Donanım

Yapay Zekânın Etik Sınırları Nerede Adım atar, Nerede Biter?

Yazar grevi, Amazon’un işe alımlarda yapay zekâyı kullanmayı bırakması, ses tanıma sistemlerindeki ayrımcılıklar derken yapay zekâ devrim niteliğindeki özelliklerinin yanı sıra etik sınırları da gündeme getiriyor. Yapay zekânın etik sınırlarının korunması ise pek fazlaca açıdan oldukça mühim.

Peki günümüz teknolojisinde artık her yerde kullanılan yapay zekânın etik sınırı niçin bu kadar mühim?

Toplumun refahından bireysel hakların korunmasına kadar çeşitli mevzularda karşımıza çıkan etik sınırları derinlemesine ele aldık.

Veri gizliliği ve mahremiyet

Yapay zekâ sistemleri büyük oranda veri kullanarak çalışıyor ve bu veriler çoğu zaman kullananların kişisel bilgilerini içeriyor. Bu durum da veri gizliliği ve mahremiyet ihlallerine yol açabiliyor.

Mesela, bir toplumsal medya platformunda kullananların davranışlarını izleyerek kişisel tercihlerinin çözümleme edilmesi, kişilerin bilincinde olmadan manipüle edilmesine niçin olabiliyor. Algoritma olarak da düşünebileceğimiz bu durum sandığınız kadar masum olmuyor şundan dolayı kimi zaman en kırılgan noktamızdan vurulabiliyoruz.

Ön yargılar ve ayrımcılık

Yapay Zekânın Etik Sınırları Nerede Başlar, Nerede Biter? İyiyle Kötü Arasındaki O İnce Çizginin Tüm Noktalarından Bahsettik

Yapay zekâ algoritmaları, eğitim verilerindeki ön yargıları içselleştirebiliyor ve bu da etnik köken, cinsiyet benzer biçimde kişisel özelliklere dayalı ayrımcılığa yol açabiliyor.

Mesela, işe alım süreçlerinde kullanılan bir yapay zekâ sistemi, cinsiyet yada ırk benzer biçimde faktörlere dayalı olarak ayrımcılık yapabiliyor. Bu tür ön yargıların önlenmesi için eğitim verilerinin çeşitlendirilmesi ve ön yargıları azaltacak algoritmaların geliştirilmesi mühim hâle geliyor.

Buna bir örnek de Amazon’dan verebiliriz. Amazon işe alım süreçlerinde yapay zekâyı kullanmayı bıraktı. Algoritma çoğu zaman adam adayları tercih ediyordu şundan dolayı Amazon’un sistemi çoğunlukla adam adaylardan gelen 10 senelik süre süresince toplanan verilerle eğitilmişti.

Gene aynı şekilde Amazon da dahil olmak suretiyle Google, IBM ve Microsoft, ses tanıma sistemlerinin siyahi insanların seslerini beyaz insanlara gore çevirirken daha yüksek hata yaptığını fark etti.

Mesuliyet ve şeffaflık

Yapay Zekânın Etik Sınırları Nerede Başlar, Nerede Biter? İyiyle Kötü Arasındaki O İnce Çizginin Tüm Noktalarından Bahsettik

Yapay zekâ sistemlerinin kararlarının kimin kontrolünde sorumluluğunda olduğu da mühim bir etik mevzu. Bilhassa otonom araçlar yada tıbbi teşhis sistemleri benzer biçimde tehlikeli sonuç alanlarda, yanlış kararların ciddi neticeleri olabiliyor.

Bu yüzden, yapay zekâ sistemlerinin saydam olması, karar süreçlerinin anlaşılır ve izlenebilir olması gerekiyor​. Ek olarak bu teknolojilerin etik kullanımı için düzenleyici çerçevelerin oluşturulması ve devamlı gözden geçirilmesi de koşul.

İşsizlik ve ekonomik etkisinde bırakır

Yapay Zekânın Etik Sınırları Nerede Başlar, Nerede Biter? İyiyle Kötü Arasındaki O İnce Çizginin Tüm Noktalarından Bahsettik

Yapay zekânın iş hayatında artan kullanımı, bazı mesleklerin otomasyonu ile işsizlik sorununu da gündeme getirebiliyor. Ekonomik eşitsizlikleri artırabiliyor ve toplumsal adaleti tehdit edebiliyor.

İşverenlerin, çalışanların haklarını korumaları ve bu geçiş sürecinde onları desteklemeleri de etik bir zorunluluk oluyor. Bununla birlikte iş yerlerinde yapay zekâ teknolojilerinin etik kullanımı mevzusunda eğitim programların da düzenlenmesi gerekiyor.

İnsan-makine etkileşimi ve itimat

Yapay Zekânın Etik Sınırları Nerede Başlar, Nerede Biter? İyiyle Kötü Arasındaki O İnce Çizginin Tüm Noktalarından Bahsettik

Yapay zekânın insan hayatına entegrasyonu, itimat meselesini de bununla beraber getiriyor. Bilhassa sıhhat, hakkaniyet ve güvenlik benzer biçimde tehlikeli sonuç alanlarda, yapay zekânın güvenilir ve güvenli olması gerekiyor. Bu alanda, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi sürecinde mühendisler, politikacılar ve cemiyet içinde yakın iş birliği koşul​.

Yapay zekânın insanlığa yararlı olmasını sağlamak, onun etik kullanımını teşvik etmekle mümkün.

Sonuca bakacak olursak yapay zekânın etik sınırlarını belirlemek, yalnızca teknolojik bir mesele değil derin bir insanlık meselesi de. Yapay zekânın potansiyel faydalarını maksimize ederken, bireysel hakları ve toplumsal değerleri koruyacak düzenleyici çerçevelerin oluşturulması lüzumlu.

Etik sınırlarını doğru şekilde belirlemek ve bu sınırlar içinde kalmak da cemiyet olarak hepimizin ortak sorumluluğu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu