[ad_1]
BİST-100 Endeksi zamanı zirvelerinde hareket ediyor ve üstün dereceli üzerine üstün dereceli kırmaya devam ediyor. Doların ateşi sönmezken küresel bazda dolar endeksinde de yükseliş var. Küresel ölçekte enflasyonun yükselmesi ise altın ve gümüş şeklinde metallerin fizyolojik talebini artırıyor ve bu da ons altında yükselişi tetikliyor. Euro/Dolar paritesinde ise tekrardan satışlar ön plana geçmeye başladı. ALB Forex Araştırma Müdürü Emre Çayırlı ile piyasalardaki son durumu değerlendirdik. Çayırlı, “Portföy oluştururken mümkün olmasıyla birlikte oldukça üründe, risk algısı gözetilerek çeşitlendirme yapılması daha yararlı olabilir” diyor
Küresel piyasalarda; varyantlar, ilaç gelişimleri, arz kısıtları, enflasyon endişeleri ve merkez bankaları politikaları takip edilen ana mevzu başlıkları olmaya devam ediyor. Fed’den yavaş “tapering” mesajı, Pfizer’ın Covid-19 ilacının pozitif yönde gözlem neticeleri, kuvvetli bilançolar şeklinde gelişmeler eşliğinde yeni üstün dereceli seviyeleri kontrol eden riski varlık sınıfında yer edinen hisse senetlerinde kâr satışları peşinden yukarı eğilim korunuyor. Geçen hafta beklenenin üstünde gelen 2021 Ekim ayı ABD TÜFE verisi yavaş ‘tapering’ temasına yönelik sual işaretlerine niçin olurken, tahvil faizleri ve dolar endeksinde yükselişler hisse senetlerinde satış baskısı etkili oldu. Kâr satışlarının peşinden yukarı eğilimin korunduğu piyasalarda yeni haftada küresel risk barometres olarak da izlenen S&P 500 Endeksi’nde getiri eğrisi dikleşti.
BIST-100 Endeksi’nde ise yükseliş banka hisseleriyle güçleniyor. Kısa vadeli yükseliş trendi içindeki kuvvetli seyrini sürdüren piyasa, yeni haftaya yüzde 3,91 oranında kıymet artışıyla başladı. Bankacılık sektör endeksinin yüzde 9,74 oranında yükselişle yukarı harekete öncülük etmiş olduğu piyasada, dün 1.702 puan ile tüm zamanların TL bazındaki en yüksek kapanışı gerçekleşmiş oldu. Haftanın ilk işlem gününde bir üst direnç olarak izlenen 1.700 seviyesini kontrol eden piyasada, bugün bu nokta mühim olacak. 1.700’ü yukarı geçecek hareketlerde piyasada dolar bazındaki grafiklerde hedef direnç noktası olarak izlenen 1.800 seviyesi ehemmiyet arz ediyor. Dolar bazındaki grafiklerde orta ve uzun vadeli taban oluşuma yönelik sinyallerin oluşabilmesi için 1.800 direncinin aşılması gerektiği üstünde duruluyor. Şu aşamada yukarı potansiyelini sakınan piyasada, 1.640 seviyesinin kısa vadeli hareketin ana desteği ve hem de yükseliş yönündeki pozisyonlar için stop-loss noktası olarak alınması da öneriliyor.
Piyasalarda hareketliliğin oldukça yüksek olduğu bu zamanda, BİST-100 Endeksi’ne ek olarak dolar, dolar endeksi ve altın cephesinde de yükselişler hız kesmiyor. Euro/dolar paritesinde ise düşüş sürüyor. ALB Forex Araştırma Müdürü Emre Çayırlı ile piyasalardaki mevcut durumu değerlendirdik. Çayırlı’nın sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:
Borsa üstün dereceli üzerine üstün dereceli kırıyor. Bu süratli yükselişin sebepleri neler?
