Pazartesi, Şubat 24, 2025
Ana SayfaDÜNYADünya Çapında Ses Getiren Çizgi Romanların Türk Çizeri

Dünya Çapında Ses Getiren Çizgi Romanların Türk Çizeri

[ad_1]

Rise of Magi, Elsewhere ve Voyagis şeklinde dünya genelinde ses getiren çizgi roman serilerinin arkasındaki isim olan Sümeyye Kesgin’e yeni serisi Voyagis ve çizgi roman dünyası hakkında merak edilenleri sorduk.

Çizgi romanlar, her ne kadar filmlerin ortaya çıkışından ilkin fantastik hikayelerin anlatımı için kullanılan yegâne araçlardan birisi olsa da günümüzde bile hâlâ “çizgi roman okuru” olarak tanımlayabileceğimiz milyonlarca fert mevcut. Doğal ki durum bu şekilde olunca devamlı olarak yeni çizgi romanlar ve yeni maceralar okurlarla buluşuyor.

Bu maceralardan bir tanesi olan Voyagis de Türk çizgi roman çizeri Sümeyye Kesgin’in kaleminden çıkıyor. Daha önceleri dünyaca meşhur çizgi roman yazarları Jay Faerber ve Mark Silvestri ile Elsewhere ve Rise of the Magi şeklinde başarı göstermiş serilere imza atan Kesgin ile yeni çizgi romanı hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Bu söyleşide Voyagis, çizgi roman dünyası ve suni zekâ dahil pek fazlaca mevzudan konuştuk.

Çizgi roman çizeri olmaya nasıl karar verdiniz? Aniden aklınıza mı geldi, yoksa hep içinizde var mıydı?

7f1cf388fc1d618b895b513a4be7e45988f736ac

Her insan şeklinde ben de kendimi bildim bileli bir bölgelere karalamalar yapıyordum. Üniversite okurken derslere odaklanamadığımı ve çizim alanında mutlu olabileceğimi fark ederek okulu bıraktım ve grafik tasarım kısmına girdim. İlk başlangıçta niyetim albüm kapakları, karikatürler, posterler özetlemek gerekirse her şeyi yapmaktı fakat çizgi romanlara devamlı düşkündüm. Hatta bitirme projem de Ghost Rider’ın Türkiye şartlarına uyarlanmış bir versiyonu olan “Hayalet Süvari” olmuştu.

Elsewhere (Başkabiryer), hem vatanımızda hem de globalda büyük ses getirdi. Bana bakılırsa bunun en büyük sebeplerinden birisi karakterlerin gerçek hayatta da kaybolan ve bulunamayan kişiler olması. Buna ek olarak çizgi romanın en dikkat çeken noktası karakterlerin çizim şekliydi. Bir karakterin bir tek mimiklerinden bile olayın gidişatını kolayca anlayabiliyorduk. Bu detaylar kendiliğinden mi ortaya çıktı, yoksa bilhassa üstüne çalıştınız mı?

9c70f19386b15fa771ca0d256219d8d3a58bfa70

Bu durum birazcık da çizgi roman çizerinin önceliklerine bağlı. Ardışık resimlerle bir hikâye anlatıyoruz sadece karakterlerin vücut dili, ifadeleri ve genel kompozisyon fazlaca mühim. Sadece benim için karakterlerin bakışları ve yüz ifadeleri birinci sırada geliyor. Ben de istemsizce seneler içinde karakterlerin gözlerinin kısılmasından tutun da ağzını bükmesine kadar pek fazlaca ince detaya dikkat etmeye başladım.

Peki bu biçim bilgileri neden Marvel yada DC şeklinde küresel çaptaki firmalarda göremiyoruz?

5502278169913043a3ef3e9b1c4c2fb940a0c0f0

Daha ilkin Marvel için de bazı işler yaptım. Orada çizerlere fazlaca kısa bir süre veriliyor ve ne yazık ki yüz ifadesine pek sıra gelmiyor. Çoğu zaman süper kahraman çizgi romanlarında duygudan ziyade aksiyon daha mühim olduğundan, yüz ifadeleri ve duygu aktarımı ikinci planda kalabiliyor.

Şu anda çizgi roman çizerlerinin kendi işlerini özgürce yayımlayabildiği yegâne platform olan Image Comic bünyesinde çalışıyorsunuz. Buradaki işinizi Marvel ya da DC’de tam zamanlı bir çizer olmaya değişmiş olur miydiniz?

645196a33c816d67bf65bd616716db25aaf083cd

Image Comics’te çalışmak kesinlikle mükemmel bir duygu. Elsewhere’de hem co-creator hem çizerdim. Voyagis ise tamamen kendi projem. Image Comic bünyesinde ürettiğiniz işlerin sahibi siz oluyorsunuz ve şirket bir tek bu projenin gelirlerinden belirli bir yüzde alıyor.

Marvel ve DC şeklinde kurumsal büyük şirketlerde ise çizmenizi istedikleri projeleri çiziyorsunuz ya da projelerinizi şirkete satıyorsunuz. Bu şirketlerin en büyük artısı da popülarite kazanmanız. Popüler bir projede çalıştığınızda sizi her gün her dakika takip eden hayranlara haiz oluyorsunuz. Popüler projelerde çalışmak daha büyük bir takipçi kitlesi sağlayabiliyor. Kendi projelerimi çizmeyi sürdürmek hayalim olsa da ara ara Marvel’la çalışmaya devam etmeyi de isterim. İkisinin kendine bakılırsa güzel tarafları var.

Birazcık da Voyagis’ten bahsedelim. NASA’nın Voyager uydularından birisinin uzaylılar tarafınca bulunmasıyla başlamış olan serüven, pek fazlaca çizgi roman okuru tarafınca fazlaca beğenildi. Voyagis’in hikayesi seneler içinde mi kafanızda netleşti, yoksa bir gece ansızın esin mı geldi?

d2c172458c413a31bc2dbf9289c70c53ff73a0a4

Daima uzay bilimlerine merakım vardı. Bilhassa Voyager uyduları bana hep büyüleyici gelmişti. Elsewhere’i bitirdikten sonrasında da masaya oturup neler yapabilirim diye düşünmeye başladım ve Voyagis’in temelleri bu şekilde atıldı. Karakterleri tasarlamak ise en uzun devam eden kısım oldu. Okurun ilişki kurabilmesi için insana benzemesini istiyordum sadece klasik görünümlerden de uzak durmak istedim. Elimden geldiğince örneksiz karakterler meydana getirmeye çalıştım ve daha sonrasında hikâyeyi inşa ettim.

Voyagis’in yol haritasını azca fazlaca kafanızda belirlemişsinizdir. Bu hikâye için kafanızda uzun soluklu bir seri mi var, yoksa bir tek birkaç sayıda hikâyeyi toparlayıp yeni maceralara mı yelken açacaksınız?

d2efd9b37b24f6bcfb605b5516a41ce2049f3165

Aslına bakarsak Voyagis’i bir tek 5 sayılık bir hikâye olarak düşündüm ve kararımda neredeyse kesindim. Sadece editörüm bana son sayı için final yazmamamı ve serinin devam etmesinin güzel olabileceğini söylemiş oldu. Doğal ki bu 5 sayı tamamen bittikten sonrasında okurların ilgisine bakılırsa serinin yol haritası birazcık daha belli olacak.

Günümüzde pek fazlaca genç kabiliyet, manga ya da çizgi roman yaşamına atılmak istiyor fakat hem nereden başlaması gerektiğiniz bilmiyor hem de “Beni kim ne yapsın” diyor. Onlara ne şeklinde tavsiyeler verebilirsiniz?

d353fe20ac032f8394b9fdf9a69219d135d4aa6c

Eğer yapmak istedikleri işin bu olduğuna eminlerse kesinlikle vazgeçmesinler. Bu aşamada toplumsal medya hesaplarını bir portföy şeklinde kullanabilirler ve mümkün olduğunca projelerini ve fikirlerini özetleyen e-postalarla şirketlere ve editörlere ulaşabilirler. Ek olarak imkanları var ise çizgi roman fuarlarına giderek oradaki şirketlere portfolyolarını bırakabilirler. Ben açıkçası talih eseri olarak Mark Silvestri tarafınca fark edildim ve serüvenim bu şekilde başladı.

Ne yazık ki sektörde pek fazlaca “başlangıç şirketi” fazlaca düşük ücretler teklif ediyor çizerlere. Sadece bu firmalar çizerler için bir sıçrama tahtası görevi görebilir ve büyük şirketlerin onları keşfetmesine destek olabilir.

Son dönemde okuduğunuz öykü ve romanların içinden bir tanesini çizmek isteseniz hangisi olurdu?

3fb966428b4761eab86fe48ec2bc9b16dbe58cd4

Son dönemde yoğunluktan dolayı pek fazla kitap okuyamasam da Alfred Bester’in Kaplan! Kaplan! kitabını çizgi romana uyarlamak arzu ederdim.

Son olarak bildiğiniz şeklinde son günlerde suni zekâların ürettiği görseller fazlasıyla münakaşa mevzusu oldu. Makine öğreniminde kullanılan içeriklerin içinde sanatçıların portfolyolarının da olması çokça tepki çekti ve “No to AI” isminde bir fiil başlatıldı. Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz?

939451753ec23ba5f5f053fe86799261d08ed327

Bu aslen fazlaca derin ve gri alanlarla dolu bir mevzu. Sadece eli kalem tutan ve örneksiz çizimler üreten nerede ise hepimiz için bu suni zekâlar hayal gücüne bir hakaret olarak görülüyor. Rahat tasarımlar için fazlaca yararlı bir teknolojik ilerleme olsa da bu mevzunun etik ve etik taraflarını görmezden gelmemek lazım. Sadece pek fazlaca çizerin ve tasarımcının canını en fazlaca sıkan mevzu bir suni zekâya insan muamelesi yapılması.

Şahsen ben bu mevzuda suni zekâları geliştiren firmaların çizerleri de düşünerek önemler alması icap ettiğini düşünüyorum.



[ad_2]

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Most Popular