Servise On Binlerce Lira Vermek İstemeyen Her insanın Bilmesi Ihtiyaç duyulan 12 Otomobil Bakım Tüyosu

Otomobil servislerine on binlerce lira ödemekten bıktınız mı? İşte kendi garajınızda, hatta kapının önünde halledebileceğiniz 12 yaşam kurtarıcı bakım tüyosu.
Otomobil sahibi olmanın maliyeti malum… Kaskosu, sigortası, vergisi derken cüzdanımızda delikler açılıyor. Sadece aslolan “evlat acısı” benzer biçimde koyan harcama kalemi, çoğu zaman endüstri yada yetkili servis yollarına düştüğümüzde karşımıza çıkıyor. Kolay bir işlem için bile önümüze konulmuş olan o kabarık faturaları görünce, “Keşke elimden gelse de şunları ben halletsem” dediğinizi duyar gibiyiz.
Müjdemizi isteriz; o işlerin bir çok aslen sandığınız kadar oldukça kolay. Normal olarak motoru indirip şanzımanı dağıtın demiyoruz fakat servise her gittiğinizde işçilik tutarı olarak ödediğiniz binlerce liranın cebinizde kalmasını sağlayacak pek fazlaca işlem var. İşte ustanızı birazcık üzüp cebinizi fazlasıyla güldürecek, her vasıta sahibinin kesinlikle bilmesi ihtiyaç duyulan o 12 bakım tüyosu.
İşte kendi başınıza halledebileceğiniz bakım işlemleri:
İçeriğimize devam etmeden ilkin uyarımızı yapalım: Eğer eliniz anahtar tutmaya fazlaca yatkın değilse yada aracınızın garantisi devam ediyorsa bu işlemlere girişmeden ilkin iki kez düşünün. Sadece “Ben yaparım!” diyorsanız, başlamış olalım.
Yağ değişimi: Ürkütücü görünse de aslen fazlaca rahat

Motor yağı değişimi, dışarıdan bakıldığında en teknik işlerden biri benzer biçimde durur. Sadece doğru ekipmanla bu işlem, lego parçalarını birleştirmek kadar mantıklıdır. Servislerin en büyük gelir kalemlerinden kabul edilen yağ değişimini kendiniz yaparak, yalnız araç-gereç parasına bu işi çözebilirsiniz. Fakat arabanın altına girerken dikkatli olun. Ne yapmanız gerektiğine dair bilgilendirmeyi daha aşağıda yapacağız.
Doğal burada dikkat etmeniz ihtiyaç duyulan en mühim nokta, aracınızın kitapçığında belirtilen doğru viskozitedeki yağı ve orijinal filtreyi kullanmak. Eski yağı bir kaba boşaltın, filtreyi sökün, yenisini takının ve taze kanı motora pompalayın. Ihmal etmeyin, çıkan atık yağı asla doğaya dökmüyoruz; belediyelerin atık toplama merkezlerine teslim ediyoruz.
Ampul değişimi: Karanlıkta kalmayın

Gece sürüşlerinde tek bir farın yanmaması bile kaza riskini ciddi oranda artırıyor. Bir ampul patladığında servise gidip “işçilik” adı altında ampulün 5 katı para ödemek yerine, kaputu açıp farın arkasındaki kapağa ulaşmanız kafi.
Çoğu zaman rahat bir tel mandal yada çevirmeli kapakla korunan ampulleri değişiklik yapmak birkaç dakikanızı alır. Dikkat etmeniz ihtiyaç duyulan tek kaide şu: Yeni halojen ampulün camına asla çıplak elle dokunmayın. Parmaklarınızdaki yağ, ampulün ömrünü kısaltabilir.
Buji değişimi: Motorunuzun ateşini tazeleyin

Bujiler, benzinli araçların kalbidir. Zaman içinde eskiyen bujiler yakıt tüketimini artırır ve performansı düşürür. Her neyse ki değiştirmeleri, bir ampulü değiştirmekten hallice zor olsa gerek. İhtiyacınız olan tek şey bir buji anahtarı.
Her silindirin tepesindeki buji kablosunu (yada bobini) çıkarıp, eski bujiyi söküp yenisini takıyorsunuz. Bu rahat işlem, size hem yakıt tasarrufu sağlar hem de serviste yüzlerce liralık işçilik ücretinden kurtarmış olur.
Silecek değişimi: En kolay “kendin yap” işlemi

Servislerin kim bilir en tatlı para kazanılmış olduğu kalemlerden biri silecek değişimidir. Oysa ki silecek süpürgelerini değişiklik yapmak, ayakkabı bağlamaktan daha kolaydır. Eğer silecekleriniz camda iz bırakıyor yada ses yapıyorsa değişiklik vakti gelmiş anlama gelir.
Çoğu zaman silecek kolunun üstündeki minik bir tırnağa basıp eski süpürgeyi çekmeniz yeterlidir. Yeni sileceği “klik” sesini duyana kadar itmeniz, işlemin tamamlandığı anlamına gelir. Bu işlem için servise gitmek, marketten su almak için taksi tutmaya benzer; gereksizdir.
Akü değişimi: Yolda kalmaya son

Otomobiliniz sabahları zor çalışıyorsa yada farlarınız daha kısık yanıyorsa akü “ben gidiyorum” diyordur. Akü değişimi için bir elektrikçiye gitmek yerine, 10-13 anahtar ile bu işi kendiniz de çözebilirsiniz. Tek yapmanız ihtiyaç duyulan, ilkin eksi (-) kutbu, sonrasında artı (+) kutbu sökmek.
Yeni aküyü takarken de tam tersi sırayı seyrediyorsunuz; ilkin artı, sonrasında eksi. Yalnız kutup başlarının metale değmemesine ve kısa dönem yapmamasına dikkat edin, gerisi çocuk oyuncağı.
Hava ve polen filtresi değişimi: Otomobiliniz nefes alsın

Motor hava filtresi ve polen filtresi, aracın ciğerleridir. Kirli bir hava filtresi performansı düşürürken, kirli bir polen filtresi arabanın içinin fena kokmasına niçin olur. Polen filtresi genel anlamda torpido gözünün arkasında, hava filtresi ise motorun derhal üstündeki plastik kutuda yer alır.
Bir çok vakit tornavida bile kullanmadan, klipsleri açarak ulaşabileceğiniz bu filtreleri değişiklik yapmak saniyeler sürer. Servis faturasında “şişirilmiş” işçilik kalemini gördüğünüzde pişman olmamak için bu rahat parçaların yerini öğrenin.
Sıvı kontrolleri: Dirimsel ehemmiyet taşıyan “kan” değerleri

Otomobiliniz yalnız benzinle gitmez; fren hidroliği, direksiyon yağı, soğutma sıvısı (antifriz) ve cam suyu benzer biçimde sıvılar da dirimsel ehemmiyet taşır. Kaputu açtığınızda saydam bidonların üstündeki “Max” ve “Min” çizgilerini okumak, bir mühendislik mezuniyet belgesi gerektirmez.
Eksilen cam suyunu tamamlamak yada soğutma sıvısının rengini denetlemek, ihtimaller içinde bir hararetin yada fren arızasının önüne geçebilir. Sadece dikkat; motor sıcakken radyatör kapağını asla açmayın!
Lastik basıncı ve diş derinliği kontrolü

Lastikler, aracın yolla temas eden tek noktasıdır ve hayatınız kelimenin tam anlamıyla o dört kauçuk parçasına bağlıdır. Benzinliklerdeki hava saatlerini kullanmayı öğrenmek ve lastik basınçlarını kapı içindeki etikete nazaran ayarlamak, yapabileceğiniz en iyi “parasız” bakımdır.
Ek olarak meşhur “bozuk para testi” ile diş derinliğini denetim edebilir, lastiğin yanağındaki üretim evveliyatına (DOT) bakarak lastiğinizin eskiyip eskimediğini anlayabilirsiniz.
Kriko ve sehpa kullanımı

Lastiğiniz patladığında yada aracın altına girmeniz gerektiğinde kriko yaşam kurtarmış olur. Sadece krikoyu aracın marşpiyelindeki doğru “kriko noktasına” vurmazsanız, aracın gövdesine ciddi zarar verebilirsiniz.
Daha da önemlisi, asla yalnız krikoya güvenip aracın altına girmeyin. “Jack stand” dediğimiz güvenlik sehpaları, 1-2 tonluk metal yığınının üzerinize düşmesini engellemiş olan sigortanızdır. Bu ikilinin doğru kullanımını öğrenmek, bigün hayatınızı kurtarabilir.
Kayış ve hortumların gözle muayenesi

Kaputu açtığınızda yalnız motora bakmayın; etraftaki siyah lastik parçalara da göz atın. V-kayışı üstünde çatlaklar var mı? Radyatör hortumları yumuşamış yada şişmiş mi?
Bu rahat gözle muayene, “Yolda giderken kayış koptu” hikâyesindeki mağdur olmanızı engeller. Çatlak bir kayışı fark etmek için uzman olmaya gerek yok, dikkatli bir çift göz kafi.
Detaylı dış yıkama: Boyayı koruyun

“Yıkamacıya veririm temizler” demeyin. Otomatik fırçalı yıkamalar zaman içinde aracınızın boyasında “kılcal çizik” dediğimiz dairesel izler oluşturur. Çift kova tekniğiyle (biri şampuanlı, biri durulama suyu) yapacağınız bir yıkama hem boyanızı korur hem de aracınızla bağ kurmanızı sağlar.
Patlama durumunda lastik değişimi yapmak

Bu aslen bir bakım değil, bir zorunluluktur. Tenha bir yolda lastiğiniz patladığında çekici beklemek yerine, o stepneyi 15 dakikada takıp yola devam edebilmelisiniz. Bijonları gevşetmek, aracı kaldırmak, lastiği değişiklik yapmak ve indirmek… Bu sıralamayı adınız benzer biçimde bilmeniz koşul.
Siz bu bakımların hangilerini kendiniz yapıyorsunuz, hangileri için “Usta halletsin” diyorsunuz? Yorumlarınızı, tecrübelerinizi merakla bekliyoruz!




