Sinema

Marvel Filmlerini Niçin Artık Oldukca Azca Şahıs Umursuyor?

Son dönemde gerek beyaz perdede gerek gösterim servislerinde büyük oranda hayal kırıklığına uğrayan Marvel Sinematik Evreni, en başa dönerek sorunlarını çözebilir mi? Pek ihtimaller içinde değil.

Sinemalara son olarak gelen Marvel filmi The Marvels oldu. Kendisinin bir MCU filmi bulunduğunu bile bilmeyen, sonralardan MCU’nun bir parçası olan The Incredible Hulk bile daha iyi bir açılış yapmıştı.

Bir zamanlar asla yıkılmayacak bir eğlence imparatorluğu şeklinde görünen Marvel’a ne oldu?

Kevin Feige, ilk söz sana: Her imparatorluk yıkılır.

MCU yola çıkarken Kevin Feige tarafınca şekillendiriliyordu. Hikâyelerin bir araya getirilmesinden, anlatılacak hikâyelerin zamanlamasına kadar her seçim Feige’nin onayından geçiyordu.

Bu durumun avantajları da vardı: Tüm filmlerde benzer bir ton tutturulabiliyor, hemen sonra düzeltilmeye çalışılacak hatalar olmasının önüne geçilebiliyor, Avengers şeklinde crossover yapımlara zemin hazırlanabiliyordu.

Adam aynı adam, Marvel aynı Marvel ise şimdi ne oldu da bu yöntem işe yaramıyor?

Geçmişte elimizde bir tek filmler vardı ve yılda iki film ya çıkardı ya çıkmazdı. İlk Avengers filmine kadar 4 yılda 6 film gösterime girmişti. Dördüncü fazda ise 2 yılda 7 film, bir dolu da dizi izledik.

Tek şahıs bunların hepsine karar vermeye çalıştığında işler karışıyor işte. Oysa madem organizasyon büyüyor, ekibe üç beş tane daha iş bilen insan alıp yapımları o kişilerin kontrolüne vermek bu problemi ortadan kaldırabilirdi. Feige bir imparator olarak kalmasa da bir konfederasyonun başkanına dönüşebilirdi.

İkinci söz, senaryo ekibine: Çehov’un silahı nedir, bildiniz mi?

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Anton Çehov, Aleksandr Semenoviç Lazarev‘e yazdığı mektubunda “Patlamayacaksa sahneye asla dolu bir tüfek yerleştirmeyin. Tutamayacağınız sözler vermek yanlıştır.” der.

Marvel yazarları üniversitede okurken Soğuk Harp süreci olsa diyeceğim ki “Komünist damgası yememek için okumadılar.” fakat öyleki bir durum da yok. Burada, bir ihtimal uğramış olduğu hayal kırıklığının sebebinin bile bilincinde olmayan insanoğlu adına konuşmak isterim: Marvel, bizlere yalan söylemeyi bırak!

Disney+’ın ilk dizisi WandaVision’a bakalım. Dizi başta güzel başladı, karakterin içinden gelen bir dinamiğe haiz olduğundan izleniyordu da sonrasında Fox evrenindeki Quicksilver’i oynayan oyuncu bu yapıma Quicksilver olarak katıldı.

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Aradan iki hafta geçti, karakterin ergen esprisi bulunduğunu gördük. Hadi bu “Her gördüğünüze inanmayın.” diye bir trolleme diyelim, Eternals filmini ne yapacağız?

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Gezegenin içinden binlerce metrelik insansı bir varlık çıktı, varlığı taşa çevirdiler. Doğrusu gezegenin bir yerlerinde gezegeni yarıp çıkmış, başı bulutlara ulaşan devasa bir yaratığın taşlaşmış kalıntısı var, kimse oralı değil.

Kaldı ki karakterlerin hikâyeleri de zayıfladı.

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Kaptan Marvel’i sevmemek, karakter ilk çıktığında oldukca eleştirilen bir yaklaşımdı. Bugün ise karakterin beklenen başarıya ulaşamadığını, hatta arka plana çekilmeye başlandığını görüyoruz.

Mevzu hanım karakter düşmanlığı olsa Black Widow ya da Wanda da sevilmezdi. Ya da düzgüsel şartlar altında Tony Stark da pek sevilecek yanı olan biri değildi.

Bizlere bu karakterleri sevdiren şey, anlatılan hikâyeleri olmuştu. Tony ve Natasha birer kefaret öyküsünün baş karakterleriydi. Kaptan ABD hikâyesi fedakârlık, Thor hikâyesi alçak gönüllülük üzerine şekillenmişti.

Kaptan Marvel’da ya da sonraki pek oldukca yapımda bu şekilde bir karakter içi dinamik söz mevzusu olmadı. En yakın örnek olan Shang-Chi, minimum malum karakteri barındırmasına karşın bu yüzden daha oldukca beğenildi, şundan dolayı daha süper değildi fakat daha kahraman ve daha insandı.

Üçüncü söz, yapımcılara: Daha oldukca içerik, daha oldukca para demek değildir.

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

İnsanlar sevdikleri şeylerle ilgili daha oldukca içerik tüketmeye meyillidir. Bu yüzden yapımcıların daha oldukca içerik üretmek, daha oldukca izlenmeye ulaşmak istemesi düzgüsel. Burada ana mesele, içeriklerin iyi mi verildiğinde yatıyor.

