Otomobil çipleri niçin telefon işlemcileri kadar akıcı değil? Otomobillerde binlerce çip bulunsa da bu teknolojilerin üretim amacı hızdan ziyade güvenlik ve sıkıntılı şartlara dayanıklılık. Sizin için otomobillerdeki işlemci dünyasını ve telefonlardan ayrılan o yaşamsal farkları inceledik.
Son model bir otomobile bindiğinizde, devasa ekranlar ve yüzlerce sensörle karşılaşıyorsunuz. Sadece o multimedya ekranına dokunduğunuzda, kimi zaman cebinizdeki 3 senelik telefon kadar bile akıcı olmadığını fark ediyorsunuz. Peki niçin?
Otomobiller, işlemci sayısı bakımından telefonları katlasa da performans mevzusunda niçin geride kalıyor? Bu probleminin cevabı, aslen çiplerin “ne kadar süratli” olduğunda değil, “ne için üretildiğinde” yatıyor. Gelin kaputun altındaki silikon dünyaya yakından bakalım.
Hız tutkusu değil, hayatta kalma meselesi
Telefonunuzdaki işlemci, tek bir amaca hizmet eder: Uygulamaları en süratli şekilde açmak ve size akıcı bir tecrübe sunmak. Telefonunuz donarsa en fena ihtimalle tekrardan başlatırsınız. Sadece otomobillerde durum oldukça daha kritiktir.
Bir otomobilin işlemcisi donduğunda yada hata verdiğinde, bu durum frenlerin çalışmamasına yada hava yastığının açılmamasına niçin olabilir. Bu yüzden otomobil çipleri, 4 nanometrelik hız can alıcıları olmak yerine, “eski” fakat kendini kanıtlamış, hatasız çalışan teknolojiler üstüne kuruludur.
-40 dereceden çöl sıcağına dayanıklılık
Telefonunuzu yazın arabanın ön konsolunda unuttuğunuzda “Isı uyarısı” verip kapandığını görmüşsünüzdür. Otomobil çiplerinin ise bu şekilde bir lüksü yoktur. Onlar, -40 derecelik dondurucu soğukta da motorun tarafındaki 100 derecelik sıcakta da çalışmak zorundadır.
Bu “askeri derslik” dayanıklılık gereksinimi, üreticileri daha kalınca, daha büyük ve termal olarak daha emin çipler kullanmaya iter. Telefonlardaki narin işlemciler, bir otomobilin maruz kalmış olduğu titreşim ve ısı değişimine muhtemelen yedi gün bile dayanamazdı.
Dağınık mimari problemi: Her kafadan bir ses çıkıyor
Telefonunuzda “beyin” olarak tek bir ana işlemci (SoC) bulunur. Geleneksel otomobillerde ise durum oldukça farklıdır. Camı açan çip başkadır, klimayı yöneten başkadır, motoru yöneten başkadır. Bir araçta 100’den fazla bağımsız ECU kısaca elektronik denetim ünitesi bulunabilir.
Bu dağınık yapı, veri iletişiminde gecikmelere neden olur. Tesla benzer biçimde yeni nesil üreticiler, telefonlardaki benzer biçimde “merkezi işlemci” mimarisine geçerek bu hızı artırmaya çalışsa da endüstrinin geneli hâlâ güvenlik odaklı dağıtık sistemi kullanmaya devam ediyor.
Peki sizce otomobil ekranlarının akıcılığı mı daha mühim, yoksa o çipin 20 yıl süresince bozulmadan emek vermesi mı? Mevzuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz…
