Meydana getirilen yeni bir araştırmaya bakılırsa suni zekâya sormuş olduğumuz her sual, doğaya ciddi zararlar veriyor. Peki bunun arkasında yatan sebep ne?
Independent’in aktardığı yeni bir araştırma, ChatGPT şeklinde günlük hayatımızda çoğunlukla kullandığımız suni zekâ söyleşi botlarının karmaşık sorulara yanıt verirken daha çok karbon salımı yaptığını ortaya çıkardı.
Almanya’daki Hochschule München Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden bilim adamları, suni zekâ modellerine yazılan her probleminin enerji harcadığını ve bu enerjinin çevreye zarar verebileceğini söylüyor. Bilhassa felsefe ya da ileri matematik şeklinde uzun düşünme gerektiren sorular, rahat tarih sorularına bakılırsa altı kat daha çok karbon emisyonu üretiyor.
Detay gerektiren sorular fazladan karbon salımına yol açıyor
Araştırmacılar bu araştırma doğrultusunda 14 değişik suni zekâ modelini kontrol ettiler. Araştırma kapsamında en doğru cevapları veren sistemlerin, daha mütevazi ve kısa yanıtlar veren modellere bakılırsa 50 kat daha çok karbon salımı yapmış olduğu görüldü.
Mesela “Cogito” adlı yüksek doğruluklu model, üç kat fazla karbon salımı yaparken %85’e yakın doğru yanıt veriyor. Buna rağmen, doğaya daha azca zarar veren sistemler bu kadar başarıya ulaşmış olamıyor. Bu farkın sebebi, sorulara verilen uzun ve detaylı yanıtların fazlaca daha çok işlem gücü ve dolayısıyla enerji gerektirmesi. Bu enerji harcanması da karbon salımına yol açıyor.
Araştırmacılar, kullananların suni zekâyı kullanırken daha kısa ve net sorular sormasını yada kuvvetli modelleri yalnızca hakikaten lüzumlu olduğunda tercih etmesini öneriyor. Araştırmacılar daha anlaşılır olabilmesi için bir suni zekâ botunun 600 bin suali yanıtlamasının, Londra–New York arası bir uçuşun karbon salımına denk olduğu örneğini veriyor.
Suni zekâ ile ilgili öteki içeriklerimiz:
Peki siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