Pek oldukca şahıs Marvel içeriklerinin artık oldukca sıklaştığını, Marvel takvimi yüzünden kahramanlara doyulduğunu düşünüyor. Bu tam olarak doğru değil, öyleki olsaydı çeşitli mecralarda binlerce içerik üreticisi Marvel içeriklerinden para kazanmazdı.

Mühim olan nokta, insanlara istedikleri tarza içerikler vermek.

Bunu HS’nun YouTube kanalı üstünden değerlendirelim: Hepimiz kanalda teknoloji içerikleri görmek ve bu içerikleri keyifli bir halde görmek istiyor. Gidip “Bölme’in en iyi ıslak hamburgerini seçiyorum.” diye bir video koysak, bunu 1 Nisan esprisi olarak yapmıyorsak kimsenin hoşuna gitmez. Yapımcıların önümüze koyduğu içerikler birazcık bu hâle geldi.

Yapımcıların bu problemi çözmek için uyguladıkları yöntem ise her yapımda çekince seviyesini birazcık daha yukarı çıkarmaya çalışmak. “Tekrar hiçbir şey aynı olmayacak.“lar, “Dünyalar tehlikede.“ler, “*Çoklu evreni bozmuşlar hep.”*ler havalarda uçuşuyor.

Tüm evrenin varlığı iki ayda bir tehlikeye girince insan evrenin birazcık dandik olduğuna, bu zamana kadar iyi dayandığına kanaat getiriyor. Üstelik bu durum, niçin evreni sıfırlamanın işe yaramayacağı mevzusundaki fikrimi de güçlendiriyor şundan dolayı elimizde yapılmışı var:

Ultimate Marvel Evreni’ne hoş geldiniz (ve hoşçakal).

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Bir dönem çizgi romanlar oldukca sıkı denetimle yayımlanırdı. O dönemde artık çizgi roman satışları neredeyse bitme aşamasına gelmişti. Sonrasında Image Comics çıktı ve dedi ki “Kardeşim ben erişkin işi çizgi roman yapacağım, sıkıdüzen kurulunun da onayı eğer olmazsa olmasın, çok da fazla fifi.”, gitti Spawn şeklinde çizgi romanlar yapmış oldu.

Bu yapımların görmüş olduğu ilgi üstüne çizgi romanlarda karanlık çağ denilen bir dönem başladı, her karakter daha karanlık hâle geldi. Netice olarak kısa bir süre satışlar arttı, meşhur Dark Knight ortaya çıktı.

Sonrasında ne oldu? Türk dizileri şeklinde sertlik dozu her geçen gün arttı, “Bu tutuyor” diye diye vahşetin ayarı firar etti, çizgi roman sektörü ilk durumundan daha fena duruma geldi.

X-Men’in, Spider-Man’in film vs. hakları bu dönem sonunda satıldı ki Marvel batmasın. DC esasen topyekün Warner Bros.’a geçti. Peki akıllandı mı çizgi romancılar? Hayır.

Ultimate evreni de 2000’lerin başlangıcında çıktı, fakat ne çıkış.

Oldukca daha şık bir çizim seçimi, daha oturaklı öyküler, Maker ve Miles Morales şeklinde karakterler… Aniden Ultimate evreni her insanın gözdesi oldu. Satışlar patladı. Kısa sürede hikâyeler kontrolsüzce çoğaltıldı, çizgi romanların sayısı arttı, takip edilemez hâle geldi.

Yetti mi? Yetmedi. Tüm karakterler “Acaba pisliğin teki olsalar ne olurdu?” şeklinde ele alındı. Katliamlar, vahşetler, hatta yer yer ensest ilişkiler… 10 yıla kalmadan serinin fişi çekildi. Anlatılacak yeni bir şey yoksa, yeni hikâyeler güzel değilse yeni bir seriye adım atmak anlamsızdı.

Kaldı ki sıfırdan adım atmak başarıyı güvence etmiyor.

Bir Zamanlar Herkesin Göz Bebeği Olan Marvel’a Ne Oldu? Filmlerini ve Dizilerini Neden Artık Çok Az Kişi Umursuyor?

Andrew Garfield’in Örümcek-Adam’ı, son döneme kadar hakir görüldü. Yeni nesil X-Men’ler eskilerin yerini tutmadı. Marvel dışındaki pek oldukca serinin de tekrardan çekilen filmleri para kazansalar da bir marka oluşturabilecek güce erişemedi.

Benzer bir şeyi Marvel da yaşayabilir. Gidip 25 yaşlarında bir aktörle Iron Man için anlaşılsa ve film Twilight tadında bir film çıksa, hayranların Marvel’a iyi mi ateş püsküreceğini düşlemek oldukça kolay.

Güvenimiz kalmadı sana pek be Marvel!

Bir şirket, yapmış olduğu işi iyi yapıyorsa yeni ürünlerine güveniyoruz, iyi ürünler vermiyorsa güvenimiz azalıyor. Marvel, geçmişte bizim güvenimize karşılık veriyordu. İlk Guardians of the Galaxy filmimizde salondaki kimse karakterleri bilmiyordu fakat Marvel’a güveniyorlardı.

The Marvels karakterlerini ya da Nick Fury’yi hepimiz biliyor olsa da kimse bu karakterlerin yer almış olduğu yapımlarla ilgilenmedi. Görünüşe gore Marvel, şu anda ciddi bir sorunla karşı karşıya.

Marvel hakkında öteki içeriklerimiz:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu