[ad_1]
Nisan ve mayıs aylarında atağa geçen ons altın ve gram altın tarafında son günlerde geri çekilmeler ve düşüşler görülüyor. 2 Haziran’da 1.908’i gören ons altın, mevcutta 1.860-1.865 bandında hareket ediyor. Nisan ayı itibarıyla yükselişine soluksuz devam eden altında, kâr satışlarının görüldüğü üstünde durulurken bu geri çekilmenin dolardaki güçlenmeyle kuvvetlendiği analizi de yapılıyor. 4 Haziran’da 527 TL’ye yükseliş gerçekleştiren sadece 11 Haziran’da 506 TL’ye hızla gerileyen gram altın, bu hafta itibarıyla 505-515 TL benzer biçimde geniş bir bant aralığında seyrediyor.
Ons altında, beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, görüşmede güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için ehemmiyet arz ettiğinin altı çiziliyor. Ek olarak küresel faizlerin görünümü de kıymetli metallerin yönü için mühim olacak. Onstaki geri çekilmenin etkisiyle düşüşe geçen gram altında ise NATO görüşmesi sonrasında beklentilerin tamamlanmasıyla döviz kurunda yeniden görülen yükselişin baskı yarattığı vurgulanıyor.
Dolar endeksindeki ihtimaller içinde güçlenme beklentisiyle ons altında baskının ön planda olabileceğine değinen uzmanlar, kurdaki düşüşlerin kalıcı olmasının şu aşamada zor olduğu görüşünden hareketle, gram altında da kısa vadede baskının devamını bekliyor. Bu aşamada; gram altındaki düşüşlerin alım fırsatı verebileceği, teknik olarak 495 TL desteği üstünde kademeli alım fırsatları oluşabileceği kaydediliyor.

Piyasalar açısından hareketli bir haftaya başladık. Bu haftanın en mühim gündem maddelerini; NATO Zirvesi’ne ek olarak ABD Merkez Bankası (FED) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantıları ve bankaların faiz kararları oluşturuyor. Haftanın ilk işlem günü olan 14 Haziran Pazartesi gününü, MSCI Dünya Endeksi üstün dereceli seviyede kapatırken bugün itibarıyla ABD ve Avrupa vadelilerinde alıcılı seyir devam ediyor. Asya’da ise NATO Zirvesi’nde G7 ülkelerinin rekabet mevzusunda karşı durduğu Çin hariç borsalar çoğunlukla pozitif bölgede seyrediyor. Kuvvetli küresel gelişme, düşen ABD 10 senelik tahvil faizi ve merkez bankalarının sıkılaştırma mevzusunda acil etmeyeceğine yönelik beklentiler pozitif risk iştahındaki ana katalizörler olarak sıralanıyor.
Yurt içi piyasalarda ise dün tüm dikkatler ve buna dayalı fiyatlama hareketleri; NATO Zirvesi’ndeki Erdoğan-Biden görüşmesi odaklı olarak ilerledi. Görüşmenin arkasından basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; en mühim gündem maddesi olan S-400 problemi mevzusunda Biden’a daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini söylemiş oldu. Erdoğan, “Zirve hitabımız ve ikili görüşmelerimizde PYD/PKK’ya verilen desteğin sonlandırılması icap ettiğini açıkça dile getirdik” ifadelerini de kullandı. Biden ise iyi bir toplantı gerçekleştirdiklerini açıkladı.
TL VARLIKLARDA HAREKETLİLİK SÜRÜYOR
Ziraat Yatırım analistleri; görüşmede S-400 ile ilgili yeni bir gelişme gözlenmese de Erdoğan’ın, Türkiye ile ABD içinde çözülemeyecek bir probleminin olmadığını söylemesinin önümüzdeki süreçte diplomatik ilişkilerde ilerleme sağlanabileceğine işaret ettiğini kaydediyor. Erdoğan-Biden görüşmesinden sonrasında gelen açıklamaların temel mevzularda görüş ayrılığının devam ettiğine işaret etmiş olduğu görüşündeki Yatırım Finansman analistleri ise buna karşın riskleri dengeli görüyor.
Görüşme sonrasında, TL varlıklarda ise kısmi hareketlilik gözlendi. 11 Haziran’da kapanışını 8,39’dan icra eden sadece görüşme sonrası 8,47 seviyesini gören dolar/TL kuru, bugün ise 8,55’li seviyelerde seyrediyor. Dolar açısından piyasalar bu hafta ABD para politikası görünümünde bir değişikliğe işaret edebilecek, FED toplantısına odaklanmış durumda. Döviz piyasalarında geçen haftaki kuvvetli enflasyon okumaları ve güvercin Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısının arkasından oynaklığın birkaç senenin en düşük seviyelerine indirilmiş olduğu kaydediliyor. Sadece yurtiçinde TL’nin dolara karşı kıymet kaybı yaşamış olduğu gözleniyor. Bu kapsamda; önümüzdeki gündeme bakıldığında hızlanan COVID-19 aşılama çalışmalarının gezim sektörüne ihtimaller içinde katkıları, 17 Haziran Perşembe günkü PPK toplantısından çıkacak karar piyasaların yönü açısından mühim olacak ve yakından takip edilecek. Gene ABD tarafında da bu hafta enflasyon verisi ve FED açıklamaları ehemmiyet taşıyor.
ALTINDA SON FİYATLAMALAR
Piyasalardaki son gürünüm böyleyken, son zamanlarda en oldukca konuşulan yatırım araçlarının başlangıcında ise altın geliyor. Ilk olarak ons altın cephesine bakalım. Pandemi döneminde ons altında 2.000 dolar seviyesinin görülse de aşılamanın başlamasıyla geleceğe yönelik iyileşen beklentilerle güvenli liman altından çıkışlar görülmüştü. 2021’in ilk üç ayında da izlediği dalgalı seyrin arkasından bilhassa nisan ayından itibaren ons altında da, gram altında da yukarı yönlü mühim ataklar görüldü. ABD’de nisan ayına ilişkin açıklanan istihdam verilerinin beklentilerin peşinde kalması dolar endeksinde kıymet kaybı yaşanmasına niçin oldu. Dolar endeksinde görülen geri çekilme de ons altındaki yukarı hareketi destekledi.
Dolar endeksinde yaşanmış olan kıymet yitirilmesine paralel olarak ons altın fiyatını uzun bir aranın arkasından ilk kez 6 Mayıs’ta 1.800 doların üstüne taşıdı. Mayıs ayında hızla yükselen ons altın; 14 Mayıs’ta 1.843’ü, 18 Mayıs’ta 1.870’i, 21 Mayıs’ta 1.881’i ve 28 Mayıs’ta 1.904’lü seviyeleri görmüş oldu. Kısa zamanda oldukça yükselen ons altında; 2 Haziran’da da 1.908’i görmüş oldu. Bu süreçte genişlemeci politikaların sonucunda ABD’de enflasyon oranının beklentilerin üstünde gerçekleşmesi ve bu duruma FED’in sakin kalması, ons altın tarafındaki yukarı yönlü eğilime katkı sağlamış oldu.
GRAMDAKİ ATAĞIN NEDENLERİ
Ons altındaki bu süratli çıkışın bir benzeri de gram altında yaşandı. Sadece bu çıkışta, Türkiye özelinde yaşanmış olan gelişmelerin ve mevcud risklerin de tesiri oldu 17 Şubat’ta 397 TL’lere kadar gerileyen gram altın için ‘20 Mart kırılma zamanı oldu’ diyebiliriz. Naci Ağbal’ın beklenmedik şekilde TCMB başkanlığı görevden alınması sonucu piyasalarda yaşanmış olan şok sonucu, gram altında yükseliş ivmesi hızlandı.19 Mart’ta 405 TL’lerde olan gram altın, TCMB başkan değişikliğinin arkasından 22 Mart’ta 436 TL’leri kontrol etti. Mart ayını 453 TL seviyesinden tamamlayan gram altın, 490 TL’leri kontrol etmiş olduğu nisan ayını ise 471 TL seviyesinden kapattı. Mayıs ayında, atak daha da hız kazanmıştır. 14 Mayıs’ta 500 TL direncini kıran gram altın, 25 Mayıs’ta 517 TL’ye, 29 Mayıs’ta 524 TL’ye çıktı. Mayıs ayı, 520 TL’lerden tamamlandı. Son zamanların rekoru ise 4 Haziran’da geldi ve gram altın bu tarihte 527 TL’ye yükseliş gerçekleştirmiş oldu.
