Netflix, Iyi mi Bu Kadar Başarıya ulaşmış Bir Şirket Oldu?

Netflix nedir şeklinde rahat bir probleminin yanıtı artık hepimiz tarafınca biliniyor. Dünya genelinde yüz milyonlarca aboneye haiz olan Netflix dijital içerik platformu, oldukca değil bundan birkaç yıl ilkin evlere DVD göndermekle işe başlamıştı. İnsan düşünmeden edemiyor, ne oldu da bu şirket bugün milyarca dolarlık orijinal yapımlarını dünyanın değişik noktalarındaki milyonlarca insana ulaştırabilen bir platform haline geldi?

Netflix başarısının arkasında illuminati şeklinde gizli saklı bir teşkilat ya da uzaylılar yok. Yalnızca değişen teknolojinin nabzını tutan ve insanların seyretme alışkanlarını minimum onlar kadar iyi bilen bir ekip var. Her ne kadar eleştirilecek pek oldukca noktası olsa da bugün Netflix dijital içerik platformunun ülkemiz dahil tüm dünya tarafınca sevildiğini, artık olmazsa olmaz bir seyretme alışkanlığı sunduğunu sadece her şeye karşın Netflix Türkiye’de yolunda gitmeyen şeyler bulunduğunu kabul etmek gerekiyor.

Netflix, ilk dönemlerinde DVD kiralama şirketiydi. Filmleri aşağıdaki şekilde evinize postalardı. Netflix dizisi ya da filmi yoktu:

Netflix, Ağustos 1997 tarihinde ABD Kaliforniya’da Reed Hastings ve Marc Randolph tarafınca kurulduğu vakit insanoğlu film seyretmek için ya beyaz perdeye gitmek ya yüksek ücretler ödeyip DVD satın almak ya da bu DVD’leri kiralamak zorundaydı. Sadece DVD kiralama işi zordu. Şundan dolayı belirli bir kiralama süreniz oluyor, geç getirdiğinizde yüksek bedeller ödemek zorunda kalıyordunuz.

Netflix ise tıpkı bugün olduğu şeklinde bir abonelik sistemi sunuyor, istediğiniz kadar filmi evinize kadar gönderiyor ve öteki can bunaltıcı detaylarla abonelerini sıkmıyordu. Bu yenilikçi düşünce uzun bir süre başarıyla çalıştı. Sadece bir noktada insanların seyretme alışkanlarının internete kaydığını fark ederek bir online platform kurdular ve DVD işi ile beraber bir süre devam ettiler. Kısa vakit sonrasında ise DVD kiralama işi tamamen sonlandırıldı.

Korsanla savaşım için online platforma geçiş yapılmış oldu: 

2010 yılından sonrasında web kullanımı yaygınlaşmış ve insanoğlu artık değişik web siteleri üstünden film ve dizi izlemeye başlamışlardı. Artık kimse kolay kolay DVD kiralamayı tercih etmiyordu. Bu durumu gören Netflix yöneticileri bir online seyretme platformu kurdular ve bazı yayınların haklarını satın alarak bu platformda yayınlamaya başladılar.

Netflix online platform tam olarak 2007 senesinde faaliyetlerine adım atmıştır. Sadece 2013 senesinde yapımcılığını üstlendikleri House of Cards ile tam anlamıyla bugün bildiğimiz Netflix halini almanın ilk adımlarını atmıştır. House of Cards ile süregelen Netflix orijinal içerik furyasının bugün dünyanın değişik ülkelerindeki mahalli prodüksiyonlarla ortak meydana gelen yapımlarla devam ettiğini çoğumuz biliyoruz. 

Reklamsız ve ücretli abonelik modelini popülerleştiren şirket:

Netflix, online bir içerik platformu olarak etkinlik göstermeye başladıktan sonrasında en dikkat çeken adımı orjinal dizilerini bölüm bölüm yayınlamak yerine tüm sezonu aniden seyirciye sunması oldu. Böylece seyirciler her hafta belirli bigün ve saati beklemeden kendi uygun saatleri çerçevesinde sevdikleri diziyi diledikleri kadar izleyebiliyorlar.

İzleyiciye sunulan bu esnekliğe artık alışmış olsak da o güne kadar asla karşılaşmadığımız bir durumdu. Üstelik bu esneklik yalnızca içerikle değil, seyretme cihazlarıyla da sağlanıyordu. Netflix, ilk çıkmış olduğu günden beri bilgisayarlarda, televizyonlarda, mobil cihazlarda izlenebilir bir platformdur. Tüm yeniliklere hızla adapte oldu ve izleyiciyi kendinden bir an olsun yoksun bırakmadı.

Değişik kablolu yayınlara ve uydu yayınlarına da ücret ödeyerek haiz oluyoruz. Sadece buralarda para ödediğimiz yetmezmiş şeklinde bir de üzerine reklam izliyoruz. Netflix bu aşamada da öne çıkıyor ve değişik abonelik paketlerinden hangisini tercih ederseniz edin, kullanıcıya hiçbir reklam göstermiyor. Üstelik orijinal yapımların içine gizlenmiş reklamlar bile yok. Bu mevzuda tam bir kullanıcı dostu bulunduğunu söylemek gerekiyor.

