[ad_1]
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Finansal serbestiye aykırı bir uygulamanın gündemimizde olması mümkün değildir; olmayacaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’nda, 2022 yılı bütçesinin tümü üstünde hükümet adına söz aldı.
Oktay, ekonomideki küresel kırılganlığın, enerji ürünlerinden lojistiğe, ham maddeden mecburi tüketim ürünlerine kadar pek fazlaca alanda orantısız fiyat yükselişlerine yol açtığının bir gerçek olduğuna dikkati çekti. Oktay, enerji ve ara malı başta olmak suretiyle, sanayide üretim girdisi olan ithal ürünler üstünden bu küresel çalkantılar ve fiyat artışlarının, Türkiye’yi de etkilediğini kaydetti.
Birçok ülkede son 30-40 senenin en yüksek enflasyon oranlarının yaşandığını hatırlatan Oktay, ABD’nin son 39 senenin, Almanya’nın ise son 29 senenin en yüksek enflasyonunu yaşadığını, İspanya’da ise açıklanan enflasyon verisinin, besin ve yakıt fiyatlarındaki artışın etkisiyle son 30 senenin zirvesine çıktığını aktardı.
Oktay, enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek, yurt içi tasarrufları çoğaltmak, hususi yatırım kaynaklı gelişme yapısını oluşturmak, alternatif finansman şekilleri ile yeni yatırım araçları oluşturarak para ikamesini azaltacak uygulamaları hayata geçirmek ve finansal istikrarı güçlendirmenin temel makroekonomik öncelikleri olacağını bildirdi. Oktay, “Asla kimsenin şüphesi olmasın bu süreçte biz tüm aksiyonlarımızı özgür piyasa ekonomisi ve finansal serbesti ilkesi ile tam uyumlu şekilde atmaya devam edeceğiz. Ülkemiz köklü ve itibarlı geçmişiyle küresel ekonomiye tam entegre bir ülke olarak, yerli ve yabancı tüm yatırımcıya itimat tesis etmeyi sürdürecektir. Finansal serbestiye aykırı bir uygulamanın gündemimizde olması mümkün değildir, olmayacaktır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
“İhracatımız her ay yeni bir üstün dereceli kırıyor”
Salgının etkisiyle, gezim gelirlerinin etkilenmesine ve enerji fiyatlarının artmasına karşın cari işlemler dengesinde pozitif iyileşmeler bulunduğunu vurgulayan Oktay, ekim ayıyla beraber son 3 aydır cari fazla verirken, yıllıklandırılmış olarak cari açığın 15 milyar dolar seviyesine kadar gerilediğini söylemiş oldu.
Yıl sonunda bu rakamın fazlaca daha altında cari açık verileceğini öngördüklerini vurgulayan Oktay şunları kaydetti:
“Ülkemiz, düşük cari açıkla yüksek gelişme sağlayarak mühim bir başarı hikayesi oluşturdu. İhracatımız her ay yeni bir üstün dereceli kırıyor. Aylık bazda 20 milyar dolar seviyesine ulaşan ihracatımızın, bir zamanlar yüzde 60’ların altına inen ithalatı karşılama oranı ise yüzde 80 mertebesini geçti. Ekim ayı itibarıyla istihdamımız 29,5 milyonun, iş gücümüz ise 33 milyonun üstünde yer verilmiştir. 2020 yılının şubat ayıyla kıyasladığımızda istihdam artışı 2 milyonu bulurken endüstri istihdamında artış 746 bin ile ilk sırada yer aldı. Bu neticelerle, ekim ayında işsizlik oranımız yüzde 11,2’ye geriledi. Bütçe açığının ulusal gelire oranı dünyada yüzde 10’un üstünde yer alırken biz 2020’de yüzde 3,5 bütçe açığı verdik. Ekim ayı bütçe sonuçlarına baktığımızda 10 aylık süreçte bütçe açığımızın 46,5 milyar lira bulunduğunu görüyoruz. Böylece yıl sonunda program hedefi olan yüzde 3,5’un da altında bir bütçe açığı vermiş olacağız.”
