[ad_1]
İTO Başkanı Avdagiç, “İleriye yönelik fiyatlama davranışlarını abartmak, beklenti marjlarını olağanın üstüne taşımak yarar değil, toplumun tüm kesimleri için zarar getirir.” dedi.
İstanbul Tecim Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyonda piyasadaki fiyat gelişimleri kadar, fiyatlara ilişkin beklentilerin de mühim rol oynadığını belirterek, “Paniğe kapılarak ileriye yönelik fiyatlama davranışlarını abartmak, beklenti marjlarını olağanın üstüne taşımak yarar değil, toplumun tüm kesimleri için zarar getirir.” dedi.
Avdagiç, İTO’nun nisan ayı meclis toplantısında yapmış olduğu konuşmada, enflasyonla mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
İTO Başkanı Avdagiç, enflasyona karşı alınan tedbirlerden daha etkili sonuçlar alınabilmesinde, nihai ürün fiyatlarına getirilen vergi indirimleri kadar, kaynakta maliyetleri aşağı çekecek tedbirlerin de mühim olduğuna dikkati çekti.
Bilhassa besin başta olmak suretiyle temel gereksinim maddelerinde girdi maliyetlerini düşürecek desteklerin, enflasyonla mücadeleye ciddi katkı vereceğine işaret eden Avdagiç, “Dolayısıyla tarımsal ürünlerinin üretiminde kullanılan enerji, gübre ve akaryakıt şeklinde girdilerde sağlanacak ilave destek sunar, bu zamanda bilhassa etkili olacaktır ve enflasyonla mücadeleye büyük katkı verecektir.” ifadesini kullandı.
Avdagiç, imalat aşamasında ödedikleri KDV’leri kural dışı kapsamına alabilen ihracatçılara, bunun yerine ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yapılması imkanı getirilmesinin mühim bir kolaylık bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Enflasyonla mücadeleye, yalnız hükümetlerin görevi olarak bakmıyoruz. Bu mücadelede başarı sadece, tüm cemiyet kesimlerinin sorumluluğu, dayanışması ve fedakarlığı ile sağlanabilir. Biliyoruz ki, enflasyonda piyasadaki fiyat gelişimleri kadar, fiyatlara ilişkin beklentiler de mühim rol oynuyor. Paniğe kapılarak ileriye yönelik fiyatlama davranışlarını abartmak, beklenti marjlarını olağanın üstüne taşımak yarar değil, toplumun tüm kesimleri için zarar getirir.”
“Enerji politikalarının odağındaki ülkelerden biri de Türkiye olacak”
Şekib Avdagiç, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla Avrupa’da başlamış olan savaşın küreselleşmede yeni bir sürece girildiğine işaret ettiğini belirterek, Çin’in tekrardan kapanması ve Rusya-Ukrayna savaşının, tedarikte Türkiye’nin öne çıkan avantajlarını kalıcı hale getirmesi için mühim bir fırsat penceresi açtığını söylemiş oldu.
Dünyada enerji alanında dengelerin hızla değişmeye başladığı bir döneme girildiği de açıkça görüldüğünü vurgulayan Avdagiç, şöyleki devam etti:
“Avrupa’nın organik gazda Rusya’ya bağımlılığı kırmak için giriştiği arayışlarda, Türkiye stratejik bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. Doğu sınırlarımızdan Avrupa’ya taşınan gazın artırılmasının yanı sıra, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu gazının taşınmasında da en avantajlı güzergahın Türkiye olduğunda, tüm taraflar içinde kuvvetli bir mutabakat var.”
Avdagiç, yenilenebilir kaynakların önemi ve aciliyeti öne çıkarken, öteki taraftan da mevcut enerji kaynaklarında arz güvenliğini sağlamak için arayışların hızlandığına dikkati çekerek, “Görünen o ki, yeni enerji politikalarının odağındaki ülkelerden biri de Türkiye olacak.” ifadesini kullandı.
Gelecek devrin, coğrafyanın nimetlerine oluşturulan tüm kapıların aralanacağı bir dönem olabileceğine işaret eden Avdagiç, “Gelişmeler gösteriyor ki bugüne dek içinde bulunmuş olduğu sıkıntılı coğrafyanın külfetiyle baş etmeye çalışan Türkiye, jeostratejik konumunun avantajını bir kez daha yaşayacak.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
“Türkiye Batı’nın ‘üretim, yatırım ve lojistik’ üssü haline gelmeye, asla bu kadar yakın olmamıştı”
İTO Başkanı Avdagiç, tedarik ve lojistik avantajlarının sanayide, tarımda, taşımacılıkta ve enerjide Türkiye’ye gerçek anlamda bir “hub” kimliğini kazandırabileceğini söylemiş oldu.
Avdagiç, şunları kaydetti:
“Ortaya çıkan potansiyel benzeri olmayan. Türkiye Batı’nın ‘üretim, yatırım ve lojistik’ üssü haline gelmeye, kim bilir asla bu kadar yakın olmamıştı. Bunu ülkemizin ‘aracı’ değil ‘üretici’ hususi durumunu geliştirecek şekilde kullanabilirsek, büyük başarılar bizi bekliyor. Özetle Türkiye, bu süreçte, bölgesindeki hiçbir ülkenin vazgeçemeyeceği bir konuma terfi etti. Sözgelimi lojistik sıkışıklığından mustarip olan Avrupa, Türk nakliyecilerin geçişlerine koyduğu engelleri, kısa süre ilkin birbiri ardına kaldırmaya başladı.
Kuzeyde Rusya, Güneyde Irak Türk ziraat ürünlerine çeşitli gerekçelerle koydukları ithalat yasağından vazgeçti. Küreselleşme yeni bir kırılmayla karşı karşıya kalmışken, bu yeni kırılma sürecinde, potansiyelimizin işaret etmiş olduğu üst lige çıkabilmemiz için, elimizi acele tutmamız gerekiyor. Gene kanaatime nazaran, makro dengelerinde istikrarı elde eden, kırılganlıklarını azaltan, üretimi ve yatırımı olabildiğince teşvik eden Türkiye, dünyadaki yeni güç dengesinin mühim oyuncularından biri olacaktır.”
[ad_2]