Prof. Dr. Arzu Arman’dan Delta varyantı ve ‘nisan’ uyarısı
Prof. Dr. Arzu Arman, koronavirüsün Delta varyantının Türkiye’de de tesirini göstermeye başladığına dikkati çekerek, “Aşılarımızı olmaz ve tedbirlere uymazsak kısa sürede olay artışları ve nisan ayı rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur.” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Arzu Arman, birçok ülke ile beraber Türkiye’de de 36 ilde tespit edilen Delta varyantı ve yeniden artış eğilimine geçen Kovid-19 olay sayılarının, salgında yeni bir dalganın yaşanması mevzusunda yaratabileceği risklere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunmuş oldu.
Aşılama oranları yüksek İngiltere ve İsrail şeklinde ülkelerde Delta varyantı sebebiyle yaşanmış olan olay artışlarına dikkati çeken Arman, “Dünyada 95’den fazla ülkede görüldüğü malum ve yayılımı önlenemeyen, tekrardan sınır kapama ve kapanmalara neden olan Delta varyantının devletimizde de tesirini göstermeye başladığını görüyoruz. Aşılarımızı olmaz ve tedbirlere uymazsak kısa sürede olay artışları ve nisan ayı rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin toplumsal bağışıklığın sağlanması için lüzumlu olan yüzde 70-80 aşılama oranına hemen hemen erişemediğine, toplumda yaz mevsimi ve normalleşmenin etkisiyle maske, mesafe tedbirlerine yeteri kadar uyulmadığına işaret eden Arman, tüm bu etmenlerin olay artışlarına zemin hazırladığını altını çizdi.
Delta bulaşıcılığıyla yeni varyantların oluşumuna da zemin hazırlıyor
Prof. Dr. Arzu Arman, Delta’nın Alfa (İngiltere) varyantına gore yüzde 60 daha bulaşıcı bulunduğunun saptandığına dikkati çekerek, “Bu yaygınlığın hastalık tesirinin yanı sıra mühim bir sonucu da yeni varyantların oluşumu için zemin hazırlaması. Enfeksiyon yayıldıkça oldukca kısa süre içinde yeni varyantlardan söz eder hale geliyoruz.” dedi.
Arman, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Delta varyantının ölüm oranlarını arttırdığına dair gözlemler söz mevzusu fakat bunu bilimsel neticelerle ifade etmek hemen hemen mümkün değil. Buna rağmen İskoçya’da haziran ayında gösterilen emek verme sonuçlarına gore, Delta, altta yatan hastalığı olanlarda daha belirgin olmak suretiyle, hastaneye yatış oranlarını 2 kat arttırıyor. Beta ve Gama varyantlarında bulunan mutasyonları taşıyan Delta Plus varyantı, hemen hemen Delta kadar yaygın saptanmış değilse de bu gidişin sonu, aşıların tümüyle etkisiz kalabileceği, ölüm oranlarının oldukca ciddi şekilde artacağı yeni varyantların gelişimi olabilir.”
“Hastaneye yatışlar bilhassa aşılanmamış kişilerde söz mevzusu”
DSÖ’nün Alfa, Beta, Gama, ve Delta varyantlarının yanı sıra “ilgilenilen” varyantlar grubunda Eta, Lota, Kappa ve Lambda’yı takip ettiğini bununla beraber 12 varyantın da izlenimini sürdürdüğünü özetleyen Arman, hem BioNTech hem de Sinovac aşılarının iki dozunun genel olarak varyantlar üstünde etkinliğini sürdürdüğünü, ağır hastalık ve ölüm riskini önlediğinin saptandığını anımsattı.
Ağustos 2020’de Peru’da saptanan ve ülkedeki vakaların yüzde 70’inin etkeni olan Lambda varyantına karşı da BioNTech’in etkinliğinin belirlendiğini vurgulayan Arman, “Yeni varyantların bilhassa aşı oranlarının düşük olduğu ülkelerde ortaya çıkışı, aslen aşının önemini oldukca açık olarak ortaya koyuyor. Öteki taraftan hastaneye yatışlar da bilhassa aşılanmamış kişilerde söz mevzusu.” diye konuştu.
“Gençler bir an evvel iki doz aşılarını olmalı”
Prof. Dr. Arman, bilhassa genç yaş gruplarında görülen aşı ilgisizliğine ilişkin, şunları kaydetti:
“Gençlerde ağır seyir ve ölüm oranlarının düşük bulunduğunun bilinmesi, itimat hissi ile beraber aşıya ilgisizlik sonucunu doğurabiliyor. Sadece Türkiye’de günlük averaj 5 bin yeni vakanın büyük bölümünün aşılanmamış, genç nüfustan oluştuğunu ve Kovid-19’da ölüm oranının 40 yaş altında 0,02 bulunduğunu dikkate aldığımızda, her 5 bin genç hastanın 10’unun yaşamını kaybedeceğini öngörmek acı fakat gerçek bir netice. Her geçen gün daha çok sayıda, hiçbir risk faktörü taşımayan genç insanların yaşam kaybı haberini alıyoruz. Gençler hem kendileri hem de sevdiklerine hastalık bulaştırma ihtimalini düşünerek bir an evvel iki doz aşılarını olmalı. Bu bununla beraber toplumsal bir mesuliyet, aşılanma salgından kurtuluşun tek yolu.”
“Bayramlaşmayı açık havada, toplumsal mesafeye uyarak gerçekleştirelim”
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Arman, kalabalık alanlarda, düğün şeklinde kutlamalarda maske takılmamasının ciddi risk oluşturduğunu belirterek, bilhassa yeni varyantların ortaya çıkmış olduğu bu süreçte bireysel tedbirlerden asla ödün verilmemesi icap ettiğini söylemiş oldu.
Arman, Kurban Bayramı’nda bir araya gelecek vatandaşlara Kovid-19’dan korunmak için şu uyarılarda bulunmuş oldu:
“Sevdiklerimizle bayramlaşırken lütfen kapalı alanlardan kaçınalım, açık havada, en kısa sürede ve toplumsal mesafe kurallarına uyarak bunu gerçekleştirelim. Virüsün eller vasıtasıyla taşınması devamlı mümkün olabilir, bu sebeple el hijyeni kurallarını, yanımızda el antiseptiği yada minimum yüzde 70 alkol içeren kolonya bulundurmayı unutmayalım. Maskelerimizi virüs taşıma ihtimaline karşı sürekli aşağı-yukarı oynatmak riskli, maskelerin ıslandığında değiştirilmesi ehemmiyet taşıyor. Yıkanabilir maskeler de her kullanım sonrası su ve sabun ile yıkanmalı. Sonraki bayramlara sevdiklerimizle beraber erişebilmek için kendimizi ve etrafımızdaki kişileri korumak hepimizin sorumluğu.”