Oktay, tüm bu göstergeleri, bütçe sürecinde gerek Plan Bütçe Komisyonu’nda gerekse Genel Kurulda tekrarladıklarına işaret ederek “Şimdi bu gelişimleri görmezden gelelim, bu tarz şeyleri söylemeyelim istiyorsunuz. Kurdaki dalgalanmayı ve fahiş fiyat artışlarını elbet tartışacağız fakat yaptıklarımızı anlatmaya da devam edeceğiz.” dedi.
“Sıkıntılar geçici, elde edeceğimiz yapısal kazançlar kalıcı olacaktır”
Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında yenilenebilir enerji, petrokimya, sıhhat, ulaştırma, savunma, uzay ve havacılık teknolojileri başta olmak suretiyle sektörel destek sunar vermeyi sürdüreceklerini bildiren Oktay, Kredi Güvence Fonu uygulamasında ihracat icra eden ve ithalata bağımlılığı azaltma yönünde üretim icra eden KOBİ’leri önceleyeceklerini belirtti.
Türk Eximbank, Kalkınma Bankası fonlama imkanlarının, dış tecim dengesinin geliştirilmesini sağlayacak yatırım projelerinin finansmanında ve başta KOBİ’ler olmak suretiyle firmaların ihracat finansmanı gereksinimlerini karşılamakta kullanılacağını vurgulayan Oktay, “Katılım finans düzenlemeleri hayata geçirilerek finansal sistemdeki paylarının artırılması sağlanacaktır. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek ve ihracatı teşvik edecek bir iktisat tercihiyle Türkiye’yi bu dört ayak üstünde yükselteceğiz. Yaşanılan sıkıntılar geçici, elde edeceğimiz yapısal kazançlar kalıcı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“İhracat rekorlarımızı, kuvvetli gelişme rakamlarımızı, artan istihdamı sanki bir tek birer rakamdan ibaretmişçesine burada kolaylıkla anlatıyoruz, fakat biz bugünlere kolay gelmedik.” diyen Oktay, her köşesinde huzurun ve barışın yargı sürdüğü, bölgesinde gelişmelere yön veren ve daha demokratik bir Türkiye için bedeller ödediklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şu şekilde konuştu:
“Yeri geldi, ambargolarla, dış ilişkiler kılıfında sunulan dayatmalarla uğraştık. Yeri geldi, darbeci teröristlerle, vesayetçilerle savaşım ettik. Yeri geldi sınırlarımızın derhal yanında baş gösteren insani krizlerle, sığınmacı akınlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ülkemizin gerçeklerine uygun, tam bağımsız politikalarımıza karşı yaptırım tehditleriyle karşılaştık. Bakanlarımızdan Savunma Endüstri Başkanımıza kadar pek fazlaca kişiyi isim isim yaptırım listelerine eklediler, bu tarz şeyleri yaşadık. Yetmedi üzerimize çeşit çeşit terör örgütünü, besleyip büyüttükleri tetikçileri saldılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizin bizlere duyduğu güvenle tüm oyunları bozduk ve bugünlere Türkiye’yi ilerleterek geldik. Yetmedi, içeriden ve dışarıdan çarpıtma ve karalama rüzgarları estirdiler. Birilerinin çıkarına uyan siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkmayalım diye uğraştılar. Türkiye’nin elini kolunu bağlamaya çalışan tüm girişimlere karşı durduğumuz benzer biçimde bunlara da karşı durduk, duruyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve gelişme odaklı iktisat tercihimizle, kendi gerçeklerimize uygun bir rota benimsemiş durumdayız. Geçiş sürecinde yaşanmış olan bu dalgalanma periyodunu geride bırakacak, hiç kimseye muhtaç olmadan kalkınma yolculuğumuzu sürdüreceğiz. 2022 bütçesiyle daha da kuvvetli temeller üstüne oturmuş, daha istikrarlı ve daha dayanıklı bir ekonomik yapıyla ülkemizin refah düzeyini hak etmiş olduğu seviyelere çıkaracağız.”
‘Finansal serbestiye aykırı bir uygulamanın gündemimizde olması mümkün değil’ yazısı öncelikle HAKANSEYHAN üstünde ortaya çıktı.
[ad_2]