Hafife Alınmaması Ihtiyaç duyulan En Yaygın Kedi Hastalıkları

Bir kedinin hangi hastalığa yakalandığını erkenden fark etmek mühim. Zira ciddi bir rahatsızlığı olan kedi veterinere zamanında götürülmezse ne yazık ki ölebilir.   

Ikimiz de bu yazıda kedi sahiplerine farkındalık kazandıralım diye kedilerde en sık rastlanan hastalıkları anlattık.

Adını duyunca irkilmemize yol açan hastalık: Kanser

”Kediler de kanser olur mu?” demeyin, olur. Kanser hastalığında hücreler, kontrolsüz halde büyüyerek vücudun öteki dokularını istila eder. Kanserin tam olarak nedenini idrak etmek güç olsa da bu hastalık, kedilerde hem kalıtsal hem de çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. 

Kedilerde görülebilen kanser türlerine baktığımızda, cilt kanserine sıkça rastlayabiliriz. Bilhassa kulakta, göz kapağında yada burunda skuamöz hücreli karsinomu denen Güneş’e oldukça maruz kalma sebebiyle meydana gelen bir kanser türü görülebilir. Daha açık renkte olan kediler, bu kansere karşı risk altındadır. 

Lenfosarkom yada lenfoma (LSA) da kedilerin sıkça yakalandığı bir kanser türü. Bu hastalıklar kedilerin mide yada bağırsaklarında bir yumru oluşmasıyla ortaya çıkar. Kısaca ”acaba kedim kanser olabilir mi?” diye endişeleniyorsanız, kedinizin vücudunun herhangi bir yerinde yumru olup olmadığına bakmalısınız.

Bunun haricinde kediniz ansızın oldukça kilo verdiyse veyahut kedinizin davranış değişikliği, ağız kokusu, geçmeyen yaraları, iştahsızlığı yada cilt enfeksiyonları olduysa, küçük dostunuzu bir veterinere götürmenizde yarar var. 

Ne yazık ki kedilerde de diyabet görülüyor.

Kedilerde diyabet, insülin hormonu azca salgılandığı için oluşur. Veyahut kedinin vücudu, insüline yetersiz oranda yanıt veriyorsa gene bu hastalık görülebilir. Diyelim kedi, bir şeyler yedi ve sonrasında kedinin sindirim sistemi glikozu eşit parçalara bölemedi. Bu durumda insülin yeterince salgılanmaz ve kandaki şeker miktarı iyice artar. İşte böylece hipoglisemi meydana gelir. 

Kedinizin diyabet olduğundan şüpheleniyorsanız, endişelenmeyin şundan dolayı bu hastalık kolayca denetim altına alınabilir. Üstelik kediniz diyabetse bunu oldukça rahat anlayabilirsiniz.

Örneğin küçük dostunuz alışılmışın haricinde bir nefes kokusuna sahipse, oldukça fazla ya da oldukça azca yiyecek yiyorsa, aşırı su tüketiyorsa, uyuşuksa, oldukça sık idrar yapıyorsa, idrarını kedi kumunun dışına yapıyorsa, onu bir veterinere götürmeniz iyi olacaktır. 

Kedilerin de korkulu rüyası olan idrar yolu enfeksiyonu:

İdrar yolu enfeksiyonunun kediler için ölümcül bulunduğunu biliyor muydunuz? Genel anlamda kedilere konan tanıların %3’ünü idrar yolu enfeksiyonu oluşturur. Bu hastalık çoğunlukla aşırı şişman, kuru mama tüketen ve stres altında olan kedilerde görülebiliyor. Bir evde oldukça fazla kedi var ise gene bu hastalığın görülme sıklığı artıyor. 

Esasen bu şekilde bir hastalık söz konusuysa kediniz oldukça su içme, kanlı idrar yapma, normalde yapmadığı bölgelere idrarını yapma, çişini yaparken ağlama, çiş yapmış olduğu yeri yalama, iştahsızlık ve kusma şeklinde semptomlar gösterir. Velhasıl kediniz, tuvaletini yapmakta zorlanıyorsa tehlike çanları çalıyor anlamına gelir. 

Adını duyunca genel anlamda ürktüğümüz o hastalık: Kuduz

Kuduz, memeli canlıların korkulu rüyasıdır. Bilhassa beyni ve omuriliği etkileyen viral bir hastalık olan kuduzdan bu kadar korkulmasının sebebi, %100 ölümcül olması. 

Kuduz hastalığının genel anlamda köpeklerde görüldüğünü düşünürüz sadece kediler de minimum köpekler kadar bu hastalıktan etkilenebilmektedir. Hastalık, bir çok süre enfekte olmuş bir hayvanın ısırığı yöntemiyle bulaşır. Kimi zaman ender de olsa kuduz olan bir hayvanın salyasının, açık bir yaraya değmesi de bulaşıcılık riski yaratır.