İkinci çeyrek itibarıyla Borsa İstanbul’da sıkça yaşanmış olan, küresel borsalardan negatif ayrışma eğiliminin yakın dönemde sonlandığını görüyoruz. Genel olarak değerlendirecek olursak bu duruma iki niçin gösterebiliriz: Üçüncü çeyrek bilanço döneminde başta bankacılık olmak suretiyle şirketlerin açıklamış olduğu finansal tablolar beklentilerin üstünde performans kaydedildiğini gösterdi ve hisselerde kıymet artışı meydan getirdi. Bununla beraber son bir ayda dolar/TL paritesinin yüzde 20 kıymet kazanması ise dolar bazlı BİST-100 Endeksi’nin 2020 Ekim ayı seviyelerine kadar gerilemesine niçin olup teknik alımları başlattı. Bu iki durumun tesiri ve küresel çapta artan risk iştahı, oldukça iskontolu olan Borsa İstanbul’da bir ralli başlangıcı oluşturdu.
Faiz indirimleri bu yükselişi iyi mi tetikledi?
Yükselen enflasyon ve TCMB’nin sert faiz indirimi sonrasında mevduat getirisinin enflasyon oranının altında kalmış olması, alternatif getiri arayışına zemin oluşturdu. BİST’te yıl ortası itibarıyla 20 milyar TL civarında seyreden işlem hacminin faiz indirimi sonrasında 40 milyar TL’lere erişmesi getiri arayışının yeniden Borsa İstanbul tarafına döndüğünü işaret ediyor. Artan risk iştahı ve yeniden göz kırpan yabancı yatırımlarıyla Borsa İstanbul, üstün dereceli tazelemeye devam ediyor.
Aralık ayı sonuna kadarki süreç için beklentileriniz iyi mi şekilleniyor, yükseliş sürer mi?
BİST-100 endeksi TL bazında yeni üstün dereceli yenilemiş olsa da yılbaşında hesaplanan dolar bazlı seviyelerin yüzde 40 aşağısında işlem görüyor. Üçüncü çeyrek bilançolarının sona ermesi ile endekste bir miktar kâr realizasyonları görebiliriz. Gelen kuvvetli bilançoların peşinden çoğunlukta endekste ağırlığı yüksek şirketlerin iskonto oranlarının artması yılbaşına kadar fiyatlamaları pozitif tarafta tutabilir. TCMB faiz indirimleriyle beraber talebin canlanması senenin son iki ayında perakende sektörünü hareketlendirebilir. Konut kredilerinde faizin düşmesiyle talepte artış yaşanırsa GYO şirketlerin de alım geldiğini görebiliriz. Teknik olarak 1.585 seviyesi üstünde hareketin korunması durumunda orta vadede 1.750 bölgesine doğru yükseliş eğilimi devam edebilir. Bu süreçte; Brisa, Lokman Doktor, Aksa, Tekfen, Migros, Türk Traktör hisselerini beğeniyoruz.
Son dönemde altında yaşanmış olan yükselişi neye bağlıyorsunuz?
Senenin büyük bir bölümünde, enflasyon oranlarının devamlı olarak artması metal fiyatlarının yükselmesine zemin hazırladı. Ekim ayı ABD enflasyon oranının yüzde 6,2’ye yükselmesinin peşinden, enflasyonun geçici olduğuna yönelik beklentilerin törpülenmeye başlaması uzun vadeli tahvil getirilerinin düşmesine niçin oldu. Enflasyonun hızla yükseldiği tek ülke ABD değil. Küresel alanda da enflasyon oranlarında hızla artış yaşanıyor. Veriler; Çin, Japonya ve Almanya’daki enflasyon oranlarında son 10 senenin en süratli yükselişinin yaşandığını gösteriyor. Küresel ölçekte enflasyonun yükselmesi altın ve gümüş şeklinde metallerin fizyolojik talebini artırmaya devam edebilir.
Teknik olarak 1.865-1.875 dolar seviyesi ara direnç bölgesini oluşturuyor, hareket yükseliş kanalı içinde devam ederse kısmi kıymet kaybı yaşanabilir. Ihtimaller içinde düşüşlerin geri dönüş hareketi oluşturması halinde 1.835-1.825 destek bölgesi takip edilecek. Yükselişin devam edip 1.875 dolar seviyesi üstüne geçilmesi halinde 1.915 dolara kadar mühim bir direnç bulunmuyor. Son iki senedir sıkışan altın fiyatında yaşanmış olan düşüşün sonlanmış olması uzun solukta başlamış olacak yükselişin ilk göstergesi olabilir.
Altın tarafında yılsonuna kadarki süreçte neler öngörüyorsunuz?
Bundan sonrasında dikkatler; FED yetkililerinin enflasyonda yaşanmış olan yükselişe ilişkin yapacakları açıklamalara ve yorumlara çevrilecek. Bununla birlikte altının son rallisi, geçen hafta tahvil alımlarını azaltma hızını açıklayan FED’in enflasyondaki yükselişi yakın dönemde durdurma olasılığının düşük bulunduğunu gösterdi. FED’in gelecek ay yapılacak görüşmede daha süratli bir daralma sinyali vermesi durumunda altında yaşanmış olan süratli yükseliş yavaşlamaya başlayabilir.
Altın fiyatında yaşanmış olan yükselişin aksine, borsada işlem gören altın fonları ise hemen hemen sessizliğini koruyor. Toplam altın ETF’leri Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyesine yakın ve altında yaşanmış olan yükselişin devam etmesi için fizyolojik talebin canlanması lüzumlu.
Doların da ateşi sönmüyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
ABD Merkez Bankası FED’in varlık alımlarını azaltacağı ve faiz oranını yükselteceği beklentisiyle yıl içinde kıymet kazanan ABD tahvilleri, yıl içinde ABD enflasyon oranının yüzde 1,4’ten yüzde 6,2’ye yükselmesinden dolayı getirilerini düşürdü. FED Başkanı Jerome Powell’ın söylemine bakılırsa; geçici olacağı beklenen enflasyon oranının her çeyrek katlanarak artması, beklentilerin değişmesine niçin olmuş durumda. Öteki taraftan ABD istihdam piyasasında işsizlik problemi hemen hemen ortadan kalkmamışken, FED’in enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını yükseltmesi de pek ihtimaller içinde gözükmüyor.
ABD getiri eğrisi, yukarı yönlü bir kayma ile kısa bir dalgalanmanın peşinden yeniden düzleşiyor. Beş senelik ve 30 senelik getiriler arasındaki fark, enflasyon raporunun peşinden bir gecede Mart 2020’den bu yana görülmeyen seviyelerde daraldı. FED’in tahvil alımlarını azaltma sonucu almasının derhal peşinden hızlanan faiz artırımı beklentileri de daha kuvvetli bir dolara dönüşüyor. Bu durum, gelişen piyasa varlıklarından ana para akışını tetikleyerek hisse senetleri, tahviller ve öteki para birimlerini etkileme riski taşıyor. Dolar endeksin bu hafta içinde yüzde 1,40’a yükselmesi ve 95,00 seviyesinin üstüne çıkması, faiz beklentilerindeki şahinleşmeden kaynaklı yaşanıyor olabilir.
Dolar Endeksi’nden iyi mi hareketler bekliyorsunuz?
Pandemi sürecinin başlangıcında 103.80 seviyesine kadar yükselen ve bir yıl geçmeden 89.15 seviyesine kadar gerileyen dolar endeksi, haftalık bazda ikili dip formasyonu çizmiş durumda. Son bir senedir 95 seviyesinin üstüne geçemeyen dolar endeksinde direnç kırılması durumunda orta-uzun vadeli yükseliş başlayabilir. Pandemi sonrasındaki süreç içinde meydana getirilen Fibonacci hesaplamasında F38,2’lik direnç seviyesinin de bulunmuş olduğu 94,75 ikili dip formasyonunun direnç seviyesini oluşturması bakımında oldukça mühim. İlerleyen süreçte beklentilerin değişmesiyle beraber dolar kuvvetlenmesinin başlaması durumunda ilk olarak ara direnç seviyesi olan 95,70 seviyesine doğru yükselişin başladığını görebiliriz. Devamında ise F50,0 ‘nin bulunmuş olduğu 96,50 ana direnç olarak izleyeceğimiz bölgeyi oluşturacak. Formasyon hedefi ise Fibonacci 61,8’lik düzeltme hareketinin direncinin hesaplandığı 98.20 hatta 100 bölgesini işaret ediyor.
Euro/dolar paritesinde zayıflama sürüyor. Burada aralık ayı sonuna kadarki süreç için iyi mi hareketler bekliyorsunuz?
2008 senesinde başlamış olan düşüş trendinin kırılmasının peşinden 1,23 bölgesinin üstüne çıkan Euro/Dolar paritesinde tekrardan satışlar ön plana geçmeye başladı. Temel makro ekonomik gelişmelerin aşağıya yönelttiği parite için 1,15 seviyesi oldukça mühim bir destek seviyesi konumunda bulunuyor. İlerleyen süreçte destek bölgesi altında fiyatlanmaların başlaması halinde, kırılan uzun vadeli düşüş trendine doğru geri dönüş hareketi yaşanabilir. Bu şekilde bir senaryoda 1,12 seviyesi bir sonraki durulma bölgesi olarak izlenebilir. Teknik göstergeler aylık bazda paritenin güç kaybettiğini göstermesi bakımında mühim.
Euro/dolar paritesinin grafiğini haftalık olarak incelediğimizde ise 2017 senesinde sonrasında başlamış olan sıkışmanın içinde hareket eden paritenin bu yıl mayıs ayı sonrasında düşüş kanalı içinde bulunmuş olduğu görülüyor. Son yükseliş dalgası içinde meydana getirilen Fibonacci hesaplamasına bakılırsa F50,0 seviyesine denk gelen 1,1490 seviyesi satış baskısını devam etmesi için mühim bir destek seviyesi olarak karşımıza çıkıyor. Bollinger alt bandının da bulunmuş olduğu bu destek seviyenin kırılması durumunda F61,8’nin hesaplandığı 1,1290 seviyesine doğru kıymet kaybı hız kazanabilir.
Emre Çayırlı’dan yatırımcılara eleştiri tavsiyeler:
• ABD ekonomisine dair gelişmelere bundan sonraki süreçte en mühim gündem maddeleri olacak. Internasyonal alanda ABD ve Çin görüşmesinden çıkacak neticeleri takip edeceğiz.
• Asya piyasasında ise hasıraltı ediliyormuş şeklinde görünen bir konut problemi mevcut ve bu duruma ilişkin gelişmeler tahvil piyasalarında dalgalanmaya niçin olabilir.
• OPEC+ petrol üretimini pandemi öncesi seviyelere çıkarmadığı sürece enerji fiyatlarında artışın sürmesine bağlı olarak, gübre ve besin tutarları başta olmak suretiyle enflasyonist süreç devam edebilir.
• Arz sıkıntıları da küresel ticareti zorlaştıran öteki bir mevzu olarak kalmaya devam ediyor. Bu ortamda ekonomilerin enflasyon sarmalarından çıkmak için oldukça fazla alternatifleri yok şeklinde görünüyor.
• Enflasyonun aşındırıcı sebeplerinden dolayı portföy oluştururken mümkün olmasıyla birlikte oldukça üründe, risk algısı gözetilerek çeşitlendirme yapılması daha yararlı olabilir.
ALB Forex’in portföy dağılımı:
Hisse (%25)
Dolar (%25)
Gümüş (%25)
Altın (%25)
[ad_2]
