DÜNYA

Türkiye’nin Etrafındaki Denizlerin Adları Nereden Geliyor?

Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz kıyılarında dört değişik deniz bulunuyor. Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi; binlerce senedir bölgede yaşamış uygarlıklar tarafınca pek oldukca değişik isimle anıldılar. Türkiye’nin etrafındaki denizlerin adları nereden geliyor tüm detaylarıyla inceledik.

Yaşadığımız ülkenin ne kadar benzersiz bir coğrafyaya haiz bulunduğunu anlamamız için yalnızca haritaya bakmamız bile kafi. Bir çok ülkenin yalnızca tek bir denize ulaşımı varken Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili ve dört değişik denize ulaşımı var. Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi; bugün olduğu şeklinde tarih süresince da burada yaşamış medeniyetler tarafınca önemsenmiş ve isimlendirilmiştir. 

Türkiye’nin etrafındaki denizlerin adları nereden geliyor sorusunun yanıtı için tarihin tozlu sayfalarında birazcık gezinmek gerekiyor. Bundan dolayı Türkler olarak bu denizlere kendimize hususi adlar vermiş olsak bile adların kökeni binlerce yıl öncesine kadar uzanıyor. Gelin Türkiye’nin etrafındaki denizlerin doğrusu Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi’nin adları nereden geliyor tüm detaylarıyla inceleyelim.

Türkiye’deki denizler ve adları:

Batıdaki deniz: Akdeniz

akdeniz

  • İngilizce Mediterranean Sea 
  • Latince Mediterraneustan
  • Yunanca Mesogeios
  • Arapça El Bahre-l Ebyedu’l-Mutavassit
  • Osmanlı döneminde Farsça Bahr-i Sefid
  • Romalılar tarafınca verilen ad Mare Nostrum

Akdeniz’in pek oldukca değişik ülkeye kıyısı olduğu ve bu ülkelerin okyanusa oluşturulan kapısı olduğundan birçok değişik kültür tarafınca benimsenerek hususi adlara haiz olmuştur. Arapça Akdeniz karşılığı olan El Bahre-l Ebyedu’l-Mutavassit ortada yer edinen beyaz deniz anlama gelir. Romalılar tarafınca Akdeniz’e verilen ad olan Mare Nostrum ise bizim deniz anlamına gelmektedir.

Gelelim Bahr-i Sefid ve Akdeniz adlarına. Eski Türkler için mavi renk doğuyu, ak doğrusu beyaz renk batıyı, kırmızı renk güneyi ve kara doğrusu siyah renk kuzeyi sembolize ederdi. Eski dönemde Ege ve Akdeniz tek bir deniz olarak görüldüğü için bu denize Osmanlı döneminde gene Akdeniz anlamına gelen Bahr-i Sefid denilmiştir ve bu Türkçemizde Akdeniz olarak kalmıştır. 

Kuzeydeki deniz: Karadeniz

karadeniz

  • İngilizce Black Sea
  • İlk yazılı kaynaktaki adı Ahşena
  • Yunanca Pelagos o Pontikon ve Pontus Euxinus
  • Romalılarda Latince Mare Euxinum, Mare Sarmaticum ve Pontus Tauricus
  • Orta Çağ Araplarda Bizans Denizi, Trabzon Denizi, Slav Denizi ve Pontus Denizi
  • Marco Polo tarafınca verilen ad Yunan Denizi
  • Osmanlı döneminde Farsça Bahr-i Siyah
  • 14. yüzyıldan sonrasında Karadeniz

Hırçın dalgalarıyla kıyıdan bakanları bile büyüleyen Karadeniz’in Yunanca adı, Yunan mitolojisinden geliyor. Bu deniz, Yunan mitolojisinde yeryüzü tanrısı olan Gaia’nın oğlu olan denizler tanrısı Pontus’un adı ile anılmıştır. Pontus Axeinus adı bununla beraber misafirperver olmayan deniz anlamına da gelmektedir.

Bahr-i Siyah ve Karadeniz adı ise tıpkı Akdeniz ve Bahr-i Sefid adlarında olduğu şeklinde eski Türklerdeki yöne bakılırsa renk sembolizasyonundan gelmektedir. Ortalama olarak 14. yüzyıldan sonrasında Karadeniz adı batı dillerinde de yaygınlanmış ve bugün İngilizce Black Sea olarak anılmaya adım atmıştır.

Adalar denizi: Ege Denizi

ege denizi

  • İngilizce Aegean Sea
  • Yunanca Aigaíon Pélagos
  • Osmanlı döneminde Adalar Denizi ve Adalar Arası

Ege Denizi’nin adı, Yunan mitolojisindeki karakterlerden kabul edilen Aegeus’dan gelmektedir. Hikayesi ise şöyledir, oğlu öldürülen Girit Kralı Minos, yarı insan yarı boğa olan Minotaur’a kurbanlar verilmesini ister. Atina Kralı Aegeus, buna izin vermez ve oğlunu Minotaur’u öldürmek için gönderir. Görevi başarıyla tamamlayan oğul, dönerken yanlışlıkla siyah bayrak çeker. Siyah bayrağı gören Aegeus oğlunun başarısız bulunduğunu düşünerek kendini denize atar ve o günden sonrasında burası Aegeus Denizi olarak anılır.

Ege Denizi ile 1081 senesinde tanışan Türkler için bu deniz ve Akdeniz bir tüm olduğundan hususi bir ad konulmamıştır. Sadece Piri Reis’in 1519 tarihindeki Kitab-ı Bahriye adlı eserine baktığımız vakit burası için Adalar Denizi dendiğini görüyoruz. Aynı şekilde Yazman Çelebi’nin 1656 tarihindeki Tuhfetü’l-Kibar Fi Esfari’l-Bihar adlı eserinde de burası için Adalar Arası dendiğini görüyoruz. 

Adadan adını alan deniz: Marmara Denizi

marmara denizi

  • İngilizce Marmara Sea
  • Yunanca Propontis 

Marmara Denizi’ne Yunanlılar tarafınca verilen isim olan Propontis, pro ve pontis kelimelerinin birleşimden oluşuyor. Pro ilkin, pontus ise deniz anlamına gelmektedir. Marmara Denizi’ni kullanarak Karadeniz’e açıldıkları için bu adı verdikleri düşünülüyor.

Marmara Denizi adı ise gene Yunanca mermer anlamına gelen Mármaron kelimesinden gelmektedir. Sadece Mármaron deniz için değil, buradaki ada için kullanılan addır. Kısaca ilk olarak bugün Balıkesir’e bağlı olan Marmara Adası’nın adı verilmiş, ondan sonra bu adı Marmara Denizi olarak kullanılmaya adım atmıştır. 

Türkiye’nin etrafındaki denizlerin doğrusu Akdeniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi’nin adları nereden geliyor sorusunu yanıtladık ve bu adların tarihsel yolculuğundan bahsettik. Anlattıklarımız yalnızca binlerce yıl öncesinden bugüne kalan hikayelerdir. Kim bilir daha bizlere ulaşamadan yok olmuş nice öykü vardır. 



İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Please allow ads on our site

Looks like you're using an ad blocker. We rely on advertising to help fund our site.