[ad_1]
Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından ekranlara uyarlanan bir takım de Camdaki Kız oldu. Sadece ruhsal şiddetin adeta zirve yapmış olduğu dizi, toplumsal medya kullanıcılarından ağır eleştiriler almış durumda.
Türk televizyonlarının güldürü ve öteki türlere veda edip dram türünün esiri olması yeni bir gelişme değil. Bununla beraber Gülseren Budayıcıoğlu‘nun kitaplarından esinlenerek değişik kanallarda yayınlanmaya başlanan Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve son olarak Camdaki Kız benzer biçimde yapımlar, aslına bakarsan fazlasıyla popüler olan dramı daha da üst seviyeye çıkardı.
Bu “Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitabından uyarlama” dram furyası, Kırmızı Oda ile kendini ilk gösterdiğinde fazlasıyla beğeni almıştı. Hatta sonrasında gelen Masumlar Apartmanı da değişik dokusuyla beğenilmişti. Ruhsal şiddetin zirve yapmış olduğu son “Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitabından uyarlama” dram dizisi olan Camdaki Kız ise bilhassa toplumsal medya kullanıcılarından ağır eleştiriler almış durumda.
Toplumsal medya kullanıcıları, sertliği giderek artan dram dizilerinin psikolojilerini bozduğunu söylüyorlar
Elbetteki bu eleştiri yalnızca Camdaki Kız dizisi ve onun arkasındaki isimlere değil. Tepkiler genel olarak Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarında aktarmış olduğu gerçek yaşam hikayelerini ekranlara uyarlayan kişilerin, insanların hastalıkları üstünden para kazanılmış olduğu yönünde. Toplumsal medya kullanıcıları, söz mevzusu yapımların psikolojilerini negatif etkilediğini ve aslına bakarsan popüler olan dram türünün iyiden iyiye ruhsal şiddete döndüğünü ifade ediyorlar.
Toplumsal medya kullanıcılarının camdaki kız ve Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından uyarlanan diziler ile ilgili yapmış oldukları yorumlardan bazıları şu şekilde;
[ad_2]