Burada; bilhassa mart sonundan itibaren COVİD-19 vakaların tekrardan süregelen artış, Türkiye dâhil birçok ülkenin pandemi önlemlerini tekrardan artırmasıyla kısmi ve tam kapanma kararları alınması ve aşılamada yaşanmış olan problemler da riskleri artırdı. Bu da güvenli liman olan altına olarak yönelimi artırdı.
Gene ons altındaki çıkışa ek olarak yukarı ataklarını sürdüren dolar kuru da gram altını destekledi. Tahvil getirilerinin düşmesine ek olarak Covid-19’da artan olay ve ölüm sayılarının getirmiş olduğu endişeler de fiyatlama mekanizmasına mevzu olurken yurt içinde enflasyon seyri, TCMB’nin siyaset faiz oranında değişikliğe gitmemesi beklentisiyle, gram altın fiyatlamaları yukarı yönlü eğilimini korudu.
HIZLI YÜKSELDİ, HIZLI DÜŞTÜ
Haziran ayının ilk haftasına kadar pozitif görünümüne devam eden altında, son bir haftadır ise satışlar yaşanıyor. 3 Haziran’da 1.871’e ani şekilde gerileyen ons altın, toparlanma çabasıyla 10 Haziran’da 1.899’a kadar yükselmeyi başarsa da mevut durumda 1.860-1.865 bandında hareket ediyor. Gram altında da ons altında benzer süratli düşüşler söz mevzusu. 10 Haziran’da 515 TL’ye, 11 Haziran’da ise 506 TL’ye hızla gerileyen gram altın, bu hafta itibarıyla 505-515 TL benzer biçimde geniş bir bant aralığında seyrediyor.
Peki, hızla yükselen altında yaşanmış olan bu düşüşün temel sebepleri neler? Ons altında görülen geri çekilmenin dolardaki güçlenmeyle kuvvetlendiği analizi yapılıyor. Nisan ayı itibarıyla yükselişine soluksuz devam eden altında kâr satışlarının görüldüğü üstünde de duruluyor. Ons altında beklenen FED toplantısının etkisiyle fiyatlamalarda oynaklık görüldüğüne ve düşüşün devam ettiğine dikkat çekilirken, görüşmede güncellenecek olan ekonomik projeksiyonların yatırımcılar için ehemmiyet arz ettiğinin altı çiziliyor. Ek olarak küresel faizlerin görünümü de kıymetli metallerin yönü için mühim olacak.
TEKNİK GÖSTERGELER NE DİYOR?
Ahlatcı Yatırım analistleri; kısa vadede teknik açıdan incelendiğinde yukarı yönlü hareketin oluşması durumunda 1.880 ve 1.895 dolar direnç seviyelerinin takip edilmesi icap ettiğini aktarıyor. Kurum analistleri; satış baskının görülmesi durumunda ise 1.855 ve 1.845 dolar destek seviyelerinin yakından izleneceğini kaydediyor. ALB Forex analistleri ise; ons altında yükselen trendin ihlal edilmesiyle hız kazanan satışların 1.845 desteğinde sınırı olan kaldığını belirtiyor. Kıymetli metalde 1.865 seviyesi üstünde kalıcılık sağlanması durumunda trend çizgisinin geçmiş olduğu 1.880 bölgesine doğru toparlanma yaşanabileceğini öngören ALB Forex; 1.865 seviyesi altına geçilmesi durumunda ise 1.855-1.845 desteklerine doğru satışların gelebileceği görüşünde.
NATO görüşmelerinin pozitif olacağına dair beklentilerle döviz kurundaki kısmi geri çekilme ons altında yaşanmış olan sert düşüşle desteklenince gram altındaki kıymet kaybı da hız kazanmıştır. Ahlatcı Yatırım; NATO görüşmesi sonrasında beklentinin tamamlanmasıyla döviz kurunda hafifçe yükseliş görüldüğünü ve kayıpların telafi edilemediğini belirtiyor. “Gram altında yukarı yönlü hareketin devam etmesi durumunda 515 ve 520 TL direnç seviyelerinin takip edilmesi gerekiyor” diyen kuruma gore; aşağı yönlü bir hareketin olması durumunda 505 ve 500 TL destek seviyeleri aşağı yönlü hareket için ehemmiyet arz ediyor. ALB Forex ise gram altın fiyatının yükselen kanal görünümünü sonlandırdığı analizi yapıyor. Kurum, mevcutta gram altının 30 günlük averaj seviyesinin seyrettiğini de söylüyor.
Ons ve gram altına ilişkin kısa vadeli beklentiler bu şekildeyken, daha orta-uzun vadeli beklentileri ise Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan’a ve Stratejist Rıdvan Baştürk’e sorduk. Alanında uzman iki isim, altındaki son görünümü ekonomist.com.tr’ye değerlendirdi:
“YÖN BULMAKTA ZORLANIYOR”
Enver Erkan/Tera Yatırım Başekonomisti: Altın tutarları güncel düzlemde yön bulmakta zorlanıyor. Global altın tutarları açısından 1.900 dolar civarındaki seyir devam etmekle beraber, ABD enflasyon verileri sonrasındaki tahvil faizlerinde kayda kıymet bir hareket olmaması, piyasanın bu hafta FED’in düşüncelerini değiştirmeyeceği görüşüne inanmasının bir yansıması. Tapering aşaması FED tarafınca dile getirildiğinde daha kayda kıymet bir yansıma görülecektir. Enflasyon artışı geçici olarak görülse de oransal ve ayrıntısal olarak risk teşkil eder bir durumda. Altın mevcut seviyelerinden konumunu güçlendirirse, daha anlamlı bir yükselişten bahsedilebilir.
“TEKNİK OLARAK 495 TL DESTEĞİ ÖNEMLİ”
Rıdvan Baştürk/Stratejist: Gram altın geçen hafta, haftalık bazda yüzde 4 civarında bir düşüş yaşadı. Gram altının iki dinamiği olan dolar kuru ve ons altın geçen haftayı kıymet kayıplarıyla tamamladı. Fakat geçen hafta dolar kurunda görülen sert geri çekilme, gram altındaki düşüş üstünde daha etkili oldu. Yurtiçinde ÜFE-TÜFE riski devam ediyor. TCMB’nin bu mevzuda aksiyon alma ihtimali de mevcut konjonktürde düşük gözüküyor. Buna ek olarak ABD ekonomisindeki iyileşme ve ABD enflasyonundaki sert yükseliş bilhassa gelişmekte olan ülke (GOÜ) varlıkları için risk taşıyor. Bundan dolayı kurdaki düşüşlerin kalıcı olması şu aşamada zor gözüküyor. Düşüşler orta-uzun vade için fırsat verebilir.
Ons altında cephesinde de zayıf bir görünüm söz mevzusu. ABD’de artan enflasyonun geçici olup olmadığı mevzusu piyasaların kafasını karıştırmış durumda. Ben bu mevzunun piyasalar için risk yaratacağını ve enflasyon fiyatlamasının bir halde olacağını düşünüyorum. Bilhassa dolar endeksindeki güçlenme beklentim neticesinde ons altında baskı ön planda olabilir. Gram altında kısa vadede baskı sürebilir. Fakat TL’deki orta-uzun vade zayıf beklentim sebebiyle bu biçim düşüşlerin alım fırsatı vereceğini düşünüyorum. Teknik olarak 495 TL desteği mühim gözüküyor. Bu destek üstünde kademeli alım fırsatları oluşabilir. Orta-uzun vadede ons altındaki düşüş beklentim sebebiyle dolar kurunun, gram altına gore daha cazip fırsatlar sunacağını düşünüyorum.”
[ad_2]