Netflix orijinal yapımları işi bambaşka bir noktaya getirdi:

Tüm tv kanalları ve gösterim platformları bazı dizi, film ve belgesellerin yapımcılığını da üstlenerek seyirciye daha çok seçenek sunmayı ve rakiplerini alt etmeyi hedeflemişlerdir. Sadece Netflix bu mevzuda da çığır açan adımlar atıyor. Netflix orijinal içerikleri için dünya genelinde milyarlarca dolar bütçe harcanıyor. Bu rakamın yanına yaklaşan bir platform şu an için yok.

Üstelik Netflix yalnızca orijinal içeriklerini yaratmakla kalmıyor. Gösterim hayatına başladığı ülkelerin seyretme alışkanlıklarını takip ediyor ve bu ülkelerde sevilen yapımların gösterim haklarını alarak platforma ekliyor. Elbet, gösterim yapmış olduğu ülkeye hususi altyazı ve dublaj eklemesinden bahsetmiyoruz bile. 

Netflix orijinal yapımlarında dikkat çeken öteki bir nokta ise evrensellik. Düzgüsel şartlar altında açıp da izlemeyeceğimiz bir ülkenin yapımını Netflix’te görebiliyoruz, üstelik kendi dil seçeneklerimizi de belirleyebiliyoruz. Bir yapımcı olarak yalnızca o ülkenin seveceği içerikler yapabilecekken Netflix, orijinal yapımların yalnızca yerelde değil tüm dünyada izlenebilir olmasını hedefliyor. 

Yalnız dizi ve film çekmek, yayınlamak yetmiyordu. Gelişmiş algoritmalar devreye girdi:

Değişik gösterim hizmetlerine abone olmak kolay, aboneliği iptal etmek ise zor olsa gerek. Hala faks çekilmesini isteyen hizmet sağlayıcılarının bulunduğunu bile biliyoruz. Netflix ise abone olma ve abonelik iptalini tek tıkla çözmenizi sağlıyor. Gelişmiş teknik servis yardımı ile arzu ettiğiniz zaman bir platform yetkilisine ulaşabiliyor ve sorununuzu çözebiliyorsunuz.

Netflix’in öteki bir öne çıkan noktası ise gelişmiş tavsiye algoritma sistemi. Bu sistem, abonenin izlediği yapımları inceliyor ve platformda yer edinen benzer yapımları ana akışta gösteriyor. Doğrusu bir şeyler keşfermekle uğraşmadan tam olarak izlemeyi seveceğiniz bir içerik ile karşılaşıyorsunuz.

Sadece Netflix için Türkiye’de yolunda gitmeyen bazı şeyler de var:

Ilk olarak fiyat politikasında son yapmış olduğu değişikliğin platforma pek oldukca abone kaybettirdiğini söylemeliyiz. Bu tür oldukca uluslu şirketlerin fiyat politikalarını hizmet sundukları ülkeye gore düzenlemeleri gerekiyor. Bilhassa “torrentsever” kişilerin gönlünü kazanmak için birazcık daha çaba sarf etmesi gerekiyor. 

Öteki bir can bunaltıcı nokta ise içeriklerin önyüklemesiz açılıyor olması. Doğrusu o an için web hızınız ne ise ona gore bir akış sağlanıyor. Birazcık durdurayım da dolsun diyemiyorsunuz. Tamam da web kalitesinin bir anı, bir anını tutmuyor. Hal bu şekilde olunca HD aboneler bile devamlı yüksek kalitede içeriklere ulaşamıyor.

Yerli yapımların kalite oranı söz mevzusu:

Gelelim Netflix Türkiye yapımlarına. Burada kabahat Netflix’in mi yoksa mahalli yapımcıların mı bilmiyoruz sadece şu an için Netflix Türkiye orijinal yapımları, Türk seyircisinin gönlünü tam olarak fethedemiyor. Amerikan yapımlarının Türkçe versiyonlarını izliyor gibiyiz. Bir Başkadır dizisi şeklinde daha ‘bizlerden’ yapımlara imza atılması gerekiyor.

Netflix Türkiye sunucusu üstünden sunulan içeriklerin kapsamı ise tam bir fiyasko. Netflix Türkiye’de tüm içeriklerin yayında olmadığını biliyor muydunuz? ABD, Birleşik Krallık, Avustralya şeklinde değişik ülkelerin sunucuları üstünden Netflix’e ulaştığınız vakit içeriklerin sayısı oldukca daha çok. Sadece Netflix Türkiye’de orijinal içeriklerin bile bir çok vakit tüm sezonlarına ulaşılmıyor. Kolay bir gösterim hakkı problemi olsa gerek fakat bir an ilkin çözülmesi ihtiyaç duyulan bir problem. 

Kolay bir DVD kiralama şirketi olarak başladığı yolculuğunda bugün milyarca dolar bütçeli orijinal yapımlarını dünya genelinde milyonlarca abonesine online platform üstünden sunan Netflix’in başarı gizemini ve Netflix Türkiye’de yolunda gitmeyen bazı şeyleri anlattık. Netflix hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.