Efsaneleşmiş zil seslerine haiz telefonlar listemizle geçmişe yolculuğa çıkıyoruz. Nokia Tune’dan Hello Moto’ya, hafızalara kazınan o sesleri sizin için derledik.
Bugün akıllı telefonlarımızda genel anlamda “standart” dıdıt sesleri yada titreşim modları hakim olsa da bir zamanlar telefonun modeli çalan melodisinden anlaşılırdı. O dönemler, efsaneleşmiş zil seslerine haiz telefonlar yalnız bir yazışma aracı değil, hem de ortamdaki karizmamızın da imzasıydı.
Otobüste, sınıfta ya da sessiz bir ortamda o melodi duyulduğunda kafalar derhal o yöne dönerdi. Kimi vakit “Hello Moto” ile irkildik, kimi vakit Nokia’nın o meşhur melodisiyle telefonu açmaya koştuk. Hazırsanız mendilleri hazırlayın; teknoloji tarihinin tozlu fakat bir o denli da gürültülü raflarında nostaljik bir tura çıkıyoruz.
Melodisiyle kulaklarımızın pasını silen unutulmaz telefon modelleri
Kralın dönüşü: Nokia – “Nokia Tune”
Listeye başka bir isimle adım atmak, teknoloji hayatına hakaret olurdu. Aslına bakarsak 1902 tarihindeki “Gran Vals” bestesinden uyarlanan bu melodi, 3310’dan N95’e kadar Nokia imparatorluğunun millî marşı gibiydi. Orijinal monofonik hâlinden, sonradan gelen polifonik ve hatta orkestral versiyonlarına kadar her hâliyle beynimize kazındı.
Turuncu efsaneleşmiş: Sony Ericsson Walkman Serisi – W810i / W800
Telefonun yalnız konuşmak için değil, müzik dinlemek için de bulunduğunu bizlere öğreten seri. Bilhassa W810i ve W800 modellerindeki o turuncu-siyah tema, “Default Ring” sesiyle birleşince ortaya tam bir gençlik ikonu çıkıyordu. O dönem W serisi bir telefonunuz var ise, okulun en havalı evladı sizdiniz.
Kapaklı telefonların ilahı: Motorola RAZR V3 – “Hello Moto!”
Bu yalnız bir zil sesi değil, bir markanın kimliğiydi. O metalik, robotik fakat bir o denli da çekici “Hello Moto!” sesi duyulduğunda, o incecik metal kapaklı RAZR V3 cepten çıkarılır ve karizmatik bir hareketle açılırdı. Kapatırken çıkan o “tak” sesiyle birleşince tesiri ikiye katlanırdı.
Kızaklı telefonların zirvesi: Samsung D900 – “Calypso ve Morning Flower”
Samsung’un “Over The Horizon” öncesi periyodu, aslına bakarsak oldukca daha deneyseldi. Bilhassa Samsung D900 ve E250 efsanelerinde yüklü gelen “Calypso”, “Morning Flower” ve “Arabesque” şeklinde melodiler, Samsung kullanıcılarının ortak diliydi. O dönem Bluetooth ile birbirimize en oldukca gönderdiğimiz şeyler bu melodilerdi desek yalan olmaz.
Bir çağıl klasik: Samsung – “Over The Horizon”
Seneler geçse de değişmeyen, fakat her yıl yenilenen tek anane. Samsung Galaxy S2 ile yaşamımıza giren ve her yeni S serisi lansmanında değişik bir orkestrasyonla, rock, pop yada klasik tarzda karşımıza çıkan Over The Horizon, Android dünyasının en malum sesi olmayı başardı.
Her insanın bilmiş olduğu o ses: Apple iPhone – “Marimba”
Akıllı telefon çağını başlatan iPhone’un, sadeliğiyle ikonikleşen sesi. İlk iPhone’dan iPhone 4’e kadar varsayılan olarak gelen Marimba, o denli karakteristikti ki bugün bile bir dizide yada filmimizde duyduğunuzda eliniz istemsizce cebinize gidiyor.
Işıklı mışıklı disko topu: Siemens C55 / M55
Siemens’in bilhassa M55 modeli, yan taraflarındaki ritme gore yanıp sönen kırmızı ışıklarıyla meşhurdu. “Jamaica”, “Rumba” ve o acayip “Robot Dance” sesleri çaldığında telefon adeta bir disko topuna dönerdi. Siemens C55 ve M55, ses ile görsel şovu birleştiren ender cihazlardandı.
Beyaz yakalıların gözbebeği: BlackBerry – “Spirit”
BlackBerry dendiğinde akla gelen o “tak-tak-tak” klavye sesinden sonraki en meşhur ses. Spirit zil sesi, çoğu zaman bir toplantı masasında yada ciddi bir ortamda duyulurdu. İş dünyasının, kurumsallığın ve “BBM” (BlackBerry Messenger) çağının resmi melodisiydi.
Tombul efsaneleşmiş: Nokia 6600
Onu “yumurta kasa” yada “tombul” olarak tanıdık fakat o, Symbian dünyasının ağır abisiydi. Nokia 6600, “Original Polyphonic Premium” sesleriyle, monofonik seslerden sıkılan bünyelere ilaç şeklinde gelmişti. İçine WAV formatında ses atıp zil sesi yapabilmek, o dönem için devrim niteliğindeydi.
Peki sizin favori zil sesiniz hangisiydi? Yorumlarınızı bekliyoruz…
