Otomobil

Milyonlarca Sürücüyü Kandırdılar: Otomobil Tarihinin Yüz Kızartıcı 9 Büyük Skandalı


Otomotiv dünyası bugün elektrikli otomobiller ve otonom sürüşle anılsa da zamanı milyonlarca sürücüyü etkileyen büyük krizlerle dolu. Peki, otomotiv tarihindeki en büyük skandallar nelerdi? Üreticilerin bile isteye hile yapmış olduğu Dieselgate emisyon skandalından, ölümcül Takata hava yastıklarına kadar, itimatı sarsan o vakaları sizler için derledik.

Otomobil dediğimizde aklımıza mühendislik harikaları, hız, konfor ve son yıllarda da suni zekâ destekli sürüş teknolojileri geliyor. Sektör, her geçen gün sınırları zorlayan yeniliklerle gelişiyor. Sadece bu parlak vitrinin arkasında, markaların itibarını yerle bir eden, milyonlarca insanoğlunun yaşamını riske atan ve endüstrinin kurallarını tekrardan yazdıran karanlık sayfalar da bulunuyor.

Kimi vakit bir maliyet hesabı, kimi vakit pazar oranı hırsı, kimi zaman de düpedüz ihmalkârlık… Sebebi ne olursa olsun, bu devasa sanayi zamanı süresince pek oldukca skandala ev sahipliği yapmış oldu. Gelin hafızalara kazınan ve otomotiv dünyasını temelden sarsan o en büyük skandallara yakından bakalım.

Otomobil dünyasını sarsan en büyük skandallar

Volkswagen “Dieselgate” emisyon skandalı

Tarih 2015’i gösterdiğinde ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), Volkswagen’in dizel motorlarına “defeat device” isminde olan hususi bir yazılım yüklediğini ortaya çıkardı. Bu yazılım, aracın kontrol koşullarında bulunduğunu anlıyor ve emisyon değerlerini normalin 40 katına kadar düşürüyordu. Vasıta düzgüsel sürüşe geçtiğinde ise zehirli gaz salınımı tavan yapıyordu. Bu bir tek bir hile değil, milyonlarca insanoğlunun ve çevrenin bile isteye kandırılmasıydı. Skandal Volkswagen’e milyarlarca dolara mal oldu ve dizel motorların sonunun başlangıcı oldu.

Takata hava yastığı krizi

Başlıksız-1

Tarihin en büyük otomotiv geri çağırması olarak kayıtlara geçti. Japon üretici Takata’nın, amonyum nitrat kullanarak ürettiği hava yastığı şişiricilerinin, zaman içinde rutubet ve ısıya maruz kaldığında dengesizleştiği anlaşıldı. Kaza anında bu yastıklar düzgüsel şekilde şişmek yerine adeta bir bomba şeklinde patlayarak metal şarapnel parçalarını sürücü ve yolcuların üstüne fırlatıyordu. Onlarca ölüme ve yüzlerce yaralanmaya neden olan bu kriz, Honda’dan Toyota’ya, Ford’dan BMW’ye kadar neredeyse tüm büyük üreticileri etkiledi ve Takata’nın iflasına yol açtı.

General Motors (GM) kontak anahtarı skandalı

Başlıksız-1

Kolay bir mühendislik hatasının iyi mi bir felakete dönüştüğünün acı bir örneği. General Motors’un başta Chevrolet Cobalt olmak suretiyle birçok modelinde kullandığı kontak anahtarı mekanizması, olması gerekenden zayıf üretilmişti. Sürücünün dizinin çarpması, ağır bir anahtarlık takılması yada sarsıntılı yollarda bile kontak, “çalışır” konumundan “hazır” yada “kapalı” konumuna geçebiliyordu. Bu olduğunda aracın motoru, hidrolik direksiyonu ve en önemlisi hava yastıkları dönem dışı kalıyordu. GM’in bu problemi 10 yıl süresince bilmiş olduğu sadece maliyet sebebiyle görmezden geldiği ortaya çıktı. Skandal, 100’den fazla ölümle ilişkilendirildi.

Ford Pinto yakıt deposu skandalı

Başlıksız-1

“Maliyet analizi” teriminin otomotiv dünyasındaki en utanç verici kullanımı. 1970’lerde Ford, kompakt vasıta pazarında hisse kapmak için Pinto modelini hızla piyasaya sürdü. Sadece aracın yakıt deposu, arka tamponun derhal arkasına, savunmasız bir halde yerleştirilmişti. Düşük süratli arkadan çarpmalarda bile depo kolayca deliniyor ve vasıta alev topuna dönüyordu. İşin korkulu yanı, Ford’un bu tasarım hatasını bildiğini gösteren iç yazışmaların ortaya çıkmasıydı. Şirket, vasıta başına 11 dolarlık bir parçayla problemi çözmek yerine, ihtimaller içinde davalara tazminat ödemenin daha “ucuz” olduğuna karar vermişti.

Toyota istenmeyen hızlanma vakaları

Başlıksız-1

Güvenilirlik denince akla ilk gelen marka olan Toyota, 2009’da büyük bir panikle sarsıldı. Milyonlarca vasıta, sürücülerin kontrolü haricinde ansızın hızlanma şikâyetleriyle geri çağrıldı. Probleminin deposu uzun süre tartışıldı; ilkin hatalı yerleştirilen paspaslar suçlandı, arkasından gaz pedalının sıkışmasına yol açan bir mekanizma arızası tespit edildi. Toyota’nın itibarı bu süreçte büyük yara alsa da şirket devasa geri çağırmalar ve “fren öncelik sistemi” şeklinde güvenlik güncellemeleriyle durumu toparlamaya çalıştı.

Ford Explorer ile Firestone’un lastik krizi

Başlıksız-1

Bu kriz, iki devin birbirini suçlamış olduğu ağlatısal bir ortaklık hikayesiydi. Bilhassa Ford Explorer modellerinde kullanılan Firestone lastiklerinin sırt kısımlarının, yüksek hızda ve sıcak havada ansızın ayrılarak patladığı rapor edilmeye başlandı. Lastik patladığında yüksek ağırlık merkezine haiz Explorer’ın takla atması kaçınılmaz oluyordu. Yüzlerce ölümün arkasından Ford lastikleri, Firestone ise SUV’un tasarımını suçladı. Bu kavga, 100 senelik Ford-Firestone ortaklığını tamamladı ve milyonlarca lastiğin geri çağrılmasına niçin oldu.

Chevrolet Corvair ve “Her Hızda Güvensiz”

Başlıksız-1

Bu skandalı ateşleyen bir kaza değil, bir kitaptı. Aktivist avukat Ralph Nader’in 1965 tarihindeki “Unsafe at Any Speed” (Her Hızda Güvensiz) kitabı, Amerikan otomobil endüstrisinin kârı güvenliğin önünde tuttuğunu iddia ediyordu. Kitabın yıldızı ise Chevrolet Corvair idi. Arkadan motorlu bu otomobilin, bilhassa virajlarda kontrolünü kaybetmeye eğilimli olduğu ve ölümcül kazalara yol açmış olduğu belirtiliyordu. GM’in Nader’i susturmak için hususi dedektifler tutması skandalı daha da büyüttü ve bu vaka, ABD’de çağdaş otomotiv güvenlik standartlarının (NHTSA’nın kurulması şeklinde) doğmasına öncülük etti.

Mitsubishi Motors geri çağırma skandalı

Başlıksız-1

Japon disiplini ve şeffaflığı imajı, 2000 senesinde Mitsubishi’nin yapmış olduğu itirafla yerle bir oldu. Firmanın, onlarca senedir araçlarındaki fren, debriyaj ve yakıt sistemi şeklinde tehlikeli sonuç kusurları dizgesel olarak gizlediği ve geri çağırma yapmak yerine gizli saklı servis kampanyalarıyla üstünü örttüğü ortaya çıktı. Bu “gizli saklı geri çağırmalar” bir tek Japonya’da değil, internasyonal pazarlarda da yapılmıştı. Skandal 2004’te yine patlak verdiğinde firmanın üst yönetimi tutuklandı ve marka, iflasın eşiğine geldi.

Chrysler odomometre (kilometre sayacı) skandalı

Başlıksız-1

Bugün “kilometre düşürme” olarak bildiğimiz dolandırıcılığın, bizzat üretici tarafınca yapıldığını düşünün. 1987’de Chrysler’in, fabrikada hasar gören yada kontrol amaçlı kullanılan binlerce aracı onarım etmiş olduğu, kilometre sayaçlarını sıfırladığı ve bayilere “sıfır kilometre” olarak sattığı ortaya çıktı. Hatta bazı üst düzey yöneticilerin bu araçları kişisel olarak kullanıp (binlerce kilometre yaparak) iade etmiş olduğu ve sonrasında sıfırlanıp satılmış olduğu anlaşıldı. Bu, tüketici güvenine direkt bir ihanetti ve Chrysler’ı ağır tazminatlar ödemek zorunda bıraktı.

Peki sizin aklınıza gelen, “bu da olmalıydı” dediğiniz başka otomotiv skandalları var mı? Yorumlarınızı bekliyoruz!

Related Articles

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button