İlk Android telefon olan HTC Dream, 2008’de piyasaya sürüldüğünde devrimseldi. Sadece bugün baktığımızda o fizyolojik klavyesi, trackball’u ve kısıtlı Android 1.0 sürümü bu iyi mi telefon? dedirtiyor. Gelin akıllı telefon çılgınlığını başlatan o cihazın ilkel fakat zamanı özelliklerine yakından bakalım.
Bugün elimizden düşürmediğimiz, milyarlarca dolarlık bir ekosisteme dönüşen Android’in bir başlangıç noktası vardı. 2008 yılındayız; iPhone piyasayı sallamış sadece hemen hemen tam egemenlik kurmamıştı, Nokia’nın Symbian’ı ve BlackBerry’ler hâlâ oldukça güçlüydü. İşte tam o sırada Google’ın desteğini arkasına alan HTC, “Dream” modelini piyasaya sürdü. Bu, bir işletim sisteminden fazlasıydı; yeni bir devrin habercisiydi.
Şimdi günümüzden geriye bakınca, HTC Dream’e “akıllı telefon” demek birazcık haksızlık şeklinde geliyor. Günümüzdeki amiral gemilerini geçin, en uygun fiyatlı giriş segmenti telefonlar bile HTC Dream’i müzelik bir yapıt şeklinde gösteriyor. Peki o dönem “vay be” dedirten, bugün ise bizi gülümseten o “ilkel” özellikleri nelerdi?
Tasarım harikası (?): Kayan klavye, “çene” ve iztopu (Trackball)
HTC Dream’in 3.2 inçlik ekranı (ki o vakit büyük sayılırdı) kayarak açılıyordu ve altından 5 sıralı tam bir QWERTY klavye çıkıyordu. O dönem dokunmatik hassasiyeti günümüzdeki şeklinde değildi ve insanoğlu fizyolojik tuşlara basmayı seviyordu. Hatta Android 1.0’de sanal klavye yoktu; bir şeyler yazmak için klavyeyi kesinlikle açmanız gerekiyordu.
Cihazın bir öteki acayip tasarım detayı ise alt kısmındaki “çene” olarak adlandırılan kıvrımlı bölümdü. Bu bölümde fizyolojik arama, ana ekran, geri tuşlarının yanı sıra bir de trackball (iztopu) vardı. Tıpkı eski BlackBerry’lerdeki şeklinde menüler içinde gezinmek yada bir şeye tıklamak için bu küçük topu parmağınızla döndürüyordunuz. Dokunmatik ekran varken niçin trackball? O günlerin cevabı daha duyarlı kontroldü.
Megabayt seviyesinde RAM ve video çekemeyen kamera

Telefonunuzda kaç GB RAM var? 8, 12, bir ihtimal 16? HTC Dream, tüm Android sistemini çalıştırmak için yalnız 192 megabayt RAM kullanıyordu. Evet, gigabayt değil. Dahili depolaması ise 256 MB idi. Ek olarak microSD kart desteği de vardı. Bugün yalnız bir WhatsApp yedeği bile bu boyutların kat kat üstünde. Bu donanım, Android 1.0’in ne kadar kolay bulunduğunun da bir kanıtıydı.
Kamera mevzusunda da işler pek parlak değildi. 3.15 megapiksellik tek bir arka kamerası vardı. Flaş? Yok. Ön kamera? Elbet yok. En ilginci ise aygıt ilk çıktığında video kaydı yapamıyordu. Bu özellik sonrasında Android 1.5 Cupcake güncellemesiyle geldi. Ek olarak kulaklık takmak isterseniz 3.5 mm jak girişi de yoktu; şarj için kullanılan garip ExtUSB portuna hususi bir dönüştürücü takmanız gerekiyordu.
2008’den bugüne geldiğimizde HTC Dream’in açmış olduğu bu yolda ne kadar ilerlediğimizi görmek hakikaten şaşırtıcı. O günün devrimsel teknolojisi, bugünün standartlarının yanından bile geçemiyor. 192 MB RAM’den 24 GB RAM’lere, video çekemeyen kameradan 8K sinematik modlara uzanan bu seyahat, değişen teknolojinin ne kadar süratli eskidiğini ve beklentilerimizin iyi mi değiştiğini gösteren en güzel kanıtlardan biri. HTC Dream, o ilkel hâliyle bile akıllı telefon dünyasının temelini atan bir efsaneleşmiş olarak daima anımsanacak.
Peki siz ilk Android telefonu HTC Dream’i hatırlıyor musunuz? Sizin kullandığınız ilk akıllı telefon hangisiydi ve bugün baksanız size “latife şeklinde” gelecek özelliği neydi?



