan bir ekonomik toparlanmanın hemen hemen sinyal vermemiş olması tesir ediyor. Bu iki taraflı belirsiz FED ve ECB beklentileri pariteyi yatay görünüme geçirmiş durumda. 1,1660 bölgesi altında hareketler pariteye 1,1600 seviyesine doğru satış getirebilir. Yukarı alanda ise 1,1800 ilk ara direnç olarak izlenebilir. 1,1900 ana direnç seviyesi üstünde hareket görülmedikçe paritede güç kazanımları sınırı olan duracak
İskonto arttıkça ve fırsat oldukça kademeli poziyon alınabilir
Yatırımcıların piyasaların yüksek volatil olduğu dönemlerde nakit ve poziyon dengesini müdafaasını tavsiye ediyoruz. Yatırım meydana getirilen herhangi bir ürünün dip noktasını saptamak zor fakat iskonto arttıkça ve fırsat oldukça kademeli poziyon almalarını öneriyoruz. Negatif piyasada süratli aksiyon alarak yüklü pozisyona girmenin riskli bir durum bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Portföyün çeşitlendilmesini öneriyorum. Burada iskonto oranı emsallerine bakılırsa artan şirket paylarında, temel beklentilerini baz alarak düşen piyasada kademeli alım yapılabilir. Şirket hisse senedi yatırımında sektör seçimi ve sektör içersinde emsal kıyaslamalarına dikkat edilmeli. Bir öteki taraftan artan enflayon endişeleriyle altın tercih edilebilir. Yüksek faizin devam etmiş olduğu bu zamanda düşüş riskli olarak tahvil tercih edilebilir. Portföy içinde potansiyel oluşan tarafa geçişler dönemsel olarak yapılmalı.
ALB Forex’in portföy dağılım önerisi
Hisse ( %35)
Dolar (%15)
Euro (%0)
TL Mevduat (% 20)
Tahvil-bono (%20)
Öst fonu ( %10)
[ad_2]