Kuduz olan kedinin hastalığını derhal idrak etmek ne yazık ki mümkün değildir şundan dolayı bu hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması aylar sürer. Kedinizin kuduz olup olmadığından şüpheleniyorsanız, hareketlerini kesinlikle gözlemleyin. Kuduz olan bir kedi sinirli, iştahsız ve dengesiz bir yapıda olur.

Ek olarak bu hastalık, kedinizin ansızın nüzul geçirip yaşama veda etmesine de neden olacağı için kedinizi tertipli olarak baytar kontrolüne götürmenizde yarar var. 

Kediler de saçkıran olur.

Kedilerin cilt, tüy ve tırnaklarında çıkan bir mantar bu hastalığı meydana getirir. Hatta bu hastalık, öteki adıyla saç mantarı olarak da bilinir. Saç mantarı, oldukça bulaşıcıdır ve kedilerin kelleşmesine dahi yol açabilir. Kediniz saçkıran olduğunda ”aman boşver, bir şey olmaz” demeyin, hastalık size ve evinizdeki öteki evcil hayvanlarınıza da bulaşabilir.

”Saçkıran nasıl anlaşılır?” diye soruyorsanız, kedinizin kulak, baş ya da ayağının ön bölgesinde çıkan lezyonların bu hastalığı derhal ele verdiğini söyleyebiliriz. Veyahut kedinizde ansızın kelleşme ve kelliğin olduğu bölgede kızarıklık gördüyseniz gene saç mantarından şüphelenebilirsiniz.

Bazı kediler, bu mantarı hayatları süresince hiçbir emare vermeden vücutlarında taşıyabilir, bu yüzden dikkatli olmak oldukça mühim.

Sivrisineklerden gelen tehlike: Kalp kurdu

Sivrisinekler, kedileri ısırdıklarında onlara kalp kurdu bulaştırabiliyor. Bu durum, maalesef kedilerin akciğerlerinde hastalık yaşamalarına yol açıyor. Yaşadığınız yer sivrisinekleriyle meşhursa, kedinizin bu hastalıktan korunması için fazladan bir çaba harcamanız koşul. 

Kediler, normalde kalp kurtları için uygun konaklar değiller. Bu yüzden kalp kurtları, yaşam döngülerini kedilerin vücutlarında tamamlayamazlar ve kedilerin kalplerine tamamen ulaşamazlar.

Kısaca bir çok kalp kurdu bu döngüyü tamamlayamadan ölürken; yaşayanlar, kedilerin bağışıklık sistemini çökertip onları hasta eder. Her neyse ki bu, kolay fark edilen bir hastalık. 

Kediniz zor nefes alıyor, eskisi şeklinde yemiyor, depresif davranışlar gösteriyor yada aşırı kilo kaybediyorsa, bu hastalıktan şüphelenebilirsiniz. Ek olarak kalp kurdunun en ürkütücü yanı, ansızın ölüme neden olmasıdır. 

Aman dikkat! Küçük dostlarınızın boğaz, burun ve sinüs bölgesinde oluşan virüs yada bakteriler, üst solunum yolu enfeksiyonuna sebep olabilir.

Bu enfeksiyonları meydana getirenler, %80 oranla deline calicivirus ya da feline herpesvirus şeklinde virüslerdir. Bu hastalık, genel anlamda bir evde oldukça fazla kedi olduğunda yada hayvan barınaklarında ortaya çıkar.

Kedinizi bu hastalıktan korumak istiyorsanız, başka kedilerle ortak kaptan yiyecek paylaşmasına izin vermemenizde yarar var. Zira üst solunum yolu enfeksiyonunu ortaya çıkaran virüs; hapşırma, öksürme ve yalama yöntemiyle bulaşıyor. 

Bir kedi, hayatında bir kez bu hastalığa enfekte olduysa yaşam boyu taşıyıcı olabilir. Kısaca bu tip hastalıklar, kedilerin sağlığı için ciddi tehlikeler yaratabiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren bir kedide burun akıntısı, hapşırma, balgam, öksürme, yüksek ateş, iştahsızlık, burunda yada ağızda ülser, ağzı açık nefes alma şeklinde semptomlar görülebilir.

Bu emareleri ciddiye almak, kedinizin yaşamış olduğu durumu anlamanızı sağlar. Bu yüzden kedinizde ne süre normalden daha değişik davranışlar gözlemlerseniz, o süre onu bir veterinere götürmekten asla çekinmeyin. Peki kedisi olanlara soralım: Daha ilkin kediniz bu hastalıklardan birini geçirdi mi? Yorumlarda deneyimlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